Eskiden Çinlilerin evlilik protokolünde önemli bir yer tutan çay, sadakat, kararlılık, "ne kadar fazla oğul olursa, o kadar mutlu fazla mutluluk olur" olur inanışının simgesi olarak görülüyordu. Ming hanedanı döneminde yaşımış olan Xu Cishu'nun yazdığı, Çayın Kaynağına İlişkin Araştırmalar adlı kitapta "Çay yerinden çıkarılıp başka yere dikilmez, çay tohumları ancak filizlendikten sonra büyür" yazılıdır. Bu, Çinlilerin eski inanışını ifade ediyor. Çinlilerin ataları, çayın başka yere yerleştirilemeyeceği düşüncesiyle, çayı sadakatin simgesi olarak görüyordu. Çay, ayrıca saf ve kararlı aşk ile nesillerin devamlılığını simgeliyordu, yeni evlenen karıkocaya "Allah bir yastıkta kocatsın" dileği ifade ediliyordu. Bu nedenle nesilden nesile aktarılan geleneklerde nişan hediyeleri arasında bumlaka çay bulundurulurdu. Çayın verilmesi, evlilik ilişkisini belirleyen önemli bir araç oldu. Genç erkek kız evine çayla giderek evlenme teklif ettiğinde, kız ailesi çayı kabul ederse buna "çayı yedi" denilirdi, böylece evlilik teklifi resmen kabul edilmiş olurdu. Eğer kız başka bir ailenin getirdiği çayı da kabul eterse "iki ailenin çayını yemekle" suçlanır, aşağılanırdı.
Halk arasında "İyi bir kız iki ailenin çayını yemez" şeklinde bir söz vardır. Eskiden Jiangsu ve Zhejiang eyaletlerinde yaygın olan evlilik kuralları "üç çay ve altı kural" adıyla anılıyordu. Buradaki üç çayla, nişanlanma, evlenme ve gerdek gecesi dahil olmak üzere 3 törende verilen çayı kastediliyor. Aslında düğünde de "üç çay töreni" düzenleniyordu: Birinci bardakta ginko, ikinci bardakta nilüfer tohumu ve hurma, üçüncü bardakta da hakiki çay vardı. Damat ile gelin mutlaka iki elleriyle bardak kaldırır, ilk iki bardağı kaldırınca boynunu eğer, sonra bardağı dudağına hafifçe dokundurur, üçünkü bardağı aldıktan sonra yine önce boyun eğer, sonra içebilir.
Zhejiang eyaletinin batı bölgesinde, bir çöpçatan iki aileyi ikna etmeyi başarınca, kız tarafı çay demleyip yumurta haşlar ve çöpçatana ikram ederdi. Eyaletin Deqing bölgesindeki çay gelenekleri daha da zengindir. Örneğin, delikanlınan ve genç ve kızın doğum tarihinin birbirlerine uygun olduğu düşünülürse ve iki ailedeki ebeveynlerin kabul ederse, erkek çocuğun ailesi kız ailesine hediye ve başlık parasverir, kız ailesinin bunu kabul etmesine "çayı kabul" denir; evlilik kararlaştırıldıktan sonra nişan töreni yapılır. Törende iki aile birbirine 12 çay demliği ve 12 torba yasemin çayı hediye eder, buna "nişan çayı" denir; genç kız evlendikten sonra annesi, yakınlarına ve komşularına bakla tohumları ile kurabiye hediye eder; henüz nişanlanmamış olan kızın evine sık sık dekikanlılar gelir. Bu nedenle kız evinde kaliteli çay demlenip, olası damada ikram edilir; gerdek gecesinin ertesi günü gelinin annesi ve babası kızlarını ziyaret etmeye gittiğinde 50 gram çayın da aralarında bulunduğu hediyeler götürür; kayınvalide, iki dünür ile yakın akrabaları evine davet edip çay ikram eder, bu çaya "gelin çayı" denir.
Hunan eyaletinde delikanlı bir kızın evine gidip evlenme teklifi ederken, kız ona bir bardak çay ikram eder. Delikanlı çayı bitirdikten sonra bardak içine değerli eşya veya para koyup kıza verir. Bardak içindekileri kızın kabul etmesi, evlenme teklifini kabul ettiği anlamına gelir. Gerdek gecesinde misafirlere hurma, yer fıstığı, Longyan gibi meyvelerle demlenen çay ikram edilir, bu çay yeni çiftin bir an önce bebek sahibi olması gibi dilekleri ifade eder.
Gerdek gecesinde yeni çift önce "aynı yastık çayı" içer. Damat gelinine bir bardak çay verir, gelin bir yudum içtikten sonra damata iade eder, damat da bir yudum içince ikisinin hayatında önemli bir olay tamamlanmış sayılır. Ertesi sabah damat ve gelin birlikte ailedeki yaşlılara çay sunar. Yaşlılar çayı içtikten sonra içinde para bulunan kırmızı zarfı çay tepsisinin üzerine koyar.
Yunan eyaletindeki düğün töreninde de çayın önemli bir yeri vardır. Düğünün yapıldığı 3 gün boyunca, damada ve geline akrabaları, yakınları ve arkadaşlarına her gece esmer şekerli çay ikram eder; akrabalar, yakınlar ve arkadaşlar ikisine sorular yöneltir, damadın ve gelinin soruları bulmaca çözme tarzında cevaplamaları beklenir. Eğer damat ve gelin soruları cevaplamayı reddederse, konuklar çay içmez; eğer yanlış cevap verse, konuklar kahkahayla güler.
Genellikle Çin'de eski zamanlarda yeni çift evlendikten sonra ikisi veya anne ve babaları çöpçatana teşekkür etmek için ona çay ve diğer hediyeler verir. Çay hediyesi bir mecburiyet olduğu için, bu hediyelere "çöpçatana teşekkür etme çayı" denir.
Çin'in güney kesiminde "gelin çayı" içme alışkanlığı eskiden beri devam ediyor. Gerdek gecesinin ertesi ertesi günü sabah, gelin çöpçatanın eşitliğinde evin salonuna gider, orada bekleyen kayınvalidesini ve kayınpederini selamlar, çay sunar. İki yaşlı çayı içtikten sonra geline para koylu kırmızı bir zarf verir. Ardından kayınvalide geline eşlik edip, akrabalara, sonra komşulara çay sunmasını sağlar. Çay sunulan kimse çayı reddetmez, çünkü bu kibarlığa aykırı sayılır. Ayrıca çay içenler çay tepsisi üzerine birer kırmızı zarf koyar, gelin ise hafifçe diz çökerek teşekkür eder.
Çay evlilikte önemli yer tutarken, ayrılmalarla da ilişkilidir. Yani çay sadece evliliğin elçisi olmakla kalmayıp, aynı zamanda ayrılmanın da ifadesidir. Örneğin Guizhou bölgesinde bir evlilik gençler tarafından değil, anne ve babalar tarafından kararlaştırılmışsa ve eğer genç kız nişandan pişman olup ve nişanlanı bozmak isterse, o zaman bir torba çay paketleyerek, uygun zamanda ve gizli bir şekilde nişanlısının evine gidip, çayı bıraktıktan sonra hemen ayrılır. Bu çay, nişanın bozulduğu anlamına gelir. Ancak erkek çocuğun ailesi önceden haberi alınca kızı yakalayıp alıkoyar, hemen düğün ziyafeti verir. Bu nedenle kız nişanlısının evine giderken uygun bir zamanı seçer, her şeyi gizlice yapar. Nişanlısından ayrılma kararı almaya cesaret eden ve "ayrılma çayı" bırakmayı başaran genç kız halk tarafından övülür. Anne ve babası kızsa da yine genç erkeğin evine gidip, resmen bozma işlemi yapar.
Çin'de Heze dışında, diğer 54 azınlık etnik grup da çay içer.
