İnsanlar sevgilerini çeşitli yollarla ifade etmeye çalışır. Şairler hayata karşı duydukları sevgiyi şiirleriyle, müzisyenler melodileriyle ressamlar ise renklerle anlatmaya çalışır. Zhao Wanshun, resimleriyle doğaya, topluma ve dünyaya olan sevgisini ortaya koyan ressamlardan biri.
Zhao, resim sanatına karşı duyduğu sevgiyi şu sözlerle ifade etti:
"Küçük yaşlarımdan beri resim yapmayı çok seviyorum. Kimisinin çocukluğundan beri şarkı söylemeyi, kimisinin de dans etmeyi sevdiği gibi, ben de kendimi bildim bileli resim yapmayı seviyorum. Çünkü resim yapmak bana yaşama sevinci, ruhsal doyum ve ümit veriyor. Bu nedenle bugüne kadar resim yapmakta ısrar ettim ve bu ısrar zamanla bana daha çok sevinç ve mutluluk sunuyor."
Zhao, okula başladığı yıllarda resimle ilgili faaliyetlere büyük hevesle katılıyordu ve bu faaliyetlerde hep büyük bir sevinç ve mutluluk duyuyordu. Bu faaliyetler sayesinde resim yapmaya olan yatkınlığı çevresindekilerin dikkatini çekti.
Zhao Wanshuan resim yaparak hem mutluluğu, hem de hayatın değerini buldu. Resimlerde sanatın görkeminin farkına varan Zhao, resim yapmayı hep sürdürdü ve yaşam koşullarının son derece zor olduğu 1970'li yıllarda bile resim yapmaktan vazgeçmedi. Zhao, o günlerdeki zorluğu şöyle anlattı:
"O zamanlar koşullarımız çok kötüydü. Suluboyam yoktu, okuldan verileni kullanıyordum. Geleneksel Çin resmi xuanzhi denilen özel bir kağıda yapılması gerekiyor. Xuanzhi da yoktu, o günlerde resimlerimi sıradan beyaz kağıda yaptım."
Zhao Wanshun'un memleketi Gansu'da Çin'in tanınmış ressamlarından He Xiaochuan yaşıyordu. Zhao, memleketindeki kültürel ortamdan yararlanarak, ortaokul yıllarında çok sayıda Çin resmi yapmaya başladı. Zhao, resim öğrenimi hakkında şunları anlattı:
"Memleketimde zamanın çok tanınmış ressamlarından biri olan He Xiaochuan yaşıyordu. Ona adeta tapıyorduk ve resim yapmayı öğrenmek için ona gidiyorduk. He, ilk ustam oldu ve o beni çok etkiledi. Çok zeki değildim, ama son derece hevesliydim."
Zhao'nun resim yapmanın dışında bir hayali daha vardı. O da kafasında gizemli bir yer olan Xinjiang'a gitmekti. Zhao, 13 yaşındayken tek başına kalbindeki cennet olan Xinjiang'a gitti. O günden itibaren Zhao'nun kalbi, Xinjiang'a sevgiyle bağlandı. Zhao kalbindeki cennet olan Xinjiang hakkında şöyle konuştu:
"Küçük yaşlarımdan beri ülkenin batısına büyük bir ilgi duyuyorum. Wang Luobin'in bestelediği şarkılar ve Huang Zhou'nun yaptığı resimlerle Xinjiang kalbimdeki cennet haline geldi. 13 yaşındayken, tek başıma Xinjiang'a gittim. İlk gittiğim yer Turfan'dı. Uçsuz bucaksız çölü, çölde batan yuvarlak güneşi, Turfan'ın üzümlerini ve Uygur kızların güzel danslarını ilk kez görüyordum."
Zhao, Xinjiang'a gider gitmez bölgenin o güzel ve gizemli toprağından derinden etkilendi. Turfan'ın tatlı üzümü, Kumul'un lezzetli kavunları ve güzel Uygur kızları zaman zaman resimlerine yansıyor.
Kumul kavunu Gansuluların gözünde tatlılığın ve mutluluğun simgesi. Ancak ressam Zhao'nun gözünde bir kavun, bir dünya oluyor.
Zhao, zaman zaman ülkenin farklı bölgelerinden ressamları resim yapmak için Xinjiang'ın ayak basılmamış yerlerine götürüyor. Zhao, bu bölgelerin sanatçılara ilham verdiğini düşünüyor.
Zhao, doğaya ve Xinjiang'a olan sevgisini resimlerle dile getirirken, topluma karşı olan sevgisini ise somut eylemlerle gösteriyor. Zhao, yardıma muhtaç olanlara hep yardım eli uzattı. Çin'in tanınmış bestecilerinden biri olan Wang Luobin hakkında araştırmalar yapan Liu Shuhuan, Zhao'nun yardımseverliği hakkında şunları söyledi:
"Gansu eyaletine bağlı Quzhou ilçesinde 2010'da meydana gelen depremin ardından, Xinjiang'daki tanınmış ressamlar afetzedelere yardımda bulundu. Özellikle Xinjiang Huaxia Sanat Müzesi Başkanı Zhao Wanshun, 100'den fazla ressam ve Çin hat sanatçısına resim ve hat eserleri yaptırdı. Bu eserlerin açık artırmada satılmasıyla 830 bin yuan toplandı ve bu paranın tamamı Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'nin Yardım Derneği aracılığıyla Quzhou'daki depremzedelere ulaştırıldı." 
Zhao, Ocak 2011'de "2010'da Çinlileri Duygulandıran 10 Kişi" arasına seçilen ve şiş kebap satarak kazandığı parayla yoksul öğrencilere yardım eden Alim'in bir ev satın alması için bir açık artırma düzenledi.
Xinjiang Sivil İşleri Genel Müdürlüğü'nden Wang Xiaocong bu açık artırma hakkında şunları anlattı:
"Bu faaliyet herkesi son derece duygulandırdı. Zhao, 'Alim sevgisiyle insanların kalbini ısıttı. Biz de sevgimizle Alim'in kalbini ısıtacağız' demişti. Onun bu fikriyle açık artırma yaptık ve açık artırmada satılan resim ve hat eserleriyle 380 bin yuan topladık. Bunun ardından Gansu Ticaret Odası da 140 bin yuan bağışladı. Bu parayı Xinjiang Yardım Derneği'ne verdik ve böylece Alim'e bir ev satın aldık, Alim daha sonra da evlendi."
Resim yapmak, bir ressamın, bağışta bulunmak da bir yardımseverin görevidir. Zhao Wanshun, somut eylemleriyle hem bir ressam, hem de bir yardımsever olarak görevlerini yerine getirdi. Zhao, kalbindeki sevgiyi, hem resimlerine, hem de insanların kalplerine aktardı.
