2001 Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Yerleşimleri Programı HABİTAT tarafından "BM Habitat Ödülü" verildi. 2003 yılında Dünya Bankası tarafından Çin'in 120 kentindeki yatırım ortamına ilişkin olarak yayınlanan raporda 1. sırada yer aldı. Amerikan Fox dergisi tarafından yayınlanan "Çin'in ana kesimindeki en iyi ticaret kentleri listesi"nde, 2004 ile 2008 yılları arasında 5 kez ilk sırada yer aldı. 2006 yılında Çin Turizm Genel Müdürlüğü ve Dünya Turizm Örgütü tarafından "Çin'deki en iyi turistik kent" unvanı verildi. 2008 yılında 5. kez prestijli bir yerli dergi tarafından "Çin'deki en mutlu kent" olarak seçildi...
Bütün bunları sayarken, tek bir kentten söz ediyoruz. Bu kent, bugün tanıtacağımız Hangzhou....
*
Genç bir erkek, 3 yıl birlikte öğrenim gördükleri erkek kılığına girmiş genç bir kıza aşık olur, ancak aşkları kızın babası tarafından kabul edilmez. Genç erkek derin üzüntü nedeniyle öldükten sonra, kız kendisini gencin mezarına atar. Ardından mezarın üzerinde iki kelebek uçar... Bu hikayeyi hatırlıyor musunuz?
Evet, bu bütün Çinlilerin bildiği hikayelerden en ünlüleri arasında yer alan "Liang Shanbo ve Zhu Yingtai"... En meşhur hikayelerin ana teması hep aşktır. "Liang Shanbo ve Zhu Yingtai" ve "Beyaz Yılanın Öyküsü" adlı iki öykü Hangzhou'da geçtiği için burası, Çin'in "aşıklar şehri" olarak anılır. Hangzhou aynı zamanda, Çin'in en güzel şehri olarak da tanınır. Ünlü Italyan gezgin Marco Polo'ya göre, burası dünyanın en güzel şehridir. Çinliler Hangzhou ve ona yakın Suzhou için "Gökte cennet, yeryüzünde Suzhou ve Hangzhou" der. Tabii, herkesin kafasında ayrı bir "cennet" anlayışı vardır. Cennetin nasıl bir yer olduğunu kimse kesin olarak bilmiyor, ama herkes Çin'de "yeryüzündeki cennet" diye adlandırılan Hanzhou ve Suzhou'yu ziyaret edebilir. Şimdi gelelim Hangzhou'nun geçmişine ve güzel manzaralarına.
*
Hangzhou, Çin'in güney kesiminde yer alan ve Shanghai'a komşu olan Zhejiang eyaletinin merkezi, Yantze Nehri Deltası'ndaki önemli kentlerden biridir. "Gökte cennet, yeryüzünde Suzhou ve Hangzhou", Hangzhou'nun güzelliğini ifade eder. Hangzhou'nun yüzölçümünün yüzde 65.6'sını, tepeler ve dağlar, yüzde 26.4'ünü ovalar, geri kalan yüzde 8'ini ise nehirler, göller ve baraj göletleri oluşturur. Dünyadaki en uzun yapay kanal olan Beijing-Hangzhou Büyük Kanalı ve muhteşem gelgitleriyle ünlü olan Qiantang Nehri, Hangzhou kentinin ortasından geçer.
Hangzhou kentinde astropikal muson iklimi hakimdir, yağmur miktarı yeterlidir. Yıllık ortalama hava sıcaklığı 17.5 derece, ortalama nem oranı yüzde 69.6, yıllık güneş ışığı saatleri 1762'dir. Geniş bir bitkisel çeşitliliğe sahip olan Hangzhou'daki ortalama yeşillik oranı yüzde 62.8 civarındadır.
Tarihi eskilere dayanan Hangzhou kenti geçmişte 7 defa başkent olmuştu. Çin'in ilk imparatoru Qing Shihuang Çin'i birleştirirken burayı ilçe haline getirmişti. 1000 yıl önce Hangzhou gelişen ekonomisi ile başkent oldu ve aralıklarla 150 yıl boyunca başkent olarak kaldı.
Hangzhou'ya esas ün kazandıran, şehrin tam ortasında yer alan Xihu gölü, yani "Batı Göl"dür.
*
Tarihte Wulin, Qiantang ve Xizi gibi değişik adlarla anılan Xihu gölünün genişliği 5.66 kilometrekare, çevresinin uzunluğu ise 15 kilometredir. Göl yılın her mevsiminde ayrı bir güzelliğe sahiptir. Örneğin, yazın en güzel manzarası nilüfer çiçekleridir. Ünlü Xiling Köprüsü yakınlarında herkes nilüfer çiçeklerinin resmini çeker. İlkbaharda açan şeftali çiçekleri, sonbaharda mehtap ve kışın karlar, gölde başka güzel manzaralar oluşturur.
Çin'in ilk cumhurbaşkanı Mao Zedong, buraya 43 defa geldi ve Xihu gölü bölgesinde kaldı. Mao, sık sık Xihu gölünün etrafında dolaşır, Lingying Tapınağı'nda Budizme ilişkin bilgiler edinir, Longjing adlı yeşil çayın tadına bakar, limanda balıkçıları seyreder, Yuhuang Dağı'na tırmanır ve Sudi seddinde dolaşırdı. Burası herkes gibi onun da sağlığına iyi geliyordu.
Bu göl ile ilgili bir efsaneye göre, eski zamanlarda cennette bir ejder ve bir anka kuşu, birlikte mutluluk içinde yaşarlarmış. Bir gün kıymetli bir inci bulmuşlar. Bunu duyan kraliçe bu inciye sahip olmak için asker göndermiş. Ejder ve anka kuşu buna çok kızmış. Fakat ellerinden bir şey gelmiyormuş. Sonunda kendilerini inci ile birlikte yere bırakmışlar. İnciden şimdiki Xihu gölü, ejder ve anka kuşundan da gölün etrafındaki 2 dağ oluşmuş.
*
Xihu gölünün tarihe geçen çok güzel 10 manzarası vardır. Quyuan parkındaki nilüfer çiçekleri bunların başında gelir. Hafif esen rüzgar altında dalgalanarak yeşil bir denizi andıran nilüfer yaprakları ve üstünde görünen kırmızı nilüfer çiçekleri, rüya gibi bir tablo oluşturur.
Sudi seddi de Xihu'nun 10 manzarası arasında yer alır. Song (MS 960-MS 1279) hanedanı döneminde yaşamış olan ünlü şair Su Dongpo, Hangzhou idari amirliği görevi sırasında gölden çıkarılan çamurla upuzun bir set yaptırmıştı. Gölün temizlenmesini sağlamanın yanı sıra eşsiz bir manzara da yaratan set, bu ünlü şairin soyadıyla anılıyor.
Xihu gölü çevresinde bir kara gezintisi yapmak isterseniz, bisiklete binmenizi tavsiye ederiz.
*
Feilaifeng, ünlü Lingyinsi tapınağınin önündeki bir tepeciktir. 209 metre yüksekliğindeki Feilaifeng, kireç taşlarından oluşur. Yıllarca yeraltı suyunun korozyon etkisi altında kaldığı için Feilaifeng'de çeşit çeşit mağaralar oluşmuş. Tepede Tang hanedanından sonra Song ve Yuan hanedanlarına kadar dönemlere ait taş heykeller bulunuyor. 470 heykelden 335'i bugün hala iyi korunuyor. Bu heykeller, Budizm'in Çin'in güney kesiminde yayılma tarihinin kavranmasına yardımcı oluyor.
Lingjiufeng olarak da adlandırılan Feilaifeng'in Çince anlamı, "Uçup uzaktan gelen tepecik"tir. Feilaifeng'in etrafında yüksek dağlar bulunuyor. Alçak olan Feilaifeng ise büyük dağlardan çok değişik gözüküyor. Tepeyle ilgili bir efsane vardır. Tepenin yanında Lingyinsi adında bir tapınak bulunur. Tapınaktaki rahip Jigong, kural dışı şekilde davranan biriymiş. Budist rahip olarak et yememesi gerekirken, et yermiş. Geleceği tahmin edebilen Jigong bir gün uzaktan bir tepenin uçup geleceğini Lingyinsi tapınağı önündeki köyde yaşıyanlara söylemiş ve oradan ayrılmalarını istemiş. Ama Jigong'un çılgınca davranışlarına alışan köylüler, Jigong'un bu sefer kendilerine şaka yaptığını sanmış ve söylediklerine kimse kulak vermemiş. Çaresiz kalan Jigong, düğün törenini yapan bir ailenin avlusuna fırlayıp, gelini sırtlayıp kaçmış. Bunu gören köylüler çok kızmış ve Jigong'un arkasından koşmaya başlamış. Bu sıralarda herkesin kulağına rüzgar sesi gelmiş, gündüz hava kararmış, sonra büyük bir gürültüyle bir tepecik köyün üzerinde oturmuş. İşte o anda köylüler, Jigong'un kendilerini kurtardığını anlamış. Bundan sonra tepeye "Uçup gelen tepe" anlamındaki Feilaifeng ismi koymuşlar.
Efsane, efsanedir. Bugün bile kimse Feilaifeng'in niye etrafındaki dağlardan bambaşka göründüğünü açıklayamıyor.
*
Hupaoquan çeşmesi, Hangzhou'daki gözde mekanlardan biri. Çeşmeyle ilgili bir efsane var. Tang hanedanlığına ait ünlü Budist rahip Xinkong, Xihu gölünün güney sahilindeki Dacishan dağına gelmiş ve dağdaki güzel manzaralara hayran kalmış, ama burada su kaynağı bulunmadığı için buradan hemen ayrılmaya karar vermiş. Fakat tam ayrılacakken kulağına bir ölümsüz varlık "2 kaplan gelip kuyu kazacak" diye fısıldamış. Ertesi gün gerçekten dağa iki kaplan gelmiş ve bir kuyu kazmış. Kuyunun suyu o kadar tatlı ve temizmiş ki, kısa süre içinde çay demlemek için en uygun su olarak kabul edilmiş. Bundan böyle Hupaoquan suyu, Longjing çayıyla birlikte Xihu gölü bölgesindeki en ünlü iki yenilik olarak kabul edildi
*
Xixi Sulak Alan Parkı
Gözde bir turistik merkez olarak her gün tıklım tıklım dolu olan Xihu'daki neşeli ortamdan farklı olarak, gölün yalnızca beş kilometre uzağındaki Xixi, yani "Batı Çayı", sükûneti ve güzelliğiyle dünyadan saklı bir cenneti andırır.
Çin'de devlet koruması altındaki ilk sulak alan parkı olan Xixi, aynı zamanda ülkede şehir içinde bulunan tek sulak alandır.
Xixi Sulak Alan Parkı, kıvrımlı gölcükleri, dimdik bambu ağaçlarından oluşan yemyeşil ormanıyla güney Çin'deki sulak alanların bütün özelliklerini bir arada toplar. Orman içinde ara sıra yabani tavşanlara rastlamak bile mümkündür.
Su, Xixi Parkı'nın ruhudur. Akarsular, gölcükler, bataklıklar ve adacıklar, Xixi'nin güzelliğinin başlıca unsurlarıdır.
Kasım ayı, kamışların çiçeklendiği mevsimdir. Ne gürültü, ne de kirlilik yaratan akülü tekneyle gezdiğinizde, kamış çiçeklerinin uçuştuğu Xixi'nin, sulu boya bir tabloyu andırdığını görürsünüz.
Xixi'ye ün kazandıran, yalnızca güzel manzarası değildir. Burası, zengin bir kültürel birikime de sahiptir. Bundan 300-400 yıl önce Ming ve Qing hanedanları döneminde Xixi, dünyevi sıkıntılardan kaçmak isteyen aydınların cennetiydi. Park içinde varlıklarını bugüne kadar sürdüren villalarda ve çiftliklerde kalan bu aydınlar, Xixi hakkında çok sayıda edebi eser bırakmıştır. Ancak aradan geçen yaklaşık 100 yıl içinde Xixi unutulmuş, hatta harap olmuştur. 2003'e gelindiğinde burası, yeniden keşfedildi. Ülkede bir benzeri olmayan bu şehir içi sulak alanın, şehrin havası ve insan yaşamı için taşıdığı önemin kavranması üzerine Hangzhou Belediyesi, şehrin adeta "böbreği" olan bu parkı korumak için bir dizi tedbir aldı ve çevreyi ıslah etmek için projelere girişti. Çevre ıslahı projeleri sayesinde park, eski güzelliğine, dolayısıyla eski canlılığına adım adım yeniden kavuştu.
Parkta yeni kurulan "Yeşil set", turistlerin gözdeleri arasında yer alıyor. Suyun 1-3 metre derinliğine inen 137 metre uzunluğunda ve üç metre genişliğinde, şeffaf plastik camla kaplı bir tünel olan "Yeşil set"in iki yanı, yaklaşık 700 çeşit su bitkisiyle dolu. Tünelden bu bitkilerin su altındaki köklerini görmek, suda özgürce yüzen canlıları izlemek mümkün.
Bugün parkta 262 çeşit bitki, 50 çeşit balık ve su canlısı, 126 çeşit de kuş bulunuyor.
*
Hangzhou'da küçük küçük eski ahşap dükkânların dizildiği eski sokaklar veya lüks mağazalarda, Çin'e ve Hangzhou'ya özgü ürünler satılıyor. Neler mi? Hangzhou'da alışveriş deyince akla en başta, adını Hangzhou'ya bağlı bir kasabadan alan ünlü Longjing çayı ve ipek geliyor. Kentin diğer ünlü ürünleri arasında, özellikle siyah kağıttan yapılmış Wangxingji marka yelpaze, bambu saplı ve ipek kumaşlı güneş şemsiyeleri, yöreye özgü nakış ürünleri ve Zhangxiaoquan makası sayabiliriz. Makas deyip geçmeyin, 50 kat kumaşı ya da bir sayfa beyaz kağıdı aynı rahatlıkla kesen bu özel makasların müzesi bile var!
*
Çin'de şöyle bir söz de vardır: Belli bir yerde, belli bir yemek kültürüne sahip insan yetişir. Hangzhou usulünde pişirilmiş yemeklerin tadına bakmak, bu kenti tanımanıza yardımcı olur.
Hangzhou mutfağının özelliği, yalın tat, koku ve görünüşe sahip olmasıdır. Hangzhoulular sade yemekleri, yalın tatları sever. En klasik yemekler ise, Xihu Ekşi Balığı, Dongpo Eti, Longjing Karidesi, Dilenci Tavuğu'dur... Şimdi bu yemek türlerini tanıyalım.
Hangzhou'ya özgü ünlü yemeklerin hepsinin en az yemekler kadar lezzetli olan birer hikâyesi de var… Xihu Ekşi Balığı'yla ilgili hikaye şöyle:
Güney Song döneminde Song soyadlı iki kardeş varmış. Çok bilgili olan bu iki kardeş, devlet memuru olmak yerine kırsal kesimde balık avlamakla geçinmeyi tercih etmiş. İki kardeşin oturduğu yerde Zhao soyadlı kötü huylu bir adam varmış. Zhao, Song kardeşlerden büyük olanın güzel eşine sahip çıkmak için bir tuzak kurmuş ve onu öldürmüş. Song ailesinin başına gelen bu talihsizlik üzerine küçük Song, yengesiyle birlikte ilgili hükümet kuruluşuna gidip dava açmak istemiş, fakat kötü güçleri desteklen hükümet kuruluşu davayı reddetmiş. Dahası ikisi de dövülerek kovulmuş. Küçük Song'un yengesi, onun memleketi terketmesini istemiş. Ayrılırken şeker ve sirkeyle bir balık pişirmiş ve "Bu yemekte ekşi de, tatlı da var. Bir gün intikam alırsın ve bugünkü acıları unutmazsın" diye konuşmuş. Küçük Song daha sonra savaşa katılmış ve madalya almış. Hangzhou'ya dönen küçük Song, yengesini çok aramış ama bulamamış. Bir gün bir ziyafette tatlı-ekşi balık yemeği yemiş ve tadının yengesinin pişirdiği balıkla aynı olduğunu fark etmiş. Küçük Song hemen yemeği kimin yaptığını sormuş ve aşçılık yapan yengesini bulmuş. Böylece, lezzetli olan Xihu Ekşi Balığı, halk arasında yayılmış.
*
Şeker ve içkiyle haşlanan Dongpo Eti, ünlü edebiyatçı Su Dongpo'dan kaynaklanıyor. Dongpo, Hangzhou'da idare amirliği yaparken, onbinlerce kişiyi Xihu gölünün dibini temizlemeye ve set inşa etmeye seferber etmiş ve yerel halka yararlar getirmiş. Dongpo'ya minetar olan yerel halk, o yılın Bahar Bayramı sırasında Dongpo'ya et ve içki hediye etmiş. Dongpo'nun aldığı et ve içki o kadar fazla olmuş ki, Dongpo yerel halkla paylaşmaya karar vermiş ve ailesinden tüm etleri pişirmesini istemiş. Ailesi yanlışlıkla tüm etleri içkilerle birlikte pişirmiş. Bu yöntemle pişirilen et parlak kırmızı renkte, Doufu gibi yumuşak olmuş; fakat şekli bozulmuyormuş ve kokusu güzelmiş. Dongpo'nun gönderdiği etleri yiyen insanlar, Dongpo ailesinin pişirme yöntemini de benimsemiş. Bundan sonra Dongpo Eti, Hangzhou'ya özgü yemeklerden biri olmuş.
*
Qing hanedanının imparatoru Qianlong, Qingming Sezonu sıralarında Hangzhou'ya gelmiş. Longjing Çayının üretildiği Longjing kasabasını ziyaret eden Qianlong'a köylüler o yılın yeni çayını hediye etmiş. Qianlong çayı sarayına geri götürmüş. Saraydaki aşçı karides pişirirken içine çay yaprakları koymuş. Çıkarılan karides beyaz yeşimtaşı gibi, çay yaprakları ise yemyeşilmiş. Güzel kokulu bu yemek, insanın iştahını açar. İmparator Qianlong'un beğendiği bu yemek kısa süre sonra Hangzhou'daki bir restoranın menüsünde yer almış.
*
Çömlekte Tavuk, Hangzhoulular, hatta bütün Çinlilerin beğendiği bir yemektir. Hikayeye göre, Hangzhou'da bir dilenci açlık ve yoksulluktan bayılmış, arkadaşı onun yemesi için küçük bir tavuk çalmış, ancak pişirecek tencere bulamış. Bu nedenle çamurla tavuğu sarmış ve ateş yığınının içine atmış. Bir süre sonra tavuk ateşten çıkarılmış, pişmiş çamur çıkarıldıktan sonra tavuk hemen güzel bir koku yaymış. Daha sonra bu tavuk pişirme yöntemi restoranlara yayılmış.
*
Hangzhou'daki keyifli yaşam temposu:
Çin'in ekonomik merkezi olarak kabul edilen ve yoğun bir koşuşturmaya sahne olan Shanghai şehrine yakın olmasına rağmen, Hangzhou'da sakin ve keyifli bir atmosfer kendini hissettiriyor.
Hangzhou, Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü tarafından "Kaliteli Yaşam Kenti" seçilmiş. Hangzhou'ya her yıl sayısız turist akın eder. Hangzhou ile 2010 Dünya Fuarı'na ev sahipliği yapan Shanghai arasındaki tren yolculuğu, yalnızca iki saat sürer. Bu nedenle size Hangzhou'yu görmenizi tavsiye ediyoruz.