Ekonominin hızla kalkındığı, halkın yaşam seviyesinin sürekli olarak yükseldiği ve farklı etnik gruplara mensup halkın uyumlu bir şekilde geliştiği Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi, dünyanın dikkatini giderek daha çok çekiyor. Xinjiang'ın bugünkü durumuna ulaşması, bölgede yaşayan farklı etnik gruplara mensup halkın gösterdiği çabalara, Çin'in diğer bölgelerinin yaptıkları yardımlar ile verdikleri desteklere ve daha çok da 1950'li ve 1960'lı yıllarda ülkenin iç kesimlerinden Xinjiang'ın inşasına katılmak üzere gelenlere borçludur. Sevgili izleyiciler, bugünkü programımızda sizlere yaklaşık olarak 60 yıldır Xinjiang'ın ekonomik kalkınması için çalışan Jin Maofang'ı tanıtacağız.
1952 yılında Çin'in Hunan ve Shandong eyaletlerinden çok sayıda genç kız asker olarak, Xinjiang'ın savunmasına ve inşasına katılmaya başladı. Yakında 80 yaşına basacak olan Jin nine, orduya katıldığı zamandan söz ederken, yine sevinçli ve heyecanlıydı, Jin şunları söyledi:
"Ben evde duramayan insanlardanım ve bir iş yapmak istiyordum. Xinjing'ın inşasında gençlere ihtiyaç duyulduğunu öğrenince, arkadaşlarımla konuştum ve orduya katılmanın çok onurlu bir şey olduğu sonucuna vardık. Çok sevinçliydik."
Xinjiang'ın nasıl bir yer olduğunu henüz bilmeyen Jin, yalnızca Xinjiang'ın kendisi gibi gençlere ihtiyaç duyduğunu biliyordu.
Jin Maofang, Xinjiang'a giderken yalnızca 19 yaşındaydı. İlk defa memleketinden ayrılan genç kızlar, yakınlarından ve arkadaşlarından uzak kalmaları ve o zaman Xinjiang'daki koşulların elverişsiz olması nedeniyle, memleketlerini ve yakınlarını özlerken, zaman zaman göz yaşlarını tutamıyordu. Jin, bununla ilgili olarak şunları söyledi:
"Xinjiang'ın nasıl bir yer olduğunu bilmiyorduk ve yalnızca ülkenin ücra bölgelerinde yer aldığını biliyorduk. En az köy ve kalabileceğiz bir yerin olması gerektiğini düşünüyorduk. Ancak oralara varınca ne bir köy, ne de bir bina gördük."
Birkaç ay geçtikten sonra, genç kızlar meslek sahibi olmaya başladı. Uzun boylu ve güçlü bünyeli olan Jin, öğretmen, hemşire, muhasebeci gibi genç kızların hoşlarına giden işlerden birini seçmedi ve hiç tereddüt etmeden traktör sürücüsü olmaya karar verdi.
Traktör eğitimini başarıyla tamamlayan Jin, kendi kendine seçkin bir kadın traktör sürücüsü olmaya karar verdi. Jin bunun için eğitimden edindiği bilgilere dayanarak çok pratik yaptı ve böylece traktörün işletilmesine ilişkin bütün teknikleri ustaca kavradı.
Ancak traktör sürücüsü olmak pek o kadar kolay bir iş değildir. El değmemiş toprakların ekime elverişli hale getirilmesini hızlandırmak için, traktörlerin gece ve gündüz olmak üzere iki grup halinde çalışması gerekiyordu ve bir traktör en az 12 saat çalışıyordu. O günlerden bahsederken Jin şöyle konuştu:
"O zamanlarda traktör sürücü olmak çok zordu, yüzümüz, üstlerimiz toprak tanecikleriyle kaplıydı. Her gün 12 saat çalışıyorduk, çok yoruluyorduk, ancak son derece sevinçliydik, işten kaldığımız yere giderken hep şarkı söyleyerek dönerdik."
Xinjiang'da geçirdikleri günlerin çok çetin olmasına rağmen, Jin Maofang o günlere borçlu olduğunu söylüyor. Jin, o günlerin karakterinde yaşamdaki güçlüklere boyun eğmeme özelliğinin oluşmasına yardımcı olduğunu, karşılaştığı her sıkıntının da hayatın da birer değerli hazine olduğunu, özellikle yaşadığı yurdun kendi çabalarıyla daha da güzelleştiğini görünce çok mutlu olduğunu söyledi. Jin şunları anlattı:
"İlk geldiğimizde yol yoktu, traktörleri yolu kendimiz açarak getirdik. Geldiğimizde hiç ekili toprak yoktu, toprağı biz açtık ve onları ekime elverişli hale getirdik. Bu topraklarda mısır, buğday, soya ve sebzelerin yeşerip yetiştiğini görünce ne kadar mutlu olduğumuzu anlatamam. Bu tür değişiklik son derece büyük…"
Xinjiang Üretim ve Yapılandırma Ordusu'na bağlı 8. Tümen'de günümüzde de böyle bir rekor bulunuyor: 1958-1964 yılları arasında Jin Maofang, toplam 33 bin 395 saat çalıştı ve 20 yıllık çalışmayı 7yıl içinde tamamladı.
Xinjiang Üretim ve Yapılandırma Ordusu'nın ilk kuşak kadın traktör sürürcülerinden biri olan Jin, çeşitli unvanlara layık görüldü. Bu unvanlarla ilgili olarak, 77 yaşındaki Jin nine şunları söyledi:
"Hiç bir şeyden pişman değilim. Ben bu iş seviyordum ve onu iyi yapmam gerekiyordu. Bana çok onur verildi, ancak ben yalnızca yapmam gerekeni yaptım."
"Ülkem bana ihtiyaç duyuyorsa, ben elimden geleni yaparım". Bu Jin'in sık sık tekrarladığı bir cümledir. 1987 yılında emekli olan Jin, kamu yararına olan çeşitli etkinliklere katılmaya başladı. Jin, düzenlenen sohbet toplantılarında, konferanslarda başından geçenlerle Xinjiang'ın geçmişini, Xinjiang'ın yapılandırılmasına katılan eski kuşaklardan insanların harcadığı çabaları anlatıyor.
Xinjianglı üniversite öğrencisi Li Hong, şöyle konuştu:
"Jin ninenin hikâyelerinden çok etkilendim. Bir kadın olarak birçok şeye feda etmiş. Xinjiang'ın refahı ve gelişmesi için ülkenin ücra bölgesine gitmiş, bir parça yeşillik için, alın terlerini dökmüş."
Saçlarının bembeyaz olmasına rağmen, Jin nine son derece dinç. Birinci "Xinjiang'ın 10 Seçkin Annesi" unvanının verildiği törende, Jin Maofang, katılımcılarla hayat boyunca mutlu olmanın sırını paylaştı.