"Ölü deniz" olarak adlandırılan Lopnur, tehlike ve gizemi bir arada bulunduran bir yer. Ölçme ve harita çizme çalışmalarının hiç yapılmamasından dolayı, Lopnur, uzun süre Çin haritasında, yalnızca gölgelerle simgeleniyordu. Ancak kısa bir süre önce 12 kişiden oluşan bir ölçüm ve harita ekibi Lopnur'a girip "Ölü denizi" ölçmeyi başardı.
Geçen Ekim ayında, Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi İkinci Ölçüm ve Haritacılık Enstitüsü binası önünde, Lopnur, Kumutag Çölü ve Altun Dağı da dahil olmak üzere ülkenin batısında bulunan Tarım bölgesinin doğu kesimini ölçme ve haritasını çizme çalışmalarına gidecek olan 12 kişiden oluşan ölçme ve haritalama ekibi için özel uğurlama töreni yapıldı. Uğurlama töreninden sonra ekip Urumçi'den yola çıkıp, Kumul, Dunhuang ve Aksa'dan geçerek, 4 gün sonra ölçüm ve harita çalışmalarının yapılacağı Kumsu yakınlarına vardı.
Ölçüm ve harita çalışmalarının yapılacağı yer Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'nin Bayıngöl Moğol Özerk İline bağlı Ruoqiang ilçesinde bulunuyor ve toplam genişliği 19.8 bin metrekareyi buluyor.
Xinjiang İkinci Ölçüm ve Haritacılık Enstitüsü Başkanı Deng Xinan da son çalışmaya bizzat katıldı ve Lopnur yolculuğu hakkında şunları söyledi:
"Yolculuğumuz çok zor geçti. Yollar bozuk. Çalışmalarımızın yapılacağı bölgeye 100 kilometre kala doğru dürüst yol kalmadı, hatta büyük makineler geçemiyordu. Yolu arayarak ilerliyorduk ve ilk gün 7 saatte yalnızca 3 kilometre yol kat ettik ve geceyi kırda geçirmek zorunda kaldık."
4 günlük zorlu yolculuktan sonra ekip nihayet çalışmaların yapılacağı bölgeye ulaştı.
Yolun bozukluğunun yanı sıra elverişsiz doğal ortam da ekip üyeleri için zorlu bir sınav oldu. Lopnur bölgesinde gündüz ile gece hava sıcaklığı arasında büyük fark bulunuyor. Geceleri hava sıcaklığının sıfır altına düştüğü kırda kalmak da soğuğa direnmeyi gerektiriyordu. Çadırda kalan ekip üyeleri her gece soğuktan birkaç kez uyanıyordu. Öğleyin ise hava sıcaklığı 20 derecenin üzerine çıkıyordu. Bundan dolayı ekip üyelerinin çoğu nezle oldu. Buna rağmen, ilaç alan ekip üyeleri çalışmalarını hiç aksatmadı.
Lopnur, "Ölü deniz" olarak adlandırılmasına rağmen, Çin'in yabani deve koruma bölgelerinden biri. Bu nedenle bölgede zaman zaman yabani hayvanlara rastlanır. Ekip üyelerinden Da Xijiao Çin Uluslararası Radyosu muhabirine şunları söyledi:
"Dağın bazı yerlerinde pınar var ve pınarın yerini saptamak için yerine gitmemiz gerekiyordu. Ancak pınarlara hayvanlar da gidiyordu. Pınarları ararken bir yol bulduk, pınarların bulunduğu yerde hayvanların ayak izleri yoğun olur. Ancak oralara gitmek tehlikelidir, çünkü orada kurt gibi yabani hayvanlar da olabilir. Hayvanları korkutmak için yanımıza havai fişek alıyorduk ve havai fişeğin gürültüsüyle kendimizi korumaya çalışıyorduk."
Issız olmasından dolayı Lopnur'da bulunan her bir hayat daha değerlidir. Çalışmaları yürütürken ekip üyeleri zaman zaman yolunu kaybeden kuşlara su ve yem veriyordu ve gerekli olmadığında hiç bir zaman yabani hayvanları rahatsız etmiyordu. Bunun yanı sıra ekip üyeleri, çöpleri bırakmamak için ya gömüyor, ya da yakıyordu. Xinjiang İkinci Ölçüm ve Haritacılık Enstitüsü Başkanı Deng Xinan yabani hayvanların yanlışlıkla plastikleri yemeleri durumunda ölebileceklerini söyledi.
Ekip üyeleri günlük yaşamlarında da büyük zorluklarla karşı karşıya kalıyordu. Ekip üyeleri çalışmaların yapıldığı bölgeye yalnızca 4 şişe içme suyu götürdü ve bu ekip üyelerinin yalnızca bir haftalık içme suyu ihtiyacını karşılıyordu. Sebze, yemek ve su almak için bölgenin dışına çıkılması gerekiyordu. Xinjiang İkinci Ölçüm ve Haritacılık Enstitüsü Başkanı Deng Xinan bununla ilgili olarak şunları söyledi:
"Altun Dağı etrafında açık işaretler bulunmamasından dolayı, arabayla bölgenin dışına çıkmak bir buçuk gün sürüyordu ve dönüş yaklaşık 20 saat alıyordu. Sabah saat 8'de yola çıksak, ertesi gün sabaha karşı saat 5'te ancak dönebiliyorduk."
Kampta kaldığı 12 gün boyunca ekip üyeleri diş fırçalamak ve yüz yıkamak için günde yalnızca bir bardak su kullanıyordu. 12 kişiden oluşan ekipte hem Han milliyetine, hem de Kazak ve Moğol milliyetlerine mensup üyeler vardı. Farklı etnik gruplara mensup bu insanların yemek ve yaşam alışkanlıkları arasında büyük fark bulunuyordu, ancak ekip üyeleri birbirlerine saygı gösterdi ve bu konuda herhangi bir sorun yaşanmadı. Ölçüm çalışmalarına gidenler zaman zaman kampa dönemiyordu ve geceyi de kırda kurulan çadırda geçiriyordu. Ekip üyelerinden Da Xijiao şöyle konuştu:
"Oralara gidince ne kadar zor olursa olsun görevimizi yerine getirmemiz gerekiyordu, işi yarıda bırakmak aklımızdan bile geçmedi."
Ölçüm ve haritacılık ekibinin büyük çabalarıyla Lopnur'a ilişkin 20 çeşitli harita hazırlandı ve bunlar, bölgenin ekolojisinin korunması ve bilimsel planlanmasına güvenilir ve ayrıntılı bilgi sağladı.