İlk IMAX 3D Wuxia filmi Ejder Kapısının Uçan Kılıçları (Flying Swords of Dragon Gate) 2011 yılı sonunda Çin'in ana kesiminde gösterime girdi. 3D teknolojisiyle Wuxia filmi çekmek, Çin sinemasının en önemli konularından biri haline geldi. Bir ilke imza atan yönetmen Tsui Hark, tüm dikkatleri üzerine topladı.
Kökleri Guangdong eyaletine dayanan yönetmen Tsui Hark, Vietnam'ın Saigon kentinde yaşayan Çinli bir göçmen ailenin çocuğu olarak 1951 yılında doğdu. Küçüklüğünden beri sinemaya derin ilgi duyan Tsui Hark, 13 yaşında kamera kullanmaya başladı. 1984 yılında film stüdyosu kurdu. Tsui Hark "A Better Tomorrow" ve "Bir Zamanlar Çin'de" gibi filmlerle yurt içinde ve yurtdışında tanınarak, Hong Kong sinemasında yeni bir döneme girilmesine ön ayak oldu.
1970 ve 1980'li yıllarda Hong Kong sinemasında Tsui Hark, Xu Anhua, Yan Hao ve Tan Jiaming gibi genç yönetmenler ortaya çıktı. Bu yönetmenler ve yapıtları, durgun bir dönem geçiren Hong Kong sinemasına ivme kazandırdı. Bu nedenle bu genç yönetmenler, "yeni dalga kuşağı" olarak adlandırılmıştır.
Yeni dalga kuşağının ortaya çıkmasından önce, Hong Kong'daki yönetmenlerin çoğu, film stüdyolarından çıkıyordu. Yeni dalga yönetmenleri, kendilerinden öncekilere oranla modern özellikler taşıyorlardı. Çin Sinema Müzesi'nden araştırmacı Sha Dan, bize şu bilgileri verdi:
"Tsui Hark gibi Hong Konglu yeni dalga yönetmenleri, sadece birer yönetmen değiller, onlar entelektüel bir kişiliğe de sahip. Hemen hepsi yurtdışında eğitim görmüş. Tsui Hark, ABD'deki Texas Üniversitesi'nde sinema bölümünde okudu. Bu yönetmenler, yurtdışından döndükten sonra, film stüdyolarına değil, televizyon kanallarına girdiler."
Ülkesine döndükten sonra çok izlenen TV dizileri çeken Tsui Hark, daha sonra sinemaya yöneldi. 1979 yılında Kelebek Katili (Butterfly Murder) adlı ilk filmini çekti. Bu ilk film, Tsui Hark'ın daha sonraki yapıtlarının sıradışı ve görkemli sahnelerinin temelini attı.
Bir grup kültür adamının katılımıyla, Hong Kong'da yeni dalga filmlerinde çeşitli yenilikler yaratıldı.
Tsui Hark, Çin sinemasının Wuxia filmlerinde yeni bir sayfa açtı. Film eleştirmeni Li Xiaofei'yi dinleyelim: (
"Tsui Hark'ın filmlerinin çoğu, önceki filmler gibi stüdyolarda değil, dış mekanda çekildi. O, filmlerine pek çok modern öğe ekledi. Batılı eğitim görmüş olan Tsui Hark, Çin kültrünü ele alırken bu batılı tarzından faydalandı."
Otoriteler, Tsui Hark filmlerinin, teknik anlamda bir doruk noktasını temsil ettiği görüşündeler. Çok çeşitli özel efekleri filmlerinde kullanan Tsui Hark, bir dizi Wuxia filmine imza attı. 1983 yılında çekilen "Warriors From the Magic Mountain", bilgisayarlı özel efektlerden hemen önce kullanılan tekniğin en başarılı örneğiydi. Tsui Hark, 2011 sonunda gösterime giren Ejder Kapısının Uçan Kılıçları'nda IMAX 3D teknolojisi ilk kez bir Wuxia filminde kullandı.
2000 yılında Tsui Hark'ın çektiği "Zu Efsanesi", istenen gişe gelirine ulaşamamasına rağmen, yönetmenin hayal gücünü iyi bir şekilde yansıttı. Tsui Hark, normal bir sahnede bile, izleyeni şarşıtan gizemli bir dünya yaratmayı tercih ediyor. "Detective Dee And The Mystery Of The Phantom Flame" ve "Ejder Kapısının Uçan Kılıçları"nda, dış görünüşte normal saraylara veya çöllere benzeyen mekanların ardına "hayalet kentler" saklandı.
Film yorumcusu Li Xiaofei, Tsui Hark'ın hayal gücünün, kendi yaşamından kaynaklandığını iddia ediyor. Tsui Hark, çocukluğunu savaşın getirdiği kaos içindeki Vietnam'da gecirmiş, daha sonra ailesiyle birlikte Hong Kong'a geçmişti. Çin kültürü içinde büyüyen Tsui Hark, daha sonra ABD'de batılı eğitim görmüştü. (ses fonu3) Li Xiaofei, yönetmen şu değerlendirmeleri yapıyor:
"Tsui Hark'ın dünyası, özgür ve sıra dışı. Hatta bundan 10 sene sonra gelecek yönetmenler bile, Tsui Hark'ın hayal gücüne ulaşamayabilecekler."
Tsui Hark, Çin kültürünün öğelerini kullanarak özel bir atmosfer yaratmayı beceriyor. "Warriors From the Magic Mountain"de Çin'in Xia, Shang ve Zhou hanedanlarındaki güzel sanattan faydalanarak korkunç ve ilkel bir manzara yaratı.
Li Xiaofei, Tsui Hark'ın filmlerindeki çoğu Çin unsurunun aslında mevcut olmadığını, fakat tarihi gerçeklere uymayan bu unsurların, bir araya getirildiğinde son decere uygun göründüğünü ifade etti.
Tsui Hark'ın Çin kültürüne hayranlığı, Wuxia filmlerinin çeşitli taraflarına yansır. Wuxia filmlerindeki şiirler, Tsui Hark'ı seven izleyicilerde derin etkiler bıraktı. Bu şiirler, Tsui Hark'ın kendisi tarafından yazıldı.
Sinema araştırmacısı Sha Dan'ı dinleyelim: (ses fonu5)
"Batılı eğitim görmüş olan Tsui Hark, film tekniğiyle büyülerken, klasik Çin kültürüne de büyük önem veriyor."
Tsui Hark, filmlerinde Çin tarihiyle ilgili düşüncelerini de yansıttı. Örneğin, ilk yapıtı "Kelebek Katilleri" içinde Çinlilerin özelliklerine değinildi. "Bir Zamanlar Çin'de" Qin Hanedanı dönemindeki Çinlilerin yaşamı gösterilerek, "Wuxia ve Yurtseverlik" konusu incelendi.
Tsui Hark'ın Wuxia filmlerinde yarattığı yenilik, film senaryolarında da görüldü. Senaryolardan bazıları, edebi yapıtlardan uyarlanarak, Tsui Hark'ın hayal gücüyle iç içe geçti. Tsui Hark, Wuxia dışında, aşk ve amimasyon gibi alanlarda da film çekti. Hatta Wuxia yöntemiyle "The Chinese Feast" adlı bir komedi filmine imza attı.