Sonsuz Üzüntüler, Çin'in klasik edebi yapıtlarından biridir. Dünyaca ünlü şair Bai Juyi tarafından 806 yılında yazılan bu şiir, sade bir dille bir imparator ile sevdiği cariye arasındaki aşk trajedisini anlatır.
Sonsuz Üzüntüler'deki iki kahraman, Tang hanedanına mensup İmparator Xuanzong ile cariyesi Yang'dır. Şiir, halk arasında yaygın olan Xuanzong ile Yang arasındaki aşk hikayesinin temelinde, imparatorun duygusal yaşama fazla zaman ayırmasının imparatorluğunun çöküşüne neden olduğu uyarısını ifade etmeye çalışır. Ancak şiir, halk arasında yüzlerce yıl yaşadıktan sonra, daha çok aşkı öven bir şiir olarak kabul edilir.
Şiirin ana teması çekilen"sonsuz üzüntüler"dir. Şiir, imparator Xuanzong'un tahta geçişini izleyen günlerden başlıyor. Xuanzong, tahta geçtikten sonra güzel kızların peşinde koşar, sonunda dünya güzeli Yang'ı bulur. Sıradan bir aileden gelen Yang, imparator Xuanzong'un sevgisinden yararlanarak, yakınlarını soylu yaptırır. İmparator Xuanzong ise her gününü Yang ve diğer kızlarla geçirir, devlet işlerine bakmaz, sonunda bir komutan isyan eder, imparatorluğun güvenliği tehlikeye girer
Şiirin daha ilk cümlesinde imparatorluğun çöküşünün nedeni anlatılır: İmparator güzel kızların peşinde koşar, Yang'ı sever. Sonraki cümleler, sade bir dille isyandan önce Xuanzong ve Yang'ın eğlence yaşamını tasvir eder. Güzel Yang, imparator tarafından çok beğenilir. İmparator zamanını Yang'ın yanında geçirir, bununla birlikte aile mensupları da kısa sürede soylu olur. Bütün bunlar, imparatorlukta kargaşa çıkmasına neden olur. Xuanzong'un Yang ve diğer güzel kızlar yüzünden devlet işlerine bakmaması, trajedinin esas kaynağıdır.
Sonsuz Üzüntüler, konulu bir şiirdir. Şair Bai Juyi, öykü anlatırken ve karakterleri yaratırken, geleneksel klasik şiir yazma yöntemini kullanarak, öykü anlatma, manzara betimleme ve duygu aktarma becerilerini uyumlu şekilde bir araya getirir. Şair, bazı yerde kahramanların duygularını da anlatıya katarak, manzarayla kahramanın iç dünyasını birlikte ifade eder; bazı yerde ise çevresindeki simgesel manzaralar ve olaylar karşısında kahramanın hissettiklerini yazarak iç dünyasını ortaya çıkarır. Örneğin Xuanzong, askeri darbeden sonra saraydan kaçar, kaçış yolu sarı tozlar, dar geçitler ve yüksek dağlarla doludur; bu sonbahar manzaraları gerçekten acıdır; bu acı aynı zamanda karakterin yüreğindeki acıyı yansıtır.
Şiirin orta bölümünde basit birkaç cümleyle, kaçış yolunda koruma görevlilerinin baskısı altında kalan Xuanzong'un en sevdiği cariyesi Yang'a intihar etme emri vermesi anlatılır. Şair Bai Juyi, bu kısa anlatımdan sonra hemen son bölüme geçer: Askeri darbe bastırıldıktan sonra, imparator Xuanzong sarayına döner, ancak sarayda en sevdiği cariyesi Yang'ı bulamaz. Yang'la geçirdiği günleri ve geceleri hatırlayan Xuanzong hep büyük bir acıyla ağlar, sonunda büyücüye başvurur, rüyasında cariyesi Yang'la bir kez buluşmak ister. Şiiri buraya kadar okuyan herkes, imparator Xuanzong'un "doğal insan" olarak aşkından vezgeçmemesinden duygulanır. Şiirin son 4 cümlesi imparator Xuanzong ve cariyesi Yang'ın aşklarına olan sadakatini yansıtarak, Çince'de aşk sadakatini öven ünlü cümleler olarak, bugün bile hala sık sık kullanılır. Son 4 cümle şöyledir:
Gökte yan yana uçan iki aşk kuşu olalım,
Yerde bir ağacın sıkıca sarılmış dalları olalım.
Göğün ve yerin uzun ömrü olsa da sonu var,
Bu üzüntü ise uzun, sonsuza kadar...
Konulu uzun şiir olarak Sonsuz Üzüntüler önemli sanatsal başarılar kazandı. Çin şiirinin birçok anlatım olanaklarını kullanarak, insanların içini acıtan ve duygulandıran bir ortam yaratması, belki de bu şiirin en büyük sanatsal özelliğidir. İşte şiirin yüzlerce yıldır okuyucuların dikkatini çekmesinde yatan en önemli unsur da bu özelliktir.