xinjiang20160520.m4a
|
"2. İpek Yolu'nda Xinjiang" etkinliğine katılan Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Hasan Kanbolat, bu etkinlik sayesinde Xi'an ve Xinjiang'da etnik grupların özgürce ibadet ettiklerine şahit olduklarını söyledi.
Türkiye, Mısır ve Afganistan'dan gelen 11 ünlü gazeteci, yazar ve araştırmacı bugün Xinjiang Uygur Özerk Bölgesi'nin merkezi Urumçi'de yer alan İlahiyat Fakültesi'ni ziyaret etti. Konuklar, fakültede lisans eğitimi gören öğrenciler ve müderrislerle temaslarda bulundu.
Hasan Kanbolat, Xi'an ve Xinjiang'da Müslümanla etnik gruplarla temaslarına ilişkin şu değerlendirmede bulundu:
"Bugün Xinjiang İlahiyat Fakültesi'ni gezdik. Xinjiang İlahiyat Fakültesi, Çin'deki 10 İslam enstitüsünden biri. Burası Uygurca eğitim veren tek yer olarak biliniyor. Bu gezi çerçevesinde daha önce de Xi'an'da Huilerin camisini ziyaret ettik, mahallesini ziyaret ettik. Onların da özgürce ibadet ettiklerine şahit olduk. Ben bu fakülteye geçen yıl da gelmiştim, tanıyorum, bu gezi sırasında da tanıma fırsatı elde ettim. Bu okulda İslamın özü öğretiliyor, Xinjiang'da yaşayan Müslümanlar Sünni-Hanefi'dir, Türkiye'de de Müslümanların çoğu Sünni-Hanefi'dir. Türkiye ve Çin'deki aklı başında insanların İslamın özündeki insan sevgisini öne çıkaracak şekilde bir arada olmalarını temenni ederim. İki ülke arasında zaman zaman sorunlar olabilir, gerginlikler olabilir. Ama Türkiye'nin Çin'e, Çin'in de Türkiye'ye ihtiyacı var. İki ülke İpek Yolu'nun birer ucunu temsil ediyor ve insanlığın ilk çağlarından beri birbirine akraba olan iki halktan Han ve Türklerden bahsediyoruz. İki halkın kardeşçe yaşamasını da temenni ediyorum."
Fakültenin Dekan Yardımcısı Alim Abdurrahman, fakültenin eğitim sistemini tanıttıktan sonra etkinlik katılımcılarının Xinjiang'daki Müslüman etnik grupların dini eğitimi ve özgürlüklerine ilişkin sorularını yanıtladı.
"Çin hükümeti Müslümanlara ayrıcalık tanıyor"
Abdurrahman, Hürriyet gazetesi muhabiri Mesut Hasan Benli'nin Müslüman azınlığın dini baskı görüp görmediği sorusu üzerine şu yanıtı verdi:
"Bu görevi 25 yıldır yürütüyorum, bu süreçte beş kez hacca gittim. Bence din kişisel birşeydir. Çin hükümeti de ÇKP de özel din politikaları yürütüyor, Müslümanlara ayrıcalıklar tanıyor. Xinjiang'ın birçok bölgesinde dini eğitim veriliyor, öğrenciler yetiştiriliyor."
Xinjiang İlahiyat Fakültesi 1987 yılında kuruldu, son 29 yılda 800'den fazla mezun verdi. Beş yıllık lisans eğitimini tamamlayan öğrencilerin bir kısmı Xinjiang bölgesinde bulunan 24 bin camide imamlık yapıyor, bir kısmı ise dini eğitim veren okullarda öğretmenlik görevini yürütüyor.
Lisans öğrencilerinin derslerinin yüzde 60'ı İslam'la alakalı iken, yüzde 30'u ise kültür derslerinden oluşuyor. İslam'la alakalı dersler Kur'an tefsiri, fıkıh usulü, İslam kültürü, Arapça dil bilgisi derslerinden oluşurken, kültür dersleri arasında tarih, Mandarin Çincesi, bilgisayar, Uygur edebiyatı ve spor yer alıyor.
Çin hükümetinin fakülteye yaklaşık 300 milyon yuanlık bir yatırım yaptığını dile getiren Dekan Yardımcısı, yine de Xinjiang'daki dini personel ihtiyacının karşılanamadığını, bu nedenle yeni bir kampüsün gelecek yıl eğitime başlayacağını belirtti.
Abdurrahman ayrıca Çin'deki Müslümanların hac görevi ile ilgili bilgi verdi. Suudi Arabistan'ın Çin'e 13 bin kişilik hac kotası verdiğini aktaran Abdurrahman, bu kotanın 3 binden fazla kişilik bölümünün sadece Xinjiang bölgesine verildiğini, İlahiyat Fakültesi'nden de her yıl 10 kişinin hacca gitme hakkı elde edebildiğini söyledi.
Abdurrahman son olarak, Ramazan ayında Xinjiang ve fakültedeki dini özgürlük durumundan bahsetti. Xinjiang'da Ramazan ayında Müslümanların özgürce oruç tutabildiğini vurgulayan Abdurrahman, fakültenin de öğrencilerin ders programını sahur ve iftar vakitlerine göre düzenlediklerini belirtti.