Çin'in güneybatısında yer alan Yunnan eyaleti, ejderi andıran ve yıl boyunca karlarla kaplı olan Yulong Dağı'yla tanınır. Dağın eteğinde bulunan Lijiang kentine, antik dönemlerin izlerini taşıyan esrarengiz kültürü nedeniyle her yıl sayısız turist akın eder. Dağlar ve ırmaklarla çevrili kent, olağanüstü güzellikte manzaralara sahiptir.
Kısa süre önce, ülkenin en büyük televizyonu CCTV'de yayınlanan "Mu Ailesinin Öyküsü" adlı dizi, Lijiang kentinde oturan Naxi etnik grubunu anlatıyordu.
Mu ailesi
Çin'de yaklaşık 470 yıl hüküm süren Yuan, Ming ve Qing hanedanlıklarında, etnik grupların toplu halde yaşadıkları bölgelere muhtar atama sistemi uygulanıyordu. Naxi etnik grubunun bulunduğu Lijiang bölgesine de Mu ailesi muhtar atanmıştı.
Nesilden nesile aktarılan muhtarlık görevine "Tusi" denirdi. Tusi Mu, bölgede yaklaşık iki yüz yıl hükümdar oldu. Lijiang'ın merkezi de, aslında Mu ailesinin konutuydu.
Programımızın başında sözünü ettiğimiz televizyon dizisi, Mu ailesinin hikayesini anlatıyor. Öyle bir hikaye ki, aşk ve komplo iç içe. Bir yanda samimi, duygulandırıcı aşk; öbür yanda intikam duyguları, tertipler ve suikastlarla örülü nefes kesici atmosfer...
Aşk, intikam duygusunu yeniyor
M.S. 1368-1644 yıllarında hüküm süren Ming hanedanı altında, Naxi milliyeti rahat ve hızlı bir gelişme dönemi yaşamıştı...
Dizide, Naxi kızı Aleqiu, intikam amacıyla ve adını gizleyerek Mu ailesine giriyor ve 20 yıl aralarında yaşıyor...
Aslında çok temiz, doğuştan iyi kalpli bir kız olan Aleqiu, kendini korumak için şeytanlık derecesinde planlı hareket ediyor; atacağı her adımı inceden inceye hesaplıyor...
Zamanla, Aleqiu ile Tusi Mu'nun torunu Mu Zeng, birbirlerine aşık oluyorlar. Aileleri arasındaki düşmanlık nedeniyle birlikte olamayacaklarını düşünen iki genç, intihara karar veriyorlar. Son anda fikir değiştiriyorlar. Kız, ne yapıp ediyor, binbir güçlüğün üstesinden gelerek Mu Zeng'la evleniyor. Naxi kızı Aleqiu, bölgede barış ve huzurun yeniden kurulması için intikamdan vazgeçiyor. Mu Zeng'la sırt sırta verip, güçlü memurlarla mücadele ediyor. Kız, Mu ailesi içinde güven yaratıyor, ün kazanıyor. Ardından ailede bir numaralı söz sahibi oluyor. Naxi kızı Aleqiu, sonunda nesilden nesile konuşulan bir efsane olup çıkıyor...
Dizinin hikayesi bu. Bakalım romanın yazarı ne diyor?
Yazar Zhong Yuan, bu seferki filmden daha memnun
"Mu Ailesinin Öyküsü" adlı roman, sekiz yıl önce de dizi film yapılmıştı. Roman yazarı Zhong Yuan, bu seferki filmden daha memnun kaldığını söyledi.
"Birinci senaryoda tamamen romana bağlı kalınmıştı... Romanı, senaryolaştırması için, kızım gibi sevdiğim yazar Wang Juan'e vermiştim. Onun senaryosu, daha iyi."
Merkeze bağlandı, kabileler birleşti...
Lijiang bölgesinde idari makam, Yuan döneminde, 1276 yılında kuruldu. İdari makama bir kent, yedi ilçe ve bir kasaba dahil edildi. Naxi etnik grubunun şefi, bölgenin ilk muhtarı, ilk hükümdarı oldu.
Bu arada belirtelim; muhtarlık kalıtsal bir görevdi, babadan oğula geçiyordu... Mu ailesi, böylece gelişip büyüdü.
Merkezi hükümete bağlı Naxi milliyeti, o zamanki Dali ve Tubo gibi komşu güçlerin tehdidinden kurtulup ilk kez rahat, bağımsız bir gelişme fırsatı buldu. Çeşitli kabileler de bu dönemde birleşti; bağımsız bir Naxi milliyeti oluştu.
Kabilelerin birleşmesi, görkemli bir milli kültürün gelişmesine de zemin yarattı. Naxi kültürü, yüz yıl devam eden gelişme sürecinde Bai etnik grubu ve Tibet kültürününün yanı sıra, ülkenin orta kısmında bulunan Han grubunun kültüründen; Konfuçyüs'ten de beslendi.
Ja Hyeon Choo canlandırdı
Dizide Aleqiu'yu, Kore Cumhuriyeti'nden ünlü oyuncu Ja Hyeon Choo canlandırıyor. Ja Hyeon Choo, daha önce rol aldığı bir başka dizi sayesinde, Çin'de çok popüler olmuştu...
Roman yazarı Zhong Yuan, Koreli genç aktörün performansını beğenmiş.
"Hayal ettiğim role çok yakın. Yönetmen hakikaten isabetli seçim yapmış."
Örf ve adetlerinin sergilenmesi
Dizide rol alanlar, ustalık ürünü oyunlarıyla, etkileyici bir iş çıkarmışlar. Daha önemlisi, Lijiang'da yaşayan Naxi etnik grubunun ve komşu etnik grupların örf ve adetleri başarıyla sergileniyor. Lijiang'ın manzaraları da olağanüstü.
Dizinin başarılarından biri de kostümler.
Son yıllarda saray öykülerine dayalı çok sayıda dizi film yapıldı ama hep göz kamaştırıcı kostümler kullanıldı.
"Mu Ailesinin Hikâyesi" dizisine ise tanınmış tasarımcı Mo Xiaomin davet edilmiş. Mo, Naxi milliyetine özgü öğelere dayanarak kostümler tasarlamış. Sadece kostümlere 5 milyon yuan; Türk Lirası'yla yaklaşık 1,5 milyon harcanmış. Dizinin bütün yapım masrafının onda biri kostüme ayrılmış...
'Yazı yazar aynalar'
Peki, eser Naxi milliyetinin kültürünü yansıtıyor mu? Romanın yazarı Zhong Yuan, sorumuza kendine özgü üslubuyla cevap verdi.
"Ünlü yazar Luo Moruo'nun, 'Yazı yazar aynalar' anlamında dört kelimelik bir şiarı vardır. 'İnsanın davranışı, kişiliğini, kültürünü yansıtır' diyor. Bence kültür bir anlamda harekettir."
Naxi etnik grubu, bin yıldır "Dongba dini"ne inanır. "Dongba dini", Çin'in Tang döneminde ilkel sihirbazlık temelinde gelişmiş ve Tibet Budizminden de esinlenmiştir. "Dongba" Naxi dilinde "bilge" anlamına gelir. Genellikle büyücüler ve papazlar, bilge sayılır. Dongbalılar (Naxiler), yazmak, resim yapmak, şarkı söylemek ve dans etmekte usta olmalarından dolayı, Dongba kültürünün yaratıcıları, yayıcıları ve mirasçıları olarak kabul edilir. Bin yıllık geçmişe sahip olan Dongba kültürü, artık Çin ulusal kültürünün önemli bir parçasıdır.
Dongba kültürüne antik hiyeroglif yazılar da dahildir. Doğal bilimler ile sosyal bilimleri kapsayan ve Naxi milliyetinin ansiklopedisi olarak kabul edilen Dongba kitapları, 20 bin hiyeroglif karakterle yazılmıştır.
Roman yazarı Zhong Yuan'ın "Mu Ailesinin Hikâyesi"ni yazmasının amacı, antik ve esrarengiz Naxi kültürünü tanıtmak ve korumak. Başardı da. Dizi sayesinde, Çin'de artık herkes Naxi kültüründen haberdar.
