Su girdiği için yeraltı sarayının çökmesi nedeniyle, tarihi eserleri koruma birimleri, mezarı kurtarmak için hemen kazı yapmaya karar verdi.
Yağmur sularıyla çöken bu mezar, Qing hanedanı imparatorlarından Qianlong'un Uygur kökenli cariyesi Rongfei'ye aitti. Birçok kişi, onu "Itırlı Prenses" adıyla anıyordu. Mezar odasına giren Hebei Zunhua Doğu Qing Mezarlığı tarihi eserler uzmanı Xu Guangyuan ve arkadaşları, mezarın soyulmuş olduğunu fark etti.
Xu Guangyuan şöyle dedi: Mezarın her köşesine baktık. Cesedin başı yoktu, sadece kemikleri kalmışı. Bunu pek anlayamadık. Neden sadece vücudu vardı da, başı yoktu? Acaba başı Xinjiang'da gömülmüş olabilir miydi?
Uzmanların bu tahminde bulunmasının bir nedeni var. Çünkü binlerce kilometre uzaklıktaki Xinjiang'ın Kaşgar yöresinde de "Itırlı Prenses Mezarı" bulunuyor. "Itırlı Prenses" ile Prenses Rong aynı kişi mi? Bu kişi, Doğu Qing mezarlığına mı, yoksa Xinjiang'a mı gömülmüştü? Bu sorularla ilgili olarak yüz yıl boyunca çeşitli tahminler ve değerlendirmeler yapıldı.
İslami mimari tarzında yapılmış saray biçimindeki bu yapı, Apak Hoca'nın anıtmezarıdır.
Kaşgar Itırlı Prenses Mezarı rehberi Aypaşa Batur şöyle dedi: Itırlı Prenses, Apak Hoca'nın dördüncü kuşaktan kız torunu. Itırlı Prenses'i çok kişi tanıyor. Bu nedenle bu mezara "Itırlı Prenses" adı verildi.
Xinjiang'da Kaşgar kentinde bulunan bu mezarda Apak Hoca ailesine mensup beş kuşaktan toplam 72 kişi gömülü... Tarihi kayıtlara göre, bu mezarı Apak Hoca babası için inşa ettirmiş. "Hoca", eskiden bilgili olan saygın erkekler için kullanılan bir hitaptı. Burası ne zaman "Itırlı Prenses Mezarı" olarak adlandırıldı? Bunu artık kimse bilmiyor. Rivayete göre, Itırlı Prenses, mezarlığın karanlık bir köşesine gömülmüş.
Bir görüşe göre, Prenses Rong ile Itırlı Prenses aynı kişidir. Başka bir görüşe göre ise, Prenses Rong ile Itırlı Prenses iki farklı kişidir. Itırlı Prenses'le ilgili belgeler bulunmadığı için bu iki prensesin aynı kişi olduğunun söylenmesi doğru değil. Bazı kişiler, Itırlı Prenses'in edebiyat eserlerinde yaratılan bir kahraman olduğu, tarihte böyle bir kişi yaşamadığı kanısında. Tarihte Prenses Rong gerçekten vardı. Edebiyat, edebiyattır, tarihi gerçek değildir. İkisi birbirine eşit olamaz.
"Itırlı Prenses" isminin ne zaman ortaya çıktığı hâlâ bilinmiyor. Qing hanedanının resmi kayıtlarında böyle bir isim bulunmuyor. Fakat Qing hanedanının son döneminde bazı kişilerin sakladıkları kitaplarda görülüyor. Bu isim, ona doğduğu zaman vücudu güzel koktuğu için verilmiş. Itırlı Prenses öyküsündeki kişi, isyancı ordunun komutanının cariyesiymiş. Aslında, tarihte Prenses Rong'un ailesi, isyanın bastırılmasına katkıda bulunan bir aileydi.
18. yüzyılın ortalarında Xinjiang'da Cungar kabilesinde isyan çıktı. Qing hanedanı imparatoru Qianlong, isyanı bastırmak için asker gönderdi. Qing yönetimine bağlı askerler İli'ye ulaşarak Apak ailesinin yardımıyla isyanı bastırdı.
1759 yılında Qing yönetimi, isyanın bastırılmasına katkıda bulanan yüksek sınıftan Uygurları ödüllendirmek amacıyla, imparatorla görüşmek üzere Beijing'e davet etmişti.
Söylendiğine göre, ziyafet sırasında Hüseyin ailesi imparatora, Batı Bölgeleri'ndeki uyruklarına çok merhametli davrandığı için teşekkürlerini ifade etmiş. İmparator da, "İster doğu, ister batı, ister güney ve ister kuzey, neresi olursa olsun, hiç fark etmez, önemli olan katkı yapmaktır" diye bir beytin ilk dizesi olarak karşılık vermiş. İmparatorun sözlerini beyit olarak tamamlayacak şekilde nasıl yanıt verileceğini hiç kimse bilememiş. Bu arada bir kız birkaç adım atarak öne çıkmış ve mükemmel bir karşılık vermiş. İmparator Qianlong çok şaşırmış ve "Sen kimsin?" diye sormuş. Kız, diz çökerek Hoca ailesinin bir üyesi olduğunu söylemiş. Diz çökmüş durumdayken kolundan yere hünnap çiçeği düşmüş. Şiir yazmayı seven İmparator Qianlong bunu görünce hemen bu görüntüyü ve güzel kızı anlatan bir şiirin birinci dizesini söylemiş. Kız, hemen sarayın görkemini ve imparatorun zekâsını öven bir karşılık vermiş. İmparator, bu çok akıllı kızı hemen sevmiş ve ona imparatorluk cariyelerine verilen "Guiren" unvanını bağışlamış.
Aslında kız, Hüseyin'in yeğeniydi. Hoca ailesinin bir üyesi olduğu için ona Çince "He Guiren" hitabı uygun görüldü. Kız, o yıl 26 yaşındaydı. İmparator Qianlong ise 49 yaşındaydı. "He Guiren", iki yıl sonra "Pin Rong", 6 yıl sonra da "Prenses Rong" unvanı aldı.
İmparatorluk sarayında yaşayan "Prenses Rong", kendi beslenme alışkanlıklarını korudu. Özel aşçısı ona lezzetli yemekler pişirdi. Eyaletlerdeki yerel yetkililer tarafından taze meyveler gönderildi. Shan'anxi ve Gansu eyaletlerinden kavun, Fujiang eyaletinden "liçı" meyvesi getiriliyordu. 1760 yılında 40 tane taze liçı Yasak Kente gönderildi. Bunlardan bir tanesi, saraya sadece dört ay önce girmiş olan "He Guiren"e verildi.
Resimde oturarak liçı yiyen kız, Itırlı Prenses'tir. Bu resmin İtalyan ressam Giuseppe Castiglione tarafından yapıldığı söyleniyor. "He Guiren", taze ve lezzetli liçı meyvesini yerken, büyük olasılıkla memleketindeki hünnap çiçeğini özlüyordu. Ancak "Guiren" olarak onun, kendi duygularını ifade etme hakkı yoktu. "Pin Rong" olduktan sonra, nihayet mis gibi kokan hünnap çiçeğine duyduğu özlemi ifade edebildi.
Xinjiang Sosyal Bilimler Akademisi Tarih Araştırmaları Enstitüsü araştırmacılarından Ji Dachun şöyle dedi: Durum şöyle olabilir: O, mis gibi güzel kokan hünnap çiçeği almakta ısrarlıymış ve bundan sonra ona Itırlı Prenses adı verilmiş...
Bu nedenle Xinjiang'daki Üçturfan'dan Beijing'e hünnap ağacı gönderildi. Bunun için resmi bir talimat verilmemiş olabilir, ama büyük olasılıkla bazı kişiler bu yönde imada bulunmuştur.
Xinjiang Sosyal Bilimler Akademisi Tarih Araştırmaları Enstitüsü araştırmacılarından Ji Dachun şunları söyledi:
"Tarihi kayıtlarda, Üçturfan yetkililerinden hünnap ağacı göndermelerini isteyen herhangi bir resmi emir yok. Ama hünnap ağacının Beijing'e gönderildiğini gösteren kayıtlar var. Bu hem Çince kayda geçmiş, hem isyan edenler tarafından kayıtlanmış."
Söylentiye göre, Üçturfan'da çıkan isyanın nedeni Beijing'e hünnap ağacı gönderilmesiydi. Ama bunu kanıtlayacak herhangi bir yazılı kayıt bulunmadı. Prenses Rong, Qing hanedanının sarayında 28 yıl yaşadı. Bu süre içinde ona hiç kimse "Itırlı Prenses" diye hitap etmedi. İmparatorun cariyeleriyle ilgili resmi belgelerde, Prenses Rong'la ilgili birçok kayıt var, ama bunların hiçbirinde "ıtırlı" sözü geçmiyor. Çin tarihinde başarılı imparatorlardan biri olan Qianlong'un, hayattayken başta Mançu, Moğol, Han ve Uygur olmak üzere çeşitli milliyete mensup 40 cariyesi vardı. Prenses Rong'un imparatorluk sarayındaki yeri, Qianlong'un bir cariyesi olmakla sınırlı değildi; imparatorun onu saraya alması, Uygur yüksek sınıflarını kazanmak için atılmış siyasi bir adımdı.
Prenses Rong, tarihte gerçekten yaşadı. O, milli uzlaşmaya tanık oldu. Neden Prenses Rong'un, efsanevi Itırlı Prenses olduğu söyleniyor? Çünkü İmparator Qianlong'un tanınmış cariyeleri ve imparatoriçesi arasında yalnızca bu Uygur kızın, efsanevi "Itırlı Prenses"le bağlantısı kurulabilmiş. İmparatoriçe ve cariyelerle ilgili resmi kayıtlarda şunlar yazılı: "Prenses Rong, 1734 yılında doğdu. Saraya ilk girdiğinde "Guiren" unvanı verildi, sonra prenses oldu. Sarayda öldü."
Kaşgar Itırlı Prenses Mezarı rehberi Aypaşa Batur şunları söyledi: O, sarayda 28 yıl yaşadı, 1788 yılında, yani 55 yaşında Beijing'de hastalanarak öldü. İmparator Qianlong, onun arzusuna göre, cenazesini, tahtırevanla Beijing'den buraya gönderdi. 124 kişi, 3 yıldan fazla süren bir yolculukla cenazeyi buraya getirdi ve burada gömüldü.
Bu tahtırevan, Itırlı Prenses'in Kaşgar'da gömüldüğünü gösteren önemli bir kanıt. Rusça bir kitapta, tahtırevanın gerçekten de Beijing'den götürüldüğü yazılı. Ancak bu tahtırevanla geriye ne götürüldüğü bilinmiyor. Beijing'den binlerce kilometre uzaklıktaki Xinjiang'ın Kaşgar kentine yolculuk yapan bu tahtırevan, önemli bir misyonu yerine getirdi.
Xinjiang Sosyal Bilimler Akademisi Tarih Araştırmaları Enstitüsü araştırmacılarından Ji Dachun şöyle dedi: Bu tahtırevan olmasaydı edebiyatçılar, Prenses Rong ile Xinjiang arasında nasıl bir ilişki kurulabileceğini hayal bile edemezdi. Prenses Rong, Uygur'du. Bu, Qing hanedanı dönemine ait resmi kitaplarda kayıtlıdır. Ama Xinjiang'a nasıl dönmüştü? Edebiyatçılar, birçok öykü yarattı.