Herkesin bir ağzı, bir burnu var; ağzıyla yemek yer, burnuyla nefes alır. Çinlilerin gözünde evin kapısı, evin ağzıdır ve çok önemlidir. Bir düşünün: Kibar konuşmayan, ağız kokusu olan biriyle sohbet etmeye ne dersiniz? Tabii hiçkimse istemez. Bu nedenle Çinliler, kapının yönüne özen gösterir. Kapı hangi tarafa açılırsa, Qi, yani yaşam gücü de o tarafa gider. Kapı uygun bir büyüklükte olmalı. Ev büyük, ama kapısı küçükse, evin içine az Qi girer, evdeki insanlar da kolayca hastalanır; ev küçük, ama kapısı büyükse, Qi kolayca evden çıkar, zenginlik de uzaklaşır. Bunun için evin kendine uygun bir kapısı olmalı. Kapı Qi'nin kabul edildiği bir yer olduğu için temiz ve ışıklı olmalı, Qi'nin engellenmemesi için yakınına ufak tefek şeyler konmamalı. Büyük yatak odasının büyük kapısı, küçük banyo odasının küçük kapısı olmalı. Banyo odasının kapısı büyük olursa, evdeki kişiler sağlık sorunu ve sindirim güçlüğü yaşar.
Şimdi kapının yönüne geçelim.
Kapının yönünün evdeki insanların kaderi üzerinde belirleyici nitelikte etkisi olduğu savunuluyor. Örneğin kuzeye açılan kapı ticarete, güneye açılan kapı insanın meşhur olmasına, güneye açılan kapı aile mutluluğuna, batıya açılan kapı torunların mutluluğuna yardımcı olur; kuzeydoğuya açılan kapı akademik başarıları temsil eder, kuzeybatı tarafa açılan kapı insanın dış dünyasını açar, güneydoğuya açılan kapı zenginlik getirir, güneybatıya açılan kapı ise insanın uygun bir eş bulmasını sağlar.
Eskide Feng Shui ustaları, evin ana kapısı yanında su bulundurulmasını tavsiye ederdi, çünkü su bulunan yerde zenginlik birikir. Suyun yanı sıra, doğrudan su içine konan bitkilerin ve çiçeklerin de zenginliğin birikmesine yardımcı olduğu düşünülüyor.
Kapı açılınca kırmızı duvar veya süs eşyası görülürse, canlılık ve mutluluk hissedilir; yeşil bitkiler varsa, görenlere hoş gelir, göz sağlığına yararlı olur; veya bir tablo görülürse, ev sahibinin zevki gösterilebilir. Bu nedenle kapının iç tarafındaki mekana kırmızı duvar veya süs eşyaları, ya da yeşil biktiler veya tablo konması tavsiye edilirdi. Bunun tersine, kapının hemen iç tarafında ocak veya lavabo veya ayna bulundurulmamalı. Ocaktaki ateş, Qi'leri engeller, ayna da giren zenginliği tekrar dışarıya yansıtabilir...
Çinliler eskilerden şunlara da inanıyordu:
Ayna kapıya bakmamalı; oda kapısı yastık tarafında olmamalı; banyo kapısı yatağın ne baş, ne orta ne de uç tarafına açılmamalı; yatak odası ve banyo odasının kapıları karşı karşıya olmamalı; yatak odasının kapısı mutfak kapısının karşısına gelmemeli; yatak odaları da karşı karşıya olup birbirine bakmamalı; yatak odasının bir penceresi dışında anten veya yüksek voltajli kablo direği varsa, duvara horoz motifli süs eşyası asılmalı; yatak odasının kapısı aynanın karşısında olmamalı, yoksa kavga çok olur; makyaj aynası banyo odasının kapısının karşısında olmamalı, yoksa karı koca kavga eder, kolayca dargınlık olur...
Mutfak, bir ailenin zenginliğini ve sağlığını temsil eder, ayrıca birbirlerine zıt özellikler taşıyan aletleri bir arada topladığı için, uygun bir yer seçilmeli. Aile üyelerinin sağlığı ve gelişmesi ancak böyle sağlanır. Çinlilerin mutfakla ilgili bu yaklaşımına göre mutfakla ilgili şu kurallar vardır:
Mutfak kapısı evin ana kapısının veya yatak odasının tam karşısında olmamalı. Yoksa evdeki bayanların sağlığı olumsuz etkilenir;
Mutfak evdeki herkese besin sağladığı bir yer olduğu için, pasif Qi'leri karşılamalı. Banyo ise temiz olmayan bir yerdir. Mutfak ateşi, banyo ise suyu temsil eder. Su ile ateş birbirleriyle bağdaşmaz. Bu nedenle mutfak kapısının ayrıca banyonun karşısında da olmaması lazımdır.
Mutfak ve banyo aynı kapıyı kullanmamalı. Yoksa evde su ile ateş arasında denge olmaz;
Banyonun temiz tutulması ve hava akımının korunması tavsiye edilir.
