Yabancı filmlerin Çin'e girmesinden kısa bir süre sonra dil engeli ortaya çıktı. Özellikle sesli filmin doğuşu, Çinli izleyicilerin yabancı filmleri seyretmesini zorlaştırdı. Çinli izleyiciler bir yabancı filmi seyrederken, genellikle slayt projektörünün gösterdiği altyazılar, anlatım kağıdı veya sinema salonunda yapılan açıklamayla filmin içeriğini öğrenirdi; bunun yanı sıra az sayıdaki sinema salonuna cihazlar yerleştirilerek, eşzamanlı çeviri yapılabiliyordu. Bu, Çin Halk Cumhuriyeti'nin kuruluşundan önce şehirlerdeki sinema salonlarında görülen bir uygulamaydı. 1945 yılından sonra, artık kurtuluşa kavuşan kuzeydoğu bölgesinde Sovyetler Birliği'nde yapılan filmler gösterilmeye başlandı, dil engeli de aynı şekilde aşıldı.
Dil engelini kaldırmak için, Kuzeydoğu Film Stüdyosu (daha sonra ismi Changchun Film Stüdyosu olarak değiştirildi) ve Sovyetler Birliği'nin kuzeydoğu kesimindeki temsilciliği arasında bir anlaşma yapılarak, Sovyetler Birliği'nden Kuzeydoğu Film Stüdyosu'na bir film gönderilerek Çince'ye çevirilmesi sağlandı. "Sıradan Bir Asker" isimli film, Çin'de dublajı yapılan ilk film oldu.
"Sıradan Bir Asker", Sovyetler Birliği askerlerinin Büyük Anayurt Savaşı sırasında sergilediği seferberlik ruhunu anlatan bir film. Filmin dublajını yapanlar, bu işe yeni başlayan bir grup Çinliydi. Kuzeydoğu kesimindeki sanat topluluklarına mensup olan bu dublaj sanatçıları, devamlı denemeler yaparak, 8 ay içinde dublaj çalışmasını bitirdi ve bu iş için deneyim edindi.
"Sıradan Bir Asker"in Çince'ye çevirilmesiyle, film dublajı Çin'de hızla gelişti. Kuzeydoğu Film Stüdyosu'ndan sonra Shanghai Film Stüdyosu da dublaj çalışmasını başlattı. 1950 ile 1953 yılları arasında, çoğu Sovyetler Birliği ve Doğu Avrupa ülkelerinin filmlerinden oluşan 180 yabancı film ithal edilerek, Çince'ye çevirildi. Dublaj çalışmalarına çok sayıda konulu film yönetmeni ve oyuncusu katıldı.