Çin'in başkenti Beijing'in tam merkezinde dünyaca ünlü Yasak Kent adlı imparatorluk sarayları topluluğu yer alıyor. Çin tarihinde Ming ve Qing hanedanları döneminde imparatorların çalıştığı ve konaklandığı Yasak Kent, 1987 yılında Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO tarafından Dünya Mirasları Listesi'ne alınmıştı. Her gün sayısız yerli ve yabancı turistin gezdiği Yasak Kent'in etrafında, tıpkı Yasak Kent'e benzeyen kırmızı ve mavi çinili eski yapılar bulunuyor. Bunlar, imparatorlara ait özel tapınaklar. Bunlardan en ünlüsü Yasak Kent'in güney tarafında yer alan Gök Tapınağı. 100 yıl önce meydana gelen Xinhai Devrimi, Çin'de 2000 yıldan fazla zaman süren feodal imparatorluk rejimine son vermişti. Bu devrimle birlikte, görkemli tapınakların faaliyetleri de sona ermiş oldu. Belki merak edersiniz, bu tapınaklar hangi koşullarda doğdu ve nasıl inşa edildi? Son 100 yılda bu tapınaklar neler gördü, neler geçirdi? Ve bugün ne durumdalar? Gök Tapınağı Tarihi Eserler Bölümü Başkanı Wu Caijun, 30 yıldan fazla bir süredir Ming ve Qing tapınaklarını araştırma ve koruma çalışması yürütüyor. Wu, yaptığı çalışmalar neticesinde, Çin tarihindeki imparatorluk ailelerinin ibadet kültürleri hakkında derin bilgiler edindi.
"Mimari yapıların bir çeşidi olan tapınak, Çin'de binlerce yıldır mevcut. Söylentiye göre, binlerce yıl önce Çin'in orta kesiminde yaşamış olan ilk kavim lideri olan Huangdi döneminde bile tapınak inşa edilmiştir. Bu tür mimari yapılar, nasıl oldu da binlerce yıl muhafaza edilerek bugüne ulaşabildi? Çünkü bu tapınaklar, Çin'in geleneksel ahlakını ve geleneksel değer yargılarını koruyan bir bağlardır. Tapınaklar, Çin'in geleneksel kültürünün zenginliğini yansıtıyor."
Wu Caijun, tarihi kayıtlara göre, 2200 yıl önceki Batı Zhou Hanedanı döneminde bile olgunlaşmış bir ibadet sistemi oluşturulduğunu söyledi. İbadet, aslında eskiden protokolün önemli bir bölümüydü. Protokol ve müzik kültürü ise Çin'in geleneksel kültürünün çekirdeğini oluşturan öğelerdi. Gök tanrılarına ibadet etme, imparatorluk ailesinin özel hakkı. Zamanla Çin'e özgü, imparatorluk ailesinin tanrılara ibadet etme kültürü oluştu. Bu kültür, ilk şeklini bundan 800 yıldan daha uzun zaman önceki Liao ve Jin hanedanları döneminde, yani Beijing'in adım adım Çin'in siyasi merkezi haline geldiği bir dönemde aldı.
"Liao ve Jin hanedanları döneminde Beijing'de tapınak inşa edilmeye başlanmıştır. Çünkü Beijing, Liao ve Jin hanedanları döneminde adım adım kuzey kesimdeki siyasi ve kültürel merkez haline gelmiştir. Tapınak ise başkentteki önemli altyapı tesislerden biriydi. Jin hanedanının Zhongdu'yu, bugünkü adıyla Beijing'i başkenti olarak kabul ettiği dönemde, kentte tapınaklar inşa edilmiştir."
Wu Caijun'a göre, Beijing'de imparatorluk ailesine özgü ibadet kültürü, Ming ve Qing hanedanları döneminde doruk noktasına ulaşmıştı. Özellikle 200 yıl önce Qianlong döneminde 17 tapınak vardı. Bugün Beijinglilerin dillerinden düşürmediği tapınaklar işte o zamaki 17 tapınak. Bu tapınaklar arasında Gök Tapınağı, Toprak Tapınağı, Güneş Tapınağı, Ay Tapınağı, Tarım Tapınağı, İpek Böceği Tanrısı Tapınağı, Hububat Tapınağı, Zaman Tanrısı Tapınağı ve Ulusal Kader Koruma Tanrısı Tapınağı, ayrıca imparatorların atalarının anıldığı Taimiao, Fengxian, Chuanxing ve Shouhuang Tapınakları, Qing Hanedanı'nın imparatorlarından Yongzheng'in eski sarayı temelinde restore yapılarak inşa edilen Tibet Budizmi tapınağı Yonghe Tapınağı, Şamanist tanrıların tapındığı Tangzi Tapınağı, Çin'in 5 bin yıl tarihindeki tüm imparatorların anıldığı İmparatorlar Tapınağı ve dünyaca ünlü Konfüçyüsçülüğün tapındığı Konfüçyüs Tapınağı bulunuyor.
Çin tarihindeki her imparator, ibadete büyük önem verirmiş. Tüm ibadetler, imparator adına yapılırmış, ibadetlere imparator kendisi de mutlaka katılırmış. Tören ciddiyet içinde icra edilirmiş. İbadet günü yaklaşırken, ne kadar pahalıya mal olursa olsun, mutlaka büyük bir titizlikle hazırlıklar yapılırmış. Örneğin Ay Takvimi'ne göre yılı bölen 24 sezondan Dongzhi sezonunda Gök Tapınağı'nda ibadet töreni düzenlenirmiş. Kurala göre, uğurlu ve uğursuz günleri tahmin etmekle görevli meteorolojik kuruluş Qintianjian, bir yıl önce uğurlu günü tespit eder. Buna göre diğer birimler de bir yıl önce kurbanları seçip besler, Gök Tapınağı'ndaki her yapı ve tesise kapsamlı şekilde restore edilir, imparatorun Yasak Kent'ten Gök Tapınağı'na giderken kullanacağı tüm sokaklara özel bakım yapılırmış. İbadete üç gün kala imparator Yasak Kent'ten Gök Tapınağı'na gelir, avulusundaki bir salonda tek başına kalır, sebzelerden oluşan yemekler yermiş. İbadet gününde ise görkemli bir tören düzenlenirmiş.
"200 yıl önce çizilen ünlü bir resme göre, imparatora eşlik eden tören kıtasını 1300 kişi oluştururmuş. Yani imparator Yasak Kent'ten ayrılarak Gök Tapınağı'na giderken, ona 1300 kişilik bir tören kıtası eşlik edermiş. Aslında ibadete katılanların sayısı bundan çok daha fazlaymış."
100 yıl önce Xinhai Devrimi'nin zaferiyle, Çin tarihindeki son feodal hanedan olan Qing İmparatorluğu yıkıldı. Adı geçen imparatorluk tapınaklarının eski misyonu sona ermiş oldu. Tapınaklardan bazıları park haline getirilirken, bazıları hastane veya araştırma enstitüsü olarak, bazıları ise askeri birliklere hizmet etmesi amacıyla kullanılmaya başlanmış. Yetersiz yönetim ve bakımdan dolayı, tapınaklar kısmen tahrip olmuş durumda. Çin Halk Cumhuriyeti'nin 1949 yılında kurulmasından sonra kültürel zenginliğiyle ünlü bu eski yapılar, devlet koruması altına alındı. Başta Gök Tapınağı olmak üzere tapınaklar yavaş yavaş Beijing'deki, hatta ülkedeki önemli tarihi eserler olarak kabul edildi.
"Son yıllarda Gök Tapınağı'nda restorasyon çalışmasına devlet tarafından destek sağlandı. Tapınakta son yıllarda birkaç tane büyük çaplı etkinlik düzenlendi. Tapınaktaki tüm yapılar restore edildi. İmparatorların göğe ibadet ettiği platforumu kuşatan daire şeklindeki duvarda da, şimdi restorasyon yapıyoruz. Tüm yapıların eski halinin korunmasına özen gösteriyoruz."
Tarihi tapınaklara olan turistik ilginin yanı sıra, son yıllarda Çin vatandaşları, tapınak kültürünü yeniden yaşatmaya başladılar. Wu Caijun, bu durumun, ülkenin ekonomik gelişmesi, toplum bilincinin artması ve yaşam seviyesinin yükselmesiyle bağlantılı olduğunu düşünüyor.
"Bugün dışarıdan gelen kültürel baskılara karşı, Çinlilerin, Çin'in geleneksel kültürünü korumaları büyük önem taşıyor. Bu artık eskiye göre daha fazla önem kazandı. Bizim milletimizi koruyan, dünya kültür sisteminde gücümüzü veya bağımsızlığımızı güvence altına alan bir şeye ihtiyaç duyuyoruz. Böyle bir şey lâzımdır. Tapınaklar, işte bu geleneklerimizi korumada belli bir rol oynayabilir. Tapınak kültürü, Çin'in geleneksel kültürünün çok güzel bir yansıması, somut bir taşıyıcısıdır."
600 yıldan fazla bir zaman imparatorlara özgü ibadet mekânları olarak kullanılmış tapınaklar, bugün yerli ve yabancı turistlerin sevdiği turistik mekanlar haline geldi. Gök Tapınağı gibi dünyada nadir görülen mimari yapılar Beijing'in turizm simgeleri oldu. Eski mimari yapıların etrafındaki geniş yeşillik alanlar ise, kalabalık şehir yaşamında vatandaşların dinlenmek ne nefes almak için gittikleri eğlence mekânları oldu. Eski mimari yapılar hakkında araştırma yapılması ve onların korunması için uzun yıllar çalışan Wu Caijun, bu değişimin canlı tanığı. Wu, tapınaklardaki bu değişikliğin sosyal dönüşümün bir sonucu olduğuna işaret etti.
"Tarihte bu tapınaklar halka yasak mekânlardı, sıradan vatandaşlar içeriye alınmazdı. Bugün her vatandaş içeriye rahatlıkla girebilir. Bu, kötü bir şey değil. Gök Tapınağı çok görkemli, ama eskiden imparatora aitti, içinde sadece imparator tek başına göğe ibadet edebilirdi. Bugün herkes buraya gelip içindeki dileği ifade edebilir."