1949 yılından sonra, Sovyetler Birliği'nde hakim olan sinema anlayışının da etkisiyle, Çin'de sinemanın propaganda ve eğitim işlevleri mutlak bir hakimiyet kazandı. İzleyicileri eğlendiren az sayıdaki film arasında ise, "Bugün İzinliyim" ve "Güzelliğe Daha Da Güzellik Katar" gibi sosyalist yaşam tarzını öven hafif komedi filmlerinin yanısıra bazı gerilim filmleri de vardı. Bu filmler, insanları eğlendirmekten çok, o dönemde hakim olan "sınıflararası mücadele" düşüncesine hizmet etmeyi hedefliyordu.
1979 yılında, Changchun Film Stüdyosu tarafından çekilen "Emniyet Müdürlüğündeki Silah Sesleri" adlı film, yeni dönem eğlendirici filmlerin öncüsü olarak kabul ediliyor. Ancak yüksek gişe geliri getiren bu film, o dönemde hakim olan toplumsal gerçekçilik filmleri karşısında gerektiği kadar önemsenmemişti.
Beijing Film Stüdyosu'nun yönetmeni Zhang Huaxun'in yönettiği "Esrarengiz Buda Heykeli" adlı film, piyasada büyük rağbet gördü. Aslında bir aksiyon filmi olmaktan uzak olan bu film, hikayenin gidişatına uygun az sayıda aksiyon içeren bir polisiye filmiydi. Buna rağmen, "Kültür Devrimi" döneminde birbirlerine benzer filmlerden bıkmış olan izleyiciler, eğlenme arzularını karşılayan bu filmi çok sıcak karşıladılar.
1982 yılında vizyona giren "Shaolin Tapınağı" adlı film, durgunluk içinde olan Çin yapımı aksiyon filmleri için bir dönüm noktası oldu. Kung Fu filmlerinin tipik bir örneği olan "Shaolin Tapınağı", Kung Fu filmlerinin Çin'in ana kesiminde yaygınlaştırılması için önem taşıyordu. Daha önemli olanı, "siyaset"e değil, "ahlak"a dayanan Kung Fu filmlerini temsil eden "Shaolin Tapınağı"nın, Çin'in ana kesiminde durgunluk içinde olan aksiyon film yapımcılığına ilham kaynağı olmasıydı.
1983 yılından sonra, Çin'de çekilen aksiyon filmlerinin sayısı çoğaldı. Çünkü 1980-1983 yılları arasında, Çin'deki şehirli sinema izleyicilerinin sayısında toplam 2 milyar kişilik bir azalma görüldü, gişe geliri de 100 milyon Yuan geriledi. Film stüdyoları, aksiyon filmlerini yoğun ekonomik baskılardan kurtulmanın yolu olarak görüyorlardı.
Yönetmen Zhang Huaxun, "Gizemli Buda Heykeli" adlı filminden sonra, "Wulin Hikayesi" adlı filmi yöneterek, realist sinema anlayışına geri döndü. Zhang, "Sosyalist yeni tip Kung Fu filmleri"ni yaratma iddiasında bulunarak, "Wulin Hikayesi" filminin bir "Kung Fu" filmi değil, realist sinema anlayışıyla çekilen bir sanat filmi olduğunu savundu.
Çin'in ana kesimindeki aksiyon film yapımcılığı, dolambaçlı bir yolda ilerlemesine karşın, bu tür filmlerin Çin sinemasına getirdiği değişimler inkâr edilmeyecek düzeydeydi.