Peking Üniversitesi akademisyenlerinden Doç. Dr. Zan Tao, CRI mikrofonlarına Türkiye'nin SİÖ'ye üyeliği ve Çin-Türkiye ilişkileri başta olmak üzere farklı konularda önemli değerlendirmelerde bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın geçtiğimiz hafta Pakistan ve Özbekistan ziyaretleri sonrasında yaptığı açıklamayla Shanghai İşbirliği Örgütü (SİÖ) yeniden Türkiye'nin gündemine oturdu. Erdoğan'ın "Türkiye, Shanghai Beşlisi içinde niye olmasın?" ifadesini kullandığı açıklamasına Rusya ve Çin'den de olumlu yönde yanıtlar gelmişti.
Uzmanlığı Türk tarihi olan ve uzun yıllardır Türkiye ve Ortadoğu bölgesi üzerinde çalışan Çinli akademisyen Doç.Dr. Zan Tao, SİÖ'ye üyelik için Türkiye'nin önünde uzun bir yol bulunduğu kanısında.
"Türkiye'nin NATO'dan ayrılıp SİÖ'ye katılma ihtimali çok düşük"
Güncel açıdan bakıldığında, Türkiye'nin başta Rusya, Çin ve Orta Asya olmak üzere Doğu ülke ve bölgeleriyle ilişkilerini, Batı ile ilişkilerine karşı bir denge unsuru olarak kullandığını dile getiren Zan Tao, Türkiye'den daha önce de benzer yönde açıklamalar geldiğini ifade etti.
Tarihî açıdan bakıldığında da Soğuk Savaş sonrasında Türkiye'nin stratejisinde değişiklik görüldüğüne dikkat çeken Doç. Dr. Zan Tao, Ankara'nın dış politikada çok taraflılık ve çok yönlülüğe gittiğini, bu dönüşümün Türkiye'nin bir yandan Ortadoğu'daki rolünü artırma, diğer yandan da eski Sovyet ülkeleri ve hızlı yükselen ve kalkınan Çin'le ilişkilerini düzeltme çabalarında görülebileceğini belirtti.
Türkiye ile Batı ülkeleri arasında son dönemde görülen problemleri değerlendiren Doç. Dr. Zan Tao, "Bana göre NATO üyesi olan Türkiye'nin yapısal olarak Batı'dan ayrılma ihtimali bulunmuyor. Fakat bu, Türkiye'nin bazı konular üzerinde çok yönlülük stratejisini sürdürmesini de engellemiyor. Mesela Rusya ve Çin'le ilişkilerin geliştirilmesi." diye konuştu.
"SİÖ üyeliği, Türkiye'nin diplomatik kozu"
Türkiye'nin SİÖ'de diyalog ortağı konumunu haiz olduğunu hatırlatan Çinli akademisyen bu konuda şunları söyledi:
"Türkiye, bu örgütle güvenlik ve ekonomi işbirliğini derinleştirmekten yarar göreceğini anlıyor. Fakat bu, onun NATO'dan ayrılıp SİÖ'ye katılması anlamına da gelmiyor. Bu ihtimal çok düşük. Daha doğrusu, bu Türkiye'nin bir diplomatik adımı, kullandığı bir koz. Fakat bu koz, sadece Batılı ülkelerin liderleri için değil, Türk vatandaşları ve Batılı ülkelerdeki vatandaşlar için de kullanılıyor. Genel olarak, bence Türkiye denge sağlamaya çalışıyor, iki taraftan da yarar elde etmek istiyor."
"Türkiye'nin SİÖ'ye resmî üyeliği için daha önünde uzun bir yol var" diyen Doç. Dr. Zan Tao, Ankara için esas meselenin Batı ile ilişkilerinde denge sağlamak olduğunun, bilhassa Donald Trump'un başkanlığı sonrası ilişkilerin düzelmesi hâlinde Türkiye'nin SİÖ'ye üyelik talebinin şu anki gibi şiddetli olacağını sanmadığının da altını çizdi.
"Türkiye ve Çin'in İpek Yolu stratejileri ilişkilere güç katabilir"
Peking Üniversitesi'nden Doç. Dr. Zan Tao, CRI mikrofonlarına Çin-Türkiye ilişkilerini de değerlendirdi.
İki ülke arasındaki ekonomik ve ticari işbirliği potansiyelinin arttığının altını çizen Zan Tao, Çin'in ve Türkiye'nin ortaya koyduğu stratejilerin ilişkilere güç katabileceğini belirtti.
Doç. Dr. Zan Tao, Türkiye'nin Çin ile işbirliğine dönük beklentileriyle ilgili ise şunları söyledi:
"Türkiye, Çin'in endüstriyel kapasitesine; yeni enerji ve hızlı tren gibi altyapı inşası alanlarında Çin'den gelecek yatırım ve teknolojiye ihtiyaç duyuyor. İki ülkenin İpek Yolu stratejilerinin kaynaşmasında da somut adımlar atılması bekleniyor."