Bir oyma bıçağı ve iki nasırlı el, Uygur ahşap oyma sanatçısı Alim Osman'ın en değerli serveti. Alim, internet üzerinde kendi dükkanını açtıktan sonra, Uygurlara özgü ahşap oyma sanatını daha fazla kişiye ulaştırdı.
Alim'in çalışma odasına girince rengarenk, büyüklü küçüklü, özenle yapılan ahşap oyma eserleri göze çarpıyor. Her eser, kendine has bir motife sahip ve titizlikle işlenmiş. Alim'in kendi eserleri arasında en sevdiği küçük bir kase. Alim'in "Prens" olarak adlandırdığı bu kâse ceviz ağacından yapılmış ve rengi açık sarı ile altın rengi arasında bir tonda. Kasenin dışına yine Uygurlara özgü saç teli kadar ince, inanılmaz güzellikte motifler oyulmuş.
Alim, kaseye neden "Prens" adını verdiğini şöyle açıkladı:
"Bu kasenin dışında bir yenilik yaparak, güzel ve karışık motifler tasarladım. Bu kasenin yapım yöntemi antik çağlardan beri devam ettiriliyor, ancak ben kasenin işleme sürecinde yeni bir teknoloji kullandım. Bu kase, gelenekselin ve modernin birleşimi, ben de buna özel bir isim düşündüm, prenslerin yemek yediği kase değerinde olduğu için bu ismi verdim."
1985 doğumlu Alim Osman, babasının etkisiyle çocukluktan beri ahşap oymaya ve resim çizmeye meraklı. Alim, Uygurlara özgü ahşap oyma sanatının, Uygurların eşsiz hazinesi olduğunu ifade etti.
2008'de Güzel Sanatlar Akademisi'nden mezun olduktan sonra Alim, babasından öğrendiği ahşap oyma teknikleri temelinde kendine özgü bir tarz geliştirdi. Alim, oyma makinesini de geliştirmenin yanı sıra, ahşap motifleri Orta Asya tarihi, efsanevi kahramanlar ve yerel halkların sanatları gibi çeşitli unsurlarla zenginleştirdi.
Alim, eskiden babasının oyduğu ahşap bir kasenin 80 yuan değerinde olduğunu, fakat şimdi kase üzerine motifler işlendiğinde iki bin yuana satılabileceğini söyleyerek sözlerine şöyle devam etti:
"Ekonomisi gelişmiş şehirlerde, vatandaşlar çok zengin ve bu tür sanat eserlerine ihtiyaç duyuyorlar. Eserlerimizi ister kendileri kullanabilirler, isterlerse hediye edebilirler. Tamamı el oyması olan eserlerimiz kaliteli ağaçlardan elde ediliyor, ayrıca maddi olmayan kültürel mirasları oluşturuyorlar. Eserlerimizi yüz yıl, iki yüz yıl korumak da mümkün."