Uzun bir geçmişe ve 6 milyondan fazla nüfusa sahip olan Yi etnik grubu, Çin'in güneybatısındaki Yunnan, Sichuan ve Guizhou eyaletleriyle Guangxi Zhuang Özerk Bölgesi'nin kuzeybatısına dağılmış şekilde yaşıyor.
Yi etnik grubuna mensup halkın yaşadığı bölgelerde dimdik dağlar ve birbirleriyle kesişen nehirler dikkat çeker. Yüksek dağlar ve derin vadiler arasında dağılan göller ve havuzlar güzel bir manzara oluşturuyor.
Yi etnik grubunun kendi dili ve yazısı vardır. Han-Tibet dil ailesinden olan Tibet-Burma dil grubuna ait Yi dilinin 6 lehçesi var. Yi dilinde yazılan ve bugüne kadar süregelen tarih kitapları ile edebi, tıbbi ve eczacılık eserleri ve Yi'ler arasında dilden dile dolaşan sözlü edebi eserleri içerik bakımından çok zengindir.
Esas olarak tarımla geçinen Yi'ler, bazı bölgelerde hayvancılıkla da uğraşırlar.
*
Yi kızlarına "Ashima", delikanlılarına da "Ahei" diye hitap ediliyor.
Yunnan'da yaşayan Yi'ler arasında dilden dile dolaşan "Ashima" adlı destanda güzel ve cesur bir Sani kızının hikâyesi anlatılıyor. Asırlar geçti ama taş bir heykele dönüşen Ashima, doğduğu memleketteki ormanlarda hâlâ ayakta duruyor. Bir türküde şöyle deniyor:
"Kayalar üzerinde bir kız duruyor, bu kız gökten inen çiçek gibi güzel. Bu kız tatlı Ashima'dır."
Sani, Yi etnik grubunun bir koludur. Başörtüleri, günümüzde de Sani kızlarının en önemli süslerinden biridir. Başörtüleri genellikle becerikli Sani kızları tarafından kendi elleriyle yapılıyor. Başörtüsü olarak kullanılan 3 metre uzunluğunda ve 17 santim genişliğindeki siyah kumaş üzerine işlenen rengarenk motifler, Sani kızlarının zeka ve el becerilerinin birer göstergesi olarak kabul ediliyor. Sani delikanlıları, sevgililerini seçerken önce başörtülerine bakarlar. Bu nedenle Sani kızları, başörtülerini hep büyük titizlikle işlerler, bayram günlerinde de yepyeni kıyafetler giyerek, başörtülerini takarlar ve dışarıya öyle çıkarlar.
*
"Ashima", Çin'in Yi etnik grubuna ait, halk arasında geliştirilmiş bir manzum hikâyedir. Hikâyede şunlar anlatılır:
Yoksul bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Ashima adlı bir kız ve Ahei adlı bir delikanlı, çocukluklarından beri arkadaştırlar, büyüyünce de birbirlerine aşık olur ve evlilik sözü verirler. Zengin ağa Rebubala'nın oğlu Azhi'nin gözü de Ashima'dadır. Azhi'nin babası hemen Ashima'nın evine çöpçatan gönderir. Çöpçatan ne konuşursa konuşsun, Ashima "Rebubala ailesi namuslu bir aile değil. Arıları çekmek için yere taze çiçek dikseler bile arılar gene de gitmez. Duru suyla çamurlu su aynı nehirde akmaz, koyun kurtla çakala eşlik etmez," diye cevap verir. Çöpçatanın bütün tehditlerine rağmen, Ashima evlilik teklifini kabul etmez.