Paravan, geleneksel Çin kültüründe önemli bir yer tutar. Çin milletinin icat ettiği bu sanat eserinin 4000 yıldan fazla bir geçmişi vardır.
Wu Yuan adlı bir tarihi kitapda, M.Ö. 21. yüzyılda kurulan Xia hanedanı döneminde nehirleri ıslah ederek daha sonra Çin tarihinde ün kazanan Dayü'nün paravan yaptığı belirtiliyor, ancak bunu kanıtlayan delil bulunmuyor. Shi Ji adlı tarihi kayıtta, ünlü vezir Meng Changjün'ün gelen misafirleri ağırlarken, onun arkasındaki paravanın ardına bir görevlinin oturup evsahibi ve misafirlerin konuştuklarını kağıda geçirerek kaydettiği ifade ediliyor. Shi Ji, paravanın Savaşan Devletler (M.Ö.475-M.Ö.221) döneminde icat edildiğini gösteriyor.
Paravan, icat edildiği ilk günlerde, genellikle imparatorun tahtının arkasına kuruluyordu. Ahşap çerçeve içindeki ipek bez üzerine genellikle zamanın Fu ve Yue adlı silahı çiziliyordu. Yani paravan ilk günlerinde imparatorun hakimiyetinin simgesiydi.
Aradan uzun bir dönem geçtikten sonra paravan halk arasında yayılarak, sıradan insanların evlerine girdi. Paravan, eskiden Çinlilerin günlük yaşamındaki lüzumlu aletlerden biri haline gelerek, eski mobilyacılık tarihinde önemli bir yer tuttu. Eskiden evler toprak ve ahşaptan yapıldığı için, modern demir-çelik ve çimentolu evlerden daha sağlam olamazdı. Rüzgardan korunmak için eskiden Çinliler paravan yapmaya başladı. Paravan genellikle yatağın arkasında veya yatağın iki ucunda koyuluyordu.
Paravanın Çince karşılığı Ping Feng'dir. Han (M.Ö.202-M.S.220) Hanedanı'nda yazar Liu Yi'nin yazdığı bir kitapta, Ping'in engellemek, Feng'in rüzgar anlamına, geldiği yani Ping Feng'nin "rüzgardan korumak" demek olduğu şeklinde bir açıklama yer alıyor. Paravan ilk zamanlar sabit dururken, daha sonra hareketli hale geldi, işlevi ve çeşitlerinde de artış görüldü.
Han hanedanındaki paravan
Han hanedanı döneminde paravanın kullanımı çok yaygınlaştı, zengin ve soyluların evlerinde mutlaka paravanlar bulunduruluyordu.
Bu dönemde paravanın çeşit sayısı ve desenlerinde artış görüldü. Tek parçalı olanların dışında birkaç parçadan oluşan katlanır paravan da ortaya çıktı. Bir yatağın yanında mutlaka paravan görülürdü. İki parçalı paravanın bir parçası yatağın arkasında olur, diğer parçası ise 90 derecelik bir açı yaparak yatağın bir ucunu kapatırdı; üç parçalı paravanın orta parçası yatağın arkasında, iki yanındaki iki parça ise yatağın iki ucunda dururdu; bazı evlerde paravanın üstünde silah rafı kurulurdu. Örneğin Shandong eyaletinin Anqiu bölgesinde çıkarılan bir duvar resminde bir paravan çizilidir; paravanın sağ tarafında bir silah rafı görülür, rafta bıçak ve ok gibi silah bulunur... Tek parçalı paravan genellikle yatağın arkasına ve boylamasına yatağa paralel konurdu. Örneğin Doğu Han hanedanı dönemine ait bir duvar resminde çizili olan paravan yüksek değil, alçak boylu bir paravan sayılır. Buna göre bu dönemdeki paravanların büyük olmadığı tahmin ediliyor.
Son yıllarda çıkarılan eski paravanlardan en ünlüsü, Hunan eyaletinin merkezi Changsha yakınlarında keşfedilen Mawangdui Mezarı'nda bulunan renkli paravandır. Paravanın ön kısmı siyah, arka kısmı ise kırmızı boyayla boyanmış. Paravanın ön tarafında uğurun simgesi bulutlar ve ejder çizili. Yeşil vücudu ve kırmızı pulları olan ejder, çok canlı görünüyor; paravanın arkasındaki kırmızı boyanın üzerinde açık yeşil geometrik motiflerin ortasında bir yeşimtaşı parçası asılıydı. Çerçevesi de renkli olan paravan, üzerinde iki oyuk bulunan ahşap zeminde kuruluyordu, böylece paravan daha sağlam oluyordu.
Paravan çoğu zaman kapalı yerde, bazan da açık havada kullanılıyordu, Bir çeşit büyük paravan, özellikle kapının görünmemesi için kullannılıyordu, bu nedenle yeri nisbeten sabitti.
Kapalı yerde kullanılan paravan genellikle ahşaptan yapılır, açık havada kullanılan paravan ise ahşap olmaz. Rüzgar ve yağmurdan korumak amacıyla, açık havadaki paravan genellikle toprak ve taşlardan yapılıyordu, işlevi ise bugün gördüğümüz geleneksel Çin evinin ana kapısı önündeki duvara benzer. Bu tür paravanın bir anlamı, gelen misafin paravana yaklaşınca biraz durup hazırlık yapmasını sağlamaktır. Paravanı geçtikten sonra misafir protokole göre hemen evsahibiyle yüzleşip sohbet etmelidir, düşünmak için zamanı olmaz. Bu nedenle paravanın ilk işlevi rüzgar ve ışıktan korumak, ikincisi ev içindeki iç dekorasyona renk katmak, üçünçüsü ise misafirlere özel bir yer ayırılarak, düşünmesine ve hazırlık yapmasına olanak sağlamaktı.
Han hanedanı dönemindeki paravanlar yine ahşaptan yapılıyor, genellikle boyandıktan sonra üzerine renkli resimler çiziliyordu. Kağıdın icadından sonra ahşap üzerine ölümsüz varlıkların ve uğurlu hayvanların çizildiği kağıtlar yapıştırılıyordu. Bu dönemde dört veya altı parçalı paravanlar sıkça görülüyor, katlanabilir bu paravanlar kullanılırken kuruluyor, kullanmadığı zaman katlanıp saklanıyordu. Birçok parça birleştirerek bir bütün manzara anlatan paravanlar da ortaya çıktı. El oymalı paravana da çok rastlanıyordu. Örneğin Henan eyaletindeki bir mezardan, Chu (İlkbahar-Son Bahar ve Savaşan Devletler dönemi) beyliğine ait ahşap el işlemeli paravan çıkarıldı. Bu tür paravanların çoğu ahşaptı, üzerlerinde üç boyutlu desenler oyuluyordu ve sadece bir tür süs eşyası olarak kullanılıyordu. Bu paravanlar Han hanedanı döneminde çok yaygındı.
Wei ve Jin döneminden Sui ve Tang Hanedanlarına kadar olan dönemdeki paravanlar
Wen ve Jin döneminden (220-589) Sui (581-618) ve Tang (618-907) hanedanlarına kadar olan dönemde paravanın kullanımı daha da yaygınlaştı. Her odada paravan bulunurken, hasır, yatak ve kanepenin yan taraflarında da paravan kuruluyordu. Bir insan hasırda otururken, bir paravan onun arkasında ve iki yanında açılıyordu. Zamanın ünlü ressamı Gu Kaizhi'nin çizdiği bir geleneksel Çin resminde dağ ve su manzaralı üç parçalı bir paravan görülüyordu. Bu dönemdeki paravanların süs eşyası olmanın yanı sıra, rüzgardan koruma işlevi de vardı. Bu tür paravan oturtulacak zemine ihtiyaç duymuyor, bir parça açılınca, tüm paravan dik durabiliyordu.
Zamanla paravanın parça sayısı çoğaldı. Bazı paravanların her iki tarafına da desenler çiziliyordu ve istenen her yere konabiliyordu.
Söylenceye göre, Tang Hanedanı'nın Taizong (627-650) imparatoru, kendini ve başkaları uyarmak için hanedanı yönetme tecrübelerini paravanların üstüne yazdırmış. Eskiden insanlar büyük başarıları elde eden imparatorlar ve vezirler veya itibarını iyi koruyan kadınların hikayelerini paravanların üstüne çizdirip, onları övüyor ve görenleri eğitmeye çalışıyormuş.
Paravanın üstüne resim çizip şiir yazma alışkanlığı, eski bir tarihte Japonya'ya yayıldı. Japonların geleneksel Ukiyoe resimlerinin çoğu paravan üstüne çizilir. Bu, Çin ile Japonya arasındaki kültürel temasların bir göstergesidir.
Song Hanedanından Yuan Hanedanına kadar olan dönemde yapılan paravanlar
Song (960-1279) Hanedanına ait paravanların ayrıntıları tarihi kayıtlarda ve resimlerde çok görülür. Bu dönemde bir paravan birkaç kareye bölünür, her karenin içine birer ahşap levha yerleştirilir ve her ahşap levha üzerine dağ ve su gibi manzaralar çizilir.
Song Hanedanı döneminde paravan kullanımı mezarlardaki duvar resimlerine yansıdı. Örneğin Henan eyaletinde keşfedilen bir mezardaki duvar resminde, mezarın sahibinin ve eşinin yaşarken yüz yüze oturarak çay içtiği bir sahne görülüyor. İki kişinin oturduğu sandalyelerin arkasında bir paravan var. Paravan, sahibinin sosyal konumunu gösteriyor. Resimdeki orantıya göre, paravan insan boyutundadır...
Song Hanedanı döneminde paravanın kareleri üzerine resim çizme üslubu Yuan Hanedanına kadar, hatta Ming Hanedanına kadar aktarıldı.
Ming ve Qing Hanedanlarında paravanlar
Song Hanedanından önce paravanın kullanışlı olmasına özen gösteriliyordu. Ming (1368-1644) Hanedanı'na gelince paravan sadece kullanışlı bir mobilya değil, aynı zamanda evde bulundurulması mecburi bir süs eşyası haline geldi. Paravanın her iki parçası zıvana diliyle birleştiriliyor. İstendiğinde hemen sökülebiliyor veya birleştirilebiliyordu. Paravanın orta parçası en yüksek ve en geniş parça oluyordu.
Modern çağda paravanlar
Modern çağa gelince insanların yaşam tarzında büyük değişiklikler oldu. Paravan artık süs eşyası olarak kullanılmıyor. Bu nedenle paravanın kullanımı azaldı, sadece geleneksel çayhane ve tiyatro gibi yerlerde görülebiliyor. Son yıllarda klasik Çin mobilyalarına olan ilginin artmasıyla, paravan da dahil olmak üzere klasik mobilyanın estetiği giderek daha çok kişi tarafından tanındı.
Bugün gördüğümüz paravanın üç çeşidi vardır. Biri, Ming ve Qing Hanedanlarındaki paravandan esinlenerek geliştirilen zeminli paravan çeşidi, onun görkemli ve itibarlı olma özelliği var; ikincisi, Ming ve Qing Hanedanlarındaki çok parçalı paravandan esinlenerek geliştirilen katlanır paravan çeşidi; üçüncüsü ise 2006 yılında tasarlanan ince nakışlı paravan çeşidi. Genellikle siyah ipliklerle nakış işlenen bu tür paravan daha çok bar ve diğer eğlence yerlerinde kullanılıyor ve güçlü bir sanatsal etkiye sahip.