20 Haziran Babalar Günü'nün üzerinden 10 gün geçti. Bu özel günde Shanghai Dünya Fuarı'nda Türkiye Pavyonu Milli Günü etkinlikleri düzenlendi. Bu programımızda sizlerle 10 gün önceye giderek, hem babalar için, hem de Türkiye için anlamlı olan günden bahsetmek istiyorum. Shanghai kentinde yaşayan bay Wu ve bayan Yang'ın aileleri ile başkent Beijing'den gelen Yu Shan ve Yu Shu adlı çocuklar için 20 Haziran hayatları boyunca unutamayacakları bir gün oldu. Çünkü onlar özel olarak konuk olarak Türkiye Pavyonu'nu gezdiler. Bu aynı zamanda Babalar Günü hediyesiydi.
Shanghai şehrinin Songjiang bölgesinde yaşayan bay Wu, fuarın provasının yapıldığı günlerde Türkiye Pavyonu'nu ziyaret etmişti. Pavyonun girişinde asılı olan Çin'in 12 burcuna benzer Türk tarihindeki burç resimleri Wu'nun ilgisini çekti. Wu, bu nedenle Türkiye Pavyonu Milli Günü'nde eşi ve kızıyla beraber pavyonu tekrar gezmeye karar verdi, ama Milli Gün'de pavyonun kapatıldığını bilmiyordu. Milli gün etkinlikleri için fuara gelen Türkiye Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Türkiye Pavyonu'nun önündeki meydanda üzgün üzgün dolaşan Wu'yu ve kucağında 10 aylık küçük kızını taşıyan eşini gördü. Bakan Günay, durumu öğrendikten sonra Wu ailesini pavyonu özel konuk olarak gezmeye davet etti.
Bayan Yang: Gittiğimde pavyon kapalıydı.
Günay: Bugün özel bir gün, Babalar Günü, girebilirsiniz.
Bayan Yang: Ciddi misiniz? Çok güzel, kızımın babasını çağırabilir miyim?
Günay: Tabii tabii, bugün Babalar Günü
Babalar Günü'nün şanslı ailesi sadece Wu ailesi değildi. Beijing'den gelen küçük Yu Shu ve ailesi de Türkiye Kültür ve Turizm Bakanı'ndan gelen özel hediyeyi aldı. Yu Shu'nun annesi bayan Li, Türkiye Pavyonu'nun orijinal şekli ve Türkiye'nin uzun tarihinin bu pavyonu gezmesinin esas nedeni olduğunu belirtti. Pavyonda aldıkları özel hediyeyle Türkiye'yi de gezme kararı verdiler. Bayan Li şunları söyledi:
"Çok, hem de çok mutluyuz. Çok şanslıyız. Kuyrukta beklemeye de gerek olmadı. Doğrudan içeri girdik. Pavyonu gezerek Türkiye'yi daha iyi tanıdık, şimdi bu ülkeye daha fazla ilgi duyuyoruz. Fırsatımız olduğunda bu ülkeyi mutlaka gezeceğiz."
Bu şanslı ailelere Babalar Günü hediyesi veren Bakan Günay, bunun amacının, tüm ailelere ve çocuklara mutluluk ve neşe sunmak olduğunu söyledi.
"Bugün, Babalar Günü. Dünyanın her yerindeki ailelere, babalara ve çocuklara mutluluk diliyorum. Bir haftadır Çin'deyim. Çocukların hepsi çok güzel, hepsi sanki bir sanatçının elinden çıkmış. Çocuklar, babalar ve anneler hepsi güler yüzlü. Burada küçücük bir bağ kurmaya çalıştım. Eğer bu iyi bir armağan olduysa, çok mutlu oldum. Çin halkına bu Babalar Günü'nde, bu 20 Haziran 2010 günü sonsuz mutluluk diliyorum."
Bakan Günay ile birlikte Çin'e gelen kızı Pınar Günay, babasının Çinli ziyaretçilere verdiği armağan konusunda "babasının zaten herkese yakınlık duyan ve çocukları çok seven bir insan olduğunu" söyledi.
"Şu anda Çin'deyiz. Çin, bizi misafir ediyor, bizim ülkemizi misafir ediyor, bu nedenle Çinlilere kapıyı açmak gayet normal. Çinli bebekler de oyuncak bebekler gibi çok sevimli, bence çok güzel oldu."
Birkaç Çinli aile, Türkiye Pavyonu'nu gezdikten sonra mutluluklarını gizleyemedi. Bakan Günay'a defalarca teşekkür eden bayan Yang, o gün en şanslı kişi olduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
"Çok heyecanlıyım. Çok şanslıyım. Sayın bakan bebeğimi kucakladığımı görünce hemen bizi pavyona davet etti. Kızımla birlikte fuara gelmemiz kolay bir iş değil. Bugün gerçekten çok şansıyız ve mutluyuz."
Bakan Günay, Türkiye Pavyonu'nu gezerek daha çok Çinlinin Türkiye'yi tanımasını ve Türkiye'ye ilgi duymasını istedi.
"Çinlilerin Türkiye'yi öğrenmelerini, Türklerin de Çin'i öğrenmelerini çok istiyorum. Çünkü burada bir felsefe var, Konfüçyüs'ten süregelen bir insanlık düşüncesi var, çok derin kültür var, çok eski arkeoloji var. Bunu Xi'an'da gördüm ve büyük heyecan duydum. Arkeolojiyi de çok merak ediyorum. Büyük heyecan duydum. Bu tarihi, bu kültürü, bu felsefeyi bizim insanımız da öğrenmeli, Çinliler Türkiye'yi, Türkler de Çin'i öğrensinler, Asya'nın iki ucunu kucaklaştıralım. Türkiye, çok hızlı gelişiyor, dayanışma içinde bu gelişmenin sürdürülmesini istiyorum."