CRI Hakkında | Eski Versiyonumuz
Yantai: Sekiz Ölümsüzler şehri
  2009-10-22 09:28:11  cri

    Çin'e geleli iki yıl oldu, ama bu ülkede denizi ilk kez görüyorum. Daha önce yaşamının tamamını kıyı kentlerinde geçirmiş bir insan için deniz özleminin ne olduğunu ancak deniz kenarında doğup büyümüş olanlar bilir. Gözleri o engin maviliği görmedikçe, kokusunu almadıkça, martıların sesini duymadıkça hep bir şeylerin eksik olduğunu hisseder deniz kenarı insanları.

    Çin'in değişik yerlerini gördüm, ama denizi görmek bir türlü kısmet olmamıştı. Oysa bu ülkenin çok uzun sahilleri var. Beijing de deniz kenti Tianjin'den pek uzak değil. Ama iki yıldır bir türlü fırsat düşmedi.

    İşte şimdi Çin'in en güzel sahil şehirlerinden biri olan Yantai'dayım.

    Buraya gelişimizin ilk günü hava kapalıydı. Ama olsun. Deniz kenarında olduğunu bilmek bile insanın içini açıyor. Görüş mesafesi fazla uzun olmasa da, en azından denizin kokusunu almak, dalgaların sesini duymak insanı gene de mutlu ediyor.

    Fakat ertesi gün hava pırıl pırıldı. Güneşli havayla birlikte, sadece denizde daha uzak mesafeleri değil, çevremizin nasıl güzelliklerle kuşatıldığını da görmek mümkün oldu.

    Mavi ufkun üzerinde belli belirsiz görülen adalar uzaktan uzağa Marmara Denizi'nde İstanbul açıklarındaki adaları hatırlatsa da, onlara asıl güzelliğini veren efsanelerle karışmış olması. Büyük işler başarabilme gücüne sahip olan Sekiz Ölümsüzler bu adalara basıp atlayarak Penlai dağına ulaşmışlar.

    Yantai'da doğal güzellikleri lâyıkıyla anlatabilmek için insanın doğuştan şair olması gerekir. Ama doğal güzelliklerini anlatmakla da bu şehir hakkında tam bir fikir vermiş olmayız. Çünkü doğanın verdikleri insan eliyle işlenmiş. Örneğin halkın salına salına gezinip boş vakitlerinde hoşça zaman geçirebileceği upuzun kordon boyu, benzerlerinin çoğunu kıskandıracak güzellikte. Hele kordon boyuna belli aralıklarla yerleştirilmiş heykeller başlı başına birer sanat harikası.

    Böyle kordon boyundan söz ederken aklıma bir İzmir türküsü geliyor hep. Yantai'da da bir iki gün dilime pelesenk olmuştu:

    Kordon boyu seyrine düştüm

    Titret efem vur dizin üste

    Boncuk gibi alnına düştü

    Parlar tenin ter gözün üste…

    Kordon boyu denince bir Türkün aklına tabii İzmir'deki kordon gelir. Ama İzmir'dekinin Yantai'dakine benzeyebilmesi için daha çok mesafe alınması gerekiyor. Hele şimdiki doldurulup bozulmuş halini bilenler Yantai kordonunu görünce böyle bir güzelliğe ne kadar özenir! Keşke İzmir de Yantai'la kardeş şehir olsa. Böylece iki şehir arasında bir gönül kordonu kurulurdu. Yantai'ın efeleri olmasa da Sekiz Ölümsüzleri var.

    Keza Selanik şehri de Ege denizinin karşı yakasında uzun bir kordona sahip... Oraya gittiğimde daha Yantai'ı görmemiştim. Ama Yantai'da o güzel kordonu görünce Selanik aklıma geldi. Fakat Yantai'daki benzeriyle boy ölçüşebilmesi için orası da büyük masraflarla baştanbaşa elden geçirilmeli. Yine böyle kordonlu bir Selanik türküsü vardır muhakkak, ama ben bilmiyorum. Bu güzel şehir keşke Selanik'le de kardeş olsa.

    Yantai'da insanlar sadece doğanın verdiği güzellikleri kendi haline bırakıp ona hayran olmakla yetinmemişler. Yantai doğa ile insanın el ele vererek, uyum içinde nasıl güzellikler yaratılabileceğinin en seçkin örneklerinden biri olmuş. Nitekim doğa kendi başına bırakıldığında ancak vahşi bir güzelliğe sahip olabiliyor. Fakat insan eliyle birlikte, evcil bir güzelliğe bürünüyor her şey. Yantai ve çevresinde, insanı böylesine huzurla dolduran bunca güzelliğin yer alması burada yaşayanların muazzam çabaları sayesinde mümkün olmuş.

    Şehrin yoğunlaştığı bölgenin denizle birleştiği yerde uzun ve gösterişli bir kordon boyu yapılmışken, kumsalların gözden çıkarılmış olduğu düşünülmemeli. Kordonun bittiği yerde yol geriye çekiliyor ve kilometrelerce uzayan bir kumsal başlıyor. Yantai bir turizm şehri haline getirilmeye çalışılırken, tabii varlıklı turistleri ağırlayacak büyük ve lüks oteller de yapılıyor. Ama bu yapılırken, doğanın Yantaililara verdiği güzelliğin halkın elinden alınmamasını da dikkat ediliyor. Çoğu turizm ülkesinde gördüğümüz gibi, sahiler halka kapatılıp turistlerin parayla girebileceği yerler haline getirilmemiş. Kilometrelerce uzayan sahillerde, insanlar kumsaldan istedikleri gibi yararlanıyor. Devamlı temizlenen, bir tek bir çöpün bile görülmediği bu temiz kumlarda her yaştan insan denizle iç içe olabilmenin tadını çıkarabiliyor. Onca insan upuzun sahillerde tıklım tıklım olmadan, birbirlerinden epey mesafeli olarak canlarının istediği gibi denizden yararlanıyor. Elerinde kürekleri ve kovalarıyla küçük çocuklar gördüğüm gibi, yaşını başını almış uçurtma meraklılarının da ayakları çıplak olarak kumsalda gezerken keyifle uçurtmalarını uçurduklarına tanık oldum. Kimileri balık tutuyor, başka bazıları da balıklarına yem olacak küçük canlılar arıyordu. Denizde yelkenli ve yelkensiz tekneleriyle safa sürenleri de unutmamalı. Rüzgâr sörfçüleri renkli yelkenleriyle sonsuz maviliğin içinde uçan birer kelebek gibi görünüyor.

    Yantaililar büyük emeklerle başarılan işlerin insanı. Ne de olsa, her şeyi dönüştürebilme gücüne sahip Sekiz Ölümsüzlerin hemşehrileri...

    Yantaililar gerçekten de bu efsanevi varlıklardan esinlenip çevrelerini imar ederek eşsiz güzellikler yaratmasını bilmişler. Ama bu çabalarını yeterli görmeyerek şehirlerinin gelecekteki gelişmesini de titizlikle planlayıp aralıksız çalışıyorlar.

    Şehrin, dünyada önemli bir turizm merkezi haline getirilmesi için ciddi çalışmalar yapıldığını daha önceki programımızda söylemiştim. Ama Yantai dünyadaki pek çok turistik merkezin gıpta edeceği sayıda turisti çekmesine ve bununla yetinmeyip daha fazla turist getirmeye çalışmasına rağmen, geleceğini sadece turizme bağlamıyor. Yantai aynı zamanda önemli bir sanayi ve iş merkezi.

    Yantai'ın ekonomik gelişmesi, kısa adı YEDA olan Yantai Ekonomik Gelişme Bölgesi çerçevesi içinde planlanıyor. Bütün ekonomik faaliyetlerin tamamı buradan yönlendirilmese de, şehrin ekonomik gelişmesini büyük ölçüde belirleyen merkez YEDA.

    Yantai Ekonomik Gelişme Bölgesi, Çin'de devlet düzeyinde kurulan 54 ekonomik kalkınma alanından biri. 1984 yılında kurulduktan sonra yürüttüğü çalışmalarla Çin'de beşinci sıraya yerleşmiş. Başlangıçta hükümet burada 20 şirket kurmuş. Ama zaman içinde meydana gelen ekonomik ilerlemelerle, kamusal şirketlerin varlığını sürdürmesi için bir zorunluluk kalmamış. Üzerlerine düşen görevleri yerine getiren bu şirketlerin yerini giderek kamu dışı sermayeyle kurulup işletilen firmalar almış. Bugün Yantai, kamu dışı ekonominin önemli ölçüde gelişmiş olduğu yerlerden biri haline gelmiş.

    Biz Yantai'da bulunduğumuz sırada ekonomik gelişme bölgesinin faaliyetleriyle ilgili olarak, Yönetim Kurulu'na bağlı Enformasyon Ofisi'nin başkanı Wei Dong'dan bilgi aldık. Buradaki bilgileri, onun bize ilettiği verilerden aktarıyorum.

    Çin'in dördüncü büyük limanı olan Yantai limanı, 200 milyon tonluk kapasiteye sahipmiş. Doğrusu bu rakamı duyunca şaşırmadım değil. Çünkü şehirden bakınca, uzakta liman olduğunu fark edeceğiniz yapılar bulunuyor, ama başka liman şehirlerinde olduğu gibi bu tesisler kentin profiline hâkim değil. Demek ki, tesislerin şehir görüntüsünün baskın öğesi olması ve çevresini çirkinleştirmesi önlenmiş. Bu kadar önemli bir ekonomik faaliyetin liman aracılığıyla yürütülmesine rağmen, tesisler şehrin doğal güzelliğine halel getirmemiş. En azından benim baktığım yerlerden böyle bir izlenim doğuyor.

    Wei'in verdiği bilgiye göre, buraya 43 ülke ve bölgeden yatırım yapılıyormuş. Örneğin, General Motors otomobil üretiyor. Bilgisayar, fotoelektrik ve cep telefonu üretimi ile meşgul olan şirketler yılda 30 milyon ünite üretiyormuş. Ayrıca gemi inşaatı alanında da Yantai'ın hatırı sayılır bir yeri varmış. Biyolojik araştırmalar ve ilaç sanayisi de gelişmiş. Fibertekstil, kimya ve gıda sanayileri de önemli bir üretim hacmine sahipmiş.

    Yantai Ekonomik Gelişme Bölgesi, yan sanayi dallarında faaliyet gösteren şirketlerin de buraya çekilmesi için çalışıyor. Böylece daha fazla iş olanağı sağlanabilecek. Ekonomik Gelişme Bölgesi'nin kurulmasından önce Yantai'da 100 kadar köy varmış. O zaman bu köylerde yaşayan insanlar büyük ölçüde tarım alanında çalışırken, şimdi sanayide çalışmaya başlamış. Dolayısıyla istihdam hacmini arttırmak her zaman için önemli.

    Turizm alanında da yabancı yatırım çekmek istiyorlar. Bunun için gerekli çalışmalar yapılıyor. Alt yapı çalışmaları tamamlanmış. Turizm rakamlarının gösterdiği gibi, faaliyet sadece alt yapı tesislerinin bitirilmesiyle sınırlı kalmamış. Şimdiden çok ciddi bir turizm faaliyeti yürütülüyor.

    Enformasyon Ofisi'nin başkanı Wei Dong'un vurguladığı bir nokta var. "Biz sadece bir sanayi bölgesi değil, aynı zamanda bir kıyı bölgesiyiz" diyor. Bunun anlamı da, sınaî faaliyetlerin doğa ile uyumlu bir şekilde yürütülmesinin bir zorunluluk olarak kavranıyor olması. Sanayinin geliştiği başka bazı yerlerde doğal çevrenin zarar görmüş olmasından Yantai önemli dersler çıkarmış. Böylece doğanın korunması için büyük özen gösteriliyor.

    Yantai Ekonomik Gelişme Bölgesi'nde mamul maddelerin yeniden kullanımı veya geri dönüşümlü kullanım için bir gösteri alanı oluşturulmuş. Yani, Yantai bu alanda da öncü olmak istiyor. Sadece kentsel alanında 50 kilometrelik sahili olan, idari birim olarak 900 kilometrelik kıyı şeridine sahip olan bir şehrin doğal çevrenin korunmasında bu kadar titizlik göstermesi bir zorunluluk. Özellikle dünya çapında bir turizm merkezi olmak isteyen bir şehir için doğa koruma çalışmaları daha da önem kazanıyor.

    Yantai, turizm merkezi olmak için deniz ve kumsal dışında başka önemli öğelere de sahip. Çin'in kuzeyinde yer almasına rağmen, muson kuşağında bulunduğu için iklim ılıman ve nemli. Bu sayede bol bol sebze ve meyve üretimi yapılabiliyor.

    Şehirden deniz ufkuna bakınca ben sadece birkaç ada görebildim, ama Yantai çevresinde 60'tan fazla ada varmış. Buralarda yapılan balıkçılık, balık ve deniz ürünlerine düşkün olanlar için çok değişik damak lezzetleri sunuyor.

    Başta denizhıyarları olmak üzere birçok nadir deniz ürününü tatma imkânımız oldu. Alışık olduğumuz damak zevki bunların tadını layıkıyla değerlendirmemize engel olduysa da, uzmanları lezzetlerinin bir eşine dünyada rastlanmadığını söyledi.

    İsminin karşılığını İngilizce ve Türkçe sözlüklerde bulamadığım, midyeye de tarağa da benzeyen, içi sedefli kabukları olan bir deniz yiyeceği ise son derece pahalıymış. Bir Çinli dostumuz, bunlardan bir tanesinin fiyatının Beijing'deki restoranlarda 500-600 yuan olduğunu söyledi. Bu bilgi üzerine, masada bunlarla dolu olan bir tabak, yabancı gazeteciler tarafından birkaç saniye içinde boşaltıldı.

    Yantai'ın şehir olarak geçmişinin yeni olmakla birlikte, bir yerleşim yeri olarak tarihinin eskiye dayandığını söylemiştim. Arkeolojik kalıntılar, buradaki ilk yerleşimlerin 10 bin yıl öncesine kadar gittiğini gösteriyor. Ama kanıtlanabilen yerleşimler Xia döneminde başlamış. Tarihin daha sonraki dönemlerinde de önemli gelişmelere tanık olmuş burası.

    Ama bana Çin tarihi içinde en ilginç dönemini, Qin imparatoru Shihuang döneminde yaşamış gibi geldi. Çünkü Çin'in bütünlüğünü sağlayan ve bu devasa ülkede hep hüküm sürmek için hiç ölmek istemeyen İmparator Shihuang, ölümsüzlük iksirini burada, daha doğrusu Yantai yakınlarındaki Penlai dağında aratmış.

    Aslında artık buraya "Yantai yakınlarında" da dememek gerek. Çünkü şehrin büyümesiyle, adeta şehrin içinde, ama şehirden ayrı bir doğal manzara alanı haline gelmiş. Penlai dağına kurulan yapılar da bugün manzara alanıyla birlikte en önemli ziyaret yerlerinden biri olmuş. Nitekim burası tarih boyunca birçok ünlü yönetici ve sanatçı tarafından da ziyaret edilmiş. Bazı ünlü sanatçıların değerli kaligrafi eserleri binalara asılmış. Çinlileri, bu eserleri büyük bir hayranlıkla incelerken gördüm. Çinlilerin kendi tarihlerine ve geçmişine bunca önem vermesi, ne saklamalı, bende bir gıpta duygusu uyandırdı. Darısı başımıza.

    Qin İmparatoru Shihuang'ın ölümsüzlük iksirini araması tabii ki fayda etmedi. Yine ölümsüzlüğü arayan Sümerli kahraman Gılgamış gibi, o da zamanı gelince bu dünyadan göçtü.

    Sümer Şarap Tanrıçası Siduri ölümsüzlük arayışındaki Gılgamış'ı mantıklı olmaya ve sonuçsuz kalacak olan bu çabasından vazgeçip yaşamın tadını çıkarmaya davet etmişti. Shihuang sert bir imparator olarak tanınsa da, çevresinde muhakkak akil adamlar vardı. Acaba Shihuang'a da aynı tavsiyede bulunan olmuş mudur? Bilmiyorum. Ama iksiri bulacağı iddiasıyla yola çıkanlar olmuş.

    Tabii onun yaşadığı çağda da burada şarap yetiştiriliyordu. "Bu beyhude arayışı bırak da şarapların tadını çıkar" diyen olmadıysa bile, Shihuang muhakkak bu şaraplardan tatmıştır.

    Doğrusu, Yantai şarapları imparatorlara layık lezzette. Yantai herkesi nefis şaraplarının tadına bakmaya ve güzel doğasının tadını çıkarmaya bekliyor.

İlgili Haberler
Yorumunuzu Gönderin
Çin-Türkiye ilişkilerinde yeni kilometre taşı
Çin-Türkiye ekonomik ilişkilerinde yeni bir dönem başlıyor. Türk Lirası, Çin finans dünyasına ayak bastı.
Çinli kulüpler büyük transferlerine devam ediyor

Chelsea'nin yıldız orta saha oyuncusu Oscar, 60 milyon avroya Çin'e gelmeye hazırlanıyor. Peki Çinli kulüpler yabancı futbolcular için ne kadar para ödüyor? Bu sorunun cevabı ve haftanın ekonomi gündemine genel bir bakış için Ekodiyalog'a kulak verin.

Diğerler>>
Çin'de 2016'da neler konuşuldu? (1) (Çin Mahallesi)
Çin'de 2016 yılında gündemde neler vardı? Çinlilerin en çok dikkatini çeken gelişmeler nelerdi? Çin Mahallesi'nin sakinleri, 2016'yı nasıl geçirdi?
Çin'in 5. büyük icadı 24 Sezon nedir? (Çin Mahallesi)
Çinlilerin günlük hayatına yön veren bir takvim sistemi olan 24 Sezon'a kâğıt, pusula, matbaa ve baruttan sonra Çin'in 5. büyük icadı diyenler de var. UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne alınan 24 Sezon, bir kez daha gündemde.
Diğer>>
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (07-01-2015)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (19-11-2014)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (05-11-2014)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (08-10-2014)
• Biliyor Musun Bilmiyor Musun (24-09-2014)
Diğer>>
Anket
Soru-Yanıt
  • Nükleer Güvenlik Zirvesi'nde Çin'in gücü ortaya kondu

  • Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping 31 Mart-1 Nisan günlerinde ABD'nin başkenti Washington'da düzenlenen ve dünyanın odaklandığı Nükleer Güvenlik Zirvesi'ne katıldı.
    Diğer>>
    İzleyici Postası
  • Koyun yılınız kutlu olsun (Pınar Koçak)

  • Koyun Yılının en güzel müjdeler, en güzel sürprizlerle kapınızı çalması dileğiyle...
  • Çin kadınlarına (Ali Güler)

  • Düşlerimde gelir bir güzel bana, alır götürür beni uzak bir diyara...

    Diğer>>
    Linkler
    © China Radio International.CRI. All Rights Reserved.
    16A Shijingshan Road, Beijing, China