Çinliler, eskiden insanların güzel saçlarını gökteki bulutlara benzetirdi. Saçlar neye yarar? Saç nakışı tekniğiyle çeşitli sanat ürünlerinin yaratıldığını biliyor musunuz?
Saç nakışı, insan saçıyla işlenen bir nakış ürünüdür. İnsan saçları, parlak ve sağlam olmanın yanısıra, rengini uzun zaman korur. Saç nakışı, saçların siyah, beyaz, gri, sarı ve bronz gibi doğal renklerinden ve ince, yumuşak, kaygan ve parlak olma özelliklerinden yararlanılarak geliştirilen bir nakış türüdür. Saç nakışıyla genellikle insan figürü, dağ, su, bina ve kuş gibi desenler işlenir. Fazla rengi olmayan saç nakışı, ipek nakışına göre, daha dayanaklı, daha esnektir.
Çin'de, özellikle eski çağlarda insanlar saçlarına özen gösterirdi, çünkü Çinlilerin "Cilt ve saçlar anne-baba tarafından verildiği için, onlara zarar verilmemeli" şeklinde bir inancı vardı. Eskiden saçlar, en yüksek derece protokolün simgesi olarak insanların sadakatini ve derin aşkını ifade ediyordu. Genç kız, kendi saçlarını sevdiği birisine hediye ederek, "yanınızda olup, sizinle dertleri de, gururları da paylaşacağım" diye yemin ederdi; yeni evlenen genç çift saçlarını bağlayıp simgesel olarak "ömür boyu birbirlerimizden ayrılmayacağız" sözünü verirdi. Erkek, kendisiyle gerek zor günleri, gerekse neşeli günleri birlikte yaşadığı eşini, "saç eşi" anlamına gelen "Fa Qi" diye adlandırır, böylece aileye büyük katkılarda bulunan eşine teşekkür etmiş olurdu. Budizm öğretileri gereği, Budist rahiplerin tapınağa girmeden önce saçları kestirmeleri gerekirdi. Saçları kestirmenin anlamı, "dış dünyayla ilişkileri kesmek, Sakyamuni'ye olan sadakati ve tüm dünyaya yardım etme kararlılığını ifade etmekti." Saçlar, hayatın bir bölümü ve ruhani temsilcisidir. Saçlarla yapılan bir nakış ürünü, hediye edilen insana olan en yüksek saygıyı gösterir.
Tang (618-907) Hanedanı döneminde Budizm'e inanan kadınlar kendi saçlarını kestirerek, Budizm'in kurucusu Sakyamuni potresini işleyip, tapardı. Saç nakışıyla ilgili en eski kayıt budur. Yuan (1271-1368) Hanedanı'nın sonları ve Ming (1368-1644) Hanedanı'nın başlarında saç nakışıyla dini konuların dışında diğer konular da işlemenye başladı, resim çizme yönteminden esinlenerek, insan potresi dışında eserler yaratıldı. Saç nakışı zamanla bir halk sanatı türü oldu. Qing (1644-1911) Hanedanı döneminde yayımlanan Gu Nakışının Tarihi adlı kitapta, saç nakışının en az 1300 yıllık geçmişi olduğu ifade ediliyor. Ancak Qing Hanedanı'nın sonlarında saç nakışı ürünleri pek fazla kalmadı.
Bugün yurtiçindeki ve yurtdışındaki birkaç müzede saç nakış eserleri saklanıyor. Dağ ve nehir resmi, Çince kaligrafi, insan potresi, hayvan ve bitki de dahil olmak üzere çeşitli konuları işleyen saç nakışı eserleri, dünyada Doğu'ya özgü sanat havası estirir.
Büyük miktarda insan gücüne ihtiyaç duyulan saç nakışı için önce saçlar toplanmalı. Saçlar yıkanıp boyanmalı ve kimyasal yöntemle işlenmeli. Saçlar sonra zanaatçı tarafından iplik olarak kullanılır. Bir eser, ancak birkaç ay veya birkaç yıl emek harcadıktan sonra bitirilebilir.
Çin'in eski nakış tarihinde saç nakışının gizemli ve özgün bir yeri vardı. Ancak her eserin tamamen insan saçlarıyla işlenmesi, yüksek nakış tekniğine ihtiyaç duyulması ve eskiden profesyonel zanaatçıların bulunmaması nedeniyle, bugüne kadar az sayıda eser kaldı. En eski saç nakışı eseri, bugün İngiltere'nin Londra Müzesi'nde saklanan Doğudan Gelen Heykel'dir. Bu eserin Güney Song(1127-1279) Hanedanı'nın Zhao Gou imparatorunun cariyesi Liu An tarafından işlendiği söyleniyor; Ming Hanedanı döneminde yaşıyan Han Ximeng'in işlediği Mile Budası bugün Japonya'da saklanıyor; Çin'in Shanghai ve Chengdu kentlerinde saklanan Ming ve Qing Hanedanları'na ait birer saç nakışı eseri, bugüne kadar korunan en değerli eserler olarak kabul ediliyor.
Saç nakışı en kaliteli ipek üzerine işlenir. Saçlar toplandıktan sonra seçme yapılır, sonra kategorilere ve renklere göre ayırılır, yumuşatılır, yağ giderilir... Böyle bir işlemden sonra saçlar çürümez, delik açılmaz, rengi solmaz.
Saç nakışı için, özgün renkte saçların kullanılmasına özen gösterilir. Özel renkte saçlara ise boyama işlemi yapılır. Normalde örgün renkli saçlar ne kadar fazla kullanılırsa, eser o kadar pahalı olur. Tasarlama, ana çizgileri çizmeden nakışın bitimine kadar onlarca, hatta yüzlerce iş günü harcanır.
Saç nakışı eseri, aynı seviyedeki diğer nakış eserlerinden daha pahalı olur. Çünkü diğer nakış türlerinde kullanılan iplikler bölünebilir, ancak saçlar bölünmez; saçlar kırılgan, sert olur, işlenmesi zordur; tekniği güç olduğu için saç nakışı genellikle diğer nakışlara göre 3 misli zaman gerektirir; bir de saç nakışıyla uğraşan işçilerin masrafları daha pahalıdır.
Saç nakışı bugün en çok Jiangsu eyaletinin Dongtai ve Zhejiang eyaletinin Wenzhou kentlerinde görülüyor, ancak atölyelerin boyutu genellikle büyük olmaz. Örneğin Jiangsu eyaletinde saç nakışıyla uğraşanların sayısı 500'ün altındadır. Buna rağmen, 1970'lerin sonlarında saç nakışı sanatı canlanmaya başladı. Dongtai kenti, Suzhou Nakış Araştırma Enstitüsü'nden üst düzey sanatçıları ve halk zanaatçılarını davet edip, kadın işçilerin eğitilmesini sağladı. Kadın işçiler bugün insan figürleri, manzaralar, binalar, köşkler ve hayvanlar da dahil olmak üzere binden fazla desen çeşidini işleyebiliyor. Saç nakışı artık değerli hediye olarak kabul ediliyor ve rağbet görüyor.
Zamanla ve Çin ile yabancı ülkeler arasındaki kültürel temasların artmasıyla, saç nakışını sevenlerin ve kolleksiyonunu yapanların sayısı her gün çoğalıyor. Saç nakışı eserlerinin daha büyük değer kazanması bekleniyor.