Abdulşükür Rehmutullah Xinjiang Uygur Özek Bölgesi'nin merkezi Urumçi kentindeki Baidasi Camii'nin başimamı. 13 Temmuz'da camide meydana gelen bir olaydan bahsederken, Abdulşükür Rehmutullah yine heyecanlıydı ve Çin Uluslararası Radyosu muhabirine "Şiddet eylemcilerinin camiyi ve İslamiyet'i kirletmesine asla izin vermeyiz" diye konuştu.
13 Temmuz günü saat 14:30 civarında Kurtuluş Güney Caddesi'nde yer alan Baidasi Camii'nde her zaman olduğu gibi namaz kılınıyordu. Camide üç, dört sıra halinde 150 kadar kişi vardı. Abdulşükür Rehmutullah, o arada üçüncü sırada bulunan bir erkeğin aniden ayağa kalkarak, hızla kendisine yaklaştığını, elindeki mikrofonu zorla almak istediğini ve "söyleyeceklerim var!" diye bağırdığını anlattı.
Abdulşükür Rehmutullah, "Senin burada konuşma hakkın yok!" diye onu tersledi ve bakışıyla erkeğin yerine dönmesini istedi. Ancak bunu aldırmayan erkek "Yalnızca iki cümle söyleyeceğim!" diye bağırdı. Abdulşükür Rehmutullah da "Burası namaz kılınan bir yer ve herhangi biri burada konuşmaz!" diye cevap verdi. Erkek çaresiz yerine geçti.
Ancak birkaç dakika sonra aynı erkek tekrar ayağa kalktı ve yüksek sesle "Karşılık vermeliyiz!" diye bağırdı, diğer yandan da ceketinin içinden Cihad propagandasını yapan renkli, bayrak şeklinde bir şey çıkartarak, "Cihad! Cihad! Bizimle gelmek isteyenler hemen gelsin!" diye bağırdı. Abdulşükür Rehmutullah, namaza son verilmesini isteyerek, kararlılıkla "Biz kesinlikle seninle gelmeyiz. Sen şimdi hemen camiyi terk et!" diye karşılık verdi.
Camide namaz kılanlar da hep birlikte erkeğe "Burası dini bir mekan. Hemen buradan çık! Biz sizinle beraber topluma zarar veren şeyler yapmayız!" seslendi. Daibaisi Camii'nin Yönetim Komitesi Başkanı Ablez Kurban, camiinin güvenlik görevlisi ve 10 kadar kişiyle birlikte o erkeği camiden kovmaya başladı.
Bu sırada üçüncü sırada iki erkek daha ayağa kalktı. Ablez Kurban, Çin Uluslararası Radyosu muhabirine, insanlar namaz kılarken, bu iki kişinin gizlice camiye büyük bir çanta soktuğunu, çantanın içinde 20'den fazla bıçak saklandığını ve bıçakların üstünde çoraplar bulunduğunu anlattı.
Bu üç erkek, üzerlerinden 60 santim kadar uzunlukta bıçaklar çıkararak, "En büyük Allah'tır, hep beraber Cihad yapalım!" diye bağırdı. Ancak kimse onlara uymadı, tam tersine onları caminin dışına kovmaya çalıştı. Bu üç erkek insanlara bıçak savurdu. İnsanlar da ya caminin kapısına, ya da bodruma kaçmaya başladı.
Bu kritik anda bir Uygur güvenlik görevlisi üç erkeğin önüne çıktı ve bir yandan onları durdurmaya çalıştı, diğer yandan da cep telefonuyla onları çekmeye çalıştı. Bu üç şiddet eylemcisi de insanları bıraktı ve önce güvenlik görevlisinin elindeki cep telefonunu yumrukla düşürdü, ardından da ellerindeki bıçaklarla güvenlik görevlisine saldırdı. Güvenlik görevlisi de onları camideki insanlardan uzaklaştırmak için caminin dışına çıktı ve caddeye koştu, bir yandan da yardım istedi.
Bu sırada Tanrı Dağı Semti Kamu Güvenliği Şubesi'nden bir grup polis oradan geçiyordu ve olayı görüce hemen söz konusu üç erkeği kuşattı. Polisler, bu kişilerden bıçaklarını bırakmasını istedi, ancak üç erkek buna kulak asmayarak bıçaklarla polisin üstüne yürüdü. Polis havaya uyarı ateşi açtı, ancak üç erkek yine de polislerin peşini bırakmadı. Bunun üzerine polisler onlara ateş açtı ve erkeklerden ikisi olay yerinde öldürüldü, biri de yaralandı ve daha sonra kaldırıldığı hastanede öldü.
Baidasi Camii'nin Başimamı Abdulşükür Rehmutullah, Çin Uluslararası Radyosu muhabirine şunları söyledi:
"On yıldan fazladır imamlık yapıyorum ve böyle bir olayla ilk defa karşılaşıyorum. İslamiyet, barışçı bir dindir, barış da İslamiyet'in peşinde koştuğu ilkelerden biridir ve aynı zamanda da Müslümanların sahip olması gereken temel vasıflardan biridir."
41 yaşındaki Abdulşükür Rehmutullah, 1993 yılında Xinjiang İlahiyat Fakültesi'nden mezun olunca Erdaoqiao Camii'nde imamlık yapmaya başladı ve 2001 yılından bu yana Baidasi Camii'nin Başimamlığını yürütüyor. Abdulşükür Rehmutullah, Urumçi'de 5 Temmuz'da meydana gelen sabotaj ve şiddet olaylarında şiddet eylemcilerinin yaptıklarına İslamiyet tarafından izin verilmediğini ve Müslümanlarca karşı çıkıldığını söyledi. Başimam Rehmutullah, "Şiddet eylemlerine izin verilmesi, Müslüman ve Müslüman olmayan çeşitli etnik gruplara mensup halkın ortak çıkarlarına yönelik bir saldırıdır. Müslüman olmayanlar da Allah tarafından yaratıldı ve bu nedenle Müslüman olmayanlara zarar vermek, hatta onları zalimce öldürmek, kesinlikle gerçek bir Müslüman'ın davranışı değildir. Savaşta bile masum insanlar öldürülmez, hele yaşlı, kadın ve çocuklar hiç öldürülemez."
Baidasi Camii, Urumçi'deki tanınmış camilerden biri ve 80 yıllık geçmişe sahip. İşlek bir caddede yer alan Baidasi Camii'nde namaz kılan insanların sayısı 1300'ü bulurken, Cuma namazına katılanların sayısı 2000'e yaklaşıyor.
Namazdan çıkan birkaç Uygur, Çin Uluslararası Radyosu muhabirine, İslamiyet'in şiddete karşı olan, barışı savunan bir din olduğuna, İslamiyet'te kasten insan öldürmenin büyük bir günah olarak belirlendiğine ve bu günahı işleyenlerin Allah tarafından cezalandırılacağına dikkat çekerek, Baidasi Camii'nin şiddet eylemcilerinin kışkırtmalarına ve bıçaklarla insanlara saldırmasına asla izin vermeyeceğini, bunun camiye ve İslamiyet'e yönelik bir hakaret olduğunu ifade etti.
