Çin ve Türkiye arasındaki ekonomik ve ticari ilişkiler son yıllarda hızla gelişirken, Çinli işletmeler Türkiye'de yatırıma daha önem vermeye başladı.
Bu kapsamda 2015 yılında Çin'in Türkiye'ye yaptığı doğrudan yatırım 1 milyar 600 milyon doları aştı. Üstelik, "Bir Kuşak-Bir Yol" projesi çerçevesinde, Çin'le Türkiye el ele vermiş durumda bulunuyor.
Türkiye'nin son yıllardaki istikrarlı siyasi durumu, hızla gelişen ekonomisi ve elverişli yatırım ortamı gibi faktörler Çin işletmelerin ilgisini çekiyor. Çin'in İstanbul Başkonsolusluğu Ticaret Müşaviri Huang Songfeng, bu konuda yaptığı değerlendirmede, küresel ekonomideki yavaşlığa ve Çin ekonomisindeki dönüşüme işaret ederek, Çinli işletmelerin geleneksel dış ticaret aktivitelerinin yanı sıra dış yatırıma da yöneldiğini ifade etti. Müşavir Huang, işletmelerin uluslararası piyasada aşırı üretim kapasitesi sorununun çözümünü de göz önüne aldığını, bu konuda Türkiye'nin son derece iyi bir yurtdışı yatırım piyasası olduğunu söyledi. Huang, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugüne kadar 60'tan fazla orta ve büyük ölçekli Çinli işletme İstanbul'da temsilcilik açtı. Bir Kuşak-Bir Yol projesi çerçevesinde, Çinli işletmelerin Türkiye'deki yatırımları ivme kazandı. Örneğin, Çin Sanayi ve Ticaret Bankası, 450 milyon dolara Tekstil Bank'ı satın aldı. Bunun ardından, üç Çinli firma 1 milyar dolar ortak yatırımla Türkiye'nin en büyük üçüncü konteyner limanını aldı. Bu, Çinli işletmelerin Türkiye'deki en büyük yatırımı oldu. 2015 yılında Çin'in Türkiye'ye yaptığı doğrudan yatırım tutarı 1 milyar 600 milyon doları aştı. Bu miktar reform ve dışa açılma politikasının uygulanmasından bu yana, Çin'in Türkiye'ye yönelik yaptığı yatırımların iki katına denk düştü."
Çin Makine Sanayi Grubu'na bağlı Zhonggong Uluslararası Mühendislik Anonim Şirketi de zengin dış yatırım ve ticaret deneyimiyle Türkiye'de faaliyet gösteriyor. Şirket, "İpek Yolu Ekonomik Kuşağı" çerçevesinde son yıllarda Ortadoğu piyasasındaki gelişmesini hızlandırdı. Firmanın Türkiye'deki temsilcisi Sun Guojian, bu bağlamda Türkiye'de yatırım nedenlerini şöyle açıkladı:
"Türkiye nispeten büyük bir piyasa, ekonomisi hızla gelişiyor, aynı zamanda G20 ülkelerinden biri ve dünyadaki en büyük 17. ekonomi. Ayrıca, komşu ülkelerde, Orta ve Doğu Avrupa pazarlarında Türkiye'nin rolü var."
Kamu işletmelerinin yanı sıra özel şirketler de Türkiye'de yoğun faaliyet gösteriyor. Huawei, 2010 yılında Türkiye'de ARGE merkezi kurdu ve üç yılda 50 milyon dolardan fazla yatırım gerçekleştirdi. Şirket, böylece bu merkezi Ortadoğu ve Doğu Avrupa piyasaları için bir nevi köprübaşı haline getirdi.
Ticaret Müşaviri Huang, Çin'den Türkiye'ye yatırımlarda kaydedilen artışın, ekonomiyle birlikte ikili siyasi ilişkileri ve geleneksel dostluğu da pekiştirdiğine dikkat çekti. Huang Songfeng bu hususta şunları söyledi:
"Çin'in Türkiye'ye yönelik yatırımlarında kaydedilen ilerlemeler, ikili ilişkiler ve ticaret işbirliği için son derece önemli. Uzun zamandır iki ülke arasında büyük ticaret açığı mevcut. Türkiye hükümeti öteden beri Çin'den daha fazla yatırımın gelmesini bekliyor. Yatırım yöntemiyle iki ülkenin ekonomik inşada kaydettiği başarılar paylaşılması ve karşılıklı yarar ve ortak kazanç gerçekleştirilmesi aynı azamanda iki tarafın hükümeti ve işletmelerinin ortak isteğidir."