Konfüçyus, ruhsal sağlığa büyük önem verirdi. Konfüçyus'un söylediği önemli sözler vardır. Geleneksel Çince'yle söylenen bu sözler, bugün basitleştirilmiş Çinceden yapılan çevirisiyle şöyle açıklanabilir: Bir insan çocukken ve gençken bedensel açıdan henüz olgun değildir, o nedenle erken evlenmemeli, fazla cinsel ilişkiye girmemeli; yetişkin yaşlardaki bir insan bedensel açıdan en güçlü dönemini yaşar, ancak kolayca kızabilir, o nedenle başkalarıyla mücadeleden kaçınmalı ve kendi vücudunu korumalı; yaşlanınca insan artık zayıflamaya başlar, o nedenle ün ve makam peşinde koşmamalı. Konfüçyus'un sözleri, insanların beslenmesini ve ruhsal durumunu farklı dönemlerdeki ruhsal ve bedensel özelliklerine göre ayarlaması gereğine dikkat çekiyor.
Konfüçyus böyle konuştu, ama aynı zamanda böyle de davrandı. İç dünyası sakin olan ve fazla şey peşinde koşmayan Konfüçyus, iyimser insanları övüyor, öte yandan her zaman kâr-zarar hesabı yapanları hep eleştiriyordu. Konfüçyus, ölçülü davranma, iyimser olma ve iyi insanlarla arkadaşlık yapmanın sağlık açısından yararlı 3 şey olduğunu savunuyordu.
Konfüçyus, kendi ruhsal durumunu müzikle düzeltmeyi pek iyi biliyordu. Müzik konusunda bir çok araştırma yapan Konfüçyus, bu konuda bizzat bir kitap yazmış, ne yazık ki bu kitap günümüze kalmamıştır. Konfüçyus sık sık ünlü müzisyenlerle müzik teorileri üzerine sohbetler yapıyordu Bir defasında Qi adlı bir krallığa gelen Konfüçyus, "Shao" müziğini duyunca, "3 ay etin tadını" unutmuş. Bu, ruhsal besinin Konfüçyus için taşıdığı önemi ifade eder. Konfüçyus en zor dönemde, hatta yiyecek bile bulamazken, şarkı söylemeyi ve müziği dinlemeyi ihmâl etmezdi. Konfüçyus, güzel bir şarkıyı duyunca, mutlaka bir daha söylenmesini ister ve öğrenirdi. Kısacası Konfüçyus, uzun ömürlülük hedefine ruhsal durumunu müzikle düzelterek ulaşmıştı.
Konfüçyus'un resmini görünce mutlaka zayıf, yaşlı bir bilgin olduğunu zannedersiniz. Aslında Konfüçyus sporu pek seven ve bedensel açıdan çok güçlü biriydi. Araştırmalar, Konfüçyus'un boyununun 1 metre 83 santimetre olduğunu kanıtladı. Boyu, bugünün ölçüleriyle bile uzun sayılır. Balık avlamayı ve okçuluğu çok seven Konfüçyus, ayrıca çok usta bir biniciymiş. Ancak Konfüçyus'un en sevdiği sporlar dağcılık ve yüzmeymiş. Konfüçyus'un ünlü bir sözü var: "Hoşgörülü insan dağa tırmanmayı, akıllı insan suyu sever." Konfüçyus, sonbahar günlerinde sık sık on küsur öğrencisiyle birlikte yüzmeye gidiyor ve yüzerek rahatlayınca türkü söyleyerek eve dönüyordu. Uzun zaman spor yaptığı için, hayatı boyunca birçok kere zorluklara düşmesine rağmen, bütün sıkıntılara dayanabildi.
Yemek konusunda Konfüçyus, ölçülü olmayı öneriyor ve yemeklerin sağlıklı olmasına özen gösteriyordu. Bozulmuş yemek, çürümüş balık ve etlerin, rengi güzel olmayan, fena kokan, doğru şekilde pişirilmemiş, baharat kullanımı yanlış, mevsimlere uygun olmayan yemekler, dikdörtgen şeklinde kesilmeyen etler ve pazardan alınan içki ve hazır etlerin yenmemesi önerisinde bulunuyordu.
Konfüçyus'un kendisi de bu önerilere göre davranıyordu. Ayrıca öğrencileri aracılığıyla bu ilkeleri halka tanıtıyordu. Bilgi birikimi ve spor sayesinde kendi düşüncesini gerçekleştirmek için çaba harcama gücüne sahip olan Konfüçyus, sonunda dünya kültür tarihinde büyük bir adam oldu.
Çin Halk Cumhuriyeti'nin kurucularından Mao Zedong, Zhu De, Chen Yun ve Deng Xiaoping 80 yaşlarına kadar yaşadı. Bu eski liderlerin sağlıklarını koruma deneyimlerini örnek alabiliriz.
Çin Halk Cumhuriyeti'nin ilk Cumhurbaşkanı Mao Zedong, 74 yaşında olmasına rağmen, yine Yantze Nehri'nde yüzer ve bir yakadan karşı yakaya yüzerdi. Bundan bazı sonuçlar çıkarabiliriz. Mao Zedong, kendi sağlığını koruma deneyimini "temel olarak sebze yemek, yemekten sonra yüz adım yürümek, olaylar karşısında kızmamak ve uygun ölçüde çalışmak" olarak özetliyordu.
"Temel olarak sebze yemek", "et yerine, daha çok sebzeler yenmeli." anlamına geliyor, et-sebze orantısı 2:8 olmalı. Et ve sebzeler birlikte, veya ayrı ayrı yenebilir. Sebzeler, kandaki kolestrol miktarını azaltır, damar ve kalp hastalıklarının ortaya çıkmasını önler. Ne kadar spor yapsanız, bağırsak ve karaciğer kanserlerine yakalanma olasılığınız o kadar düşük olur; romatizmandan korunursunuz.
Çinli uzman Chen Qinmin, yaşlılara en uygun iki sporun yürüme ve yüzme olduğunu vurguluyor. Yürümek, insanın kondisyonunu artırır. Ayrıca yüzme, insanın kaslarının tamamını harekete geçirir. Suda spor yapma da kasların yaralanmasını önler.
Bir olayla karşılaştığınızda sükunetinizi korumak çok önemlidir. Sakin kalındığında kalp vuruşu yavaşlar, kan basıncı düşer, böylece kalp ve damar hastalıklarına yakalanma olasılığı da doğal olarak azalır.
Uygun ölçüde davranma dendiğinde, bundan kasıt insanın hızlı temposunu yavaşlatması ve aceleden kaçınmasıdır.