Xinjiang İlahiyat Fakültesi Dekanı Abdulrekep Tumniaz, İslam ile sosyalizmin aynı temeller üzerine kurulu olduğunu açıkladı.
"İpek Yolu'nda Xinjiang" etkinliği kapsamında Xinjiang'ı ziyaret eden Türk gazetecilerinden oluşan grup, 9 Kasım'da Xinjiang İlahiyat Fakültesi Dekanı ile bir araya gelerek, Müslümanların bölgedeki yaşam koşulları ve fakültede verilen din eğitimiyle ilgili bilgi aldı.
Tumniaz, fakülteyi tanıtırken "Burada verdiğimiz eğitimle vatanını seven, sosyalizm yolunda ilerleyen, kültür seviyesi yüksek bireyler yetiştiriyoruz" ifadelerini kullandı. Türk gazetecilerin sosyalizmin İslam'la ilişkisinin hangi yönde olduğu sorusunu yanıtlayan Tumniaz, sosyalizmin de İslam'ın da ayrım yapmadan herkese yardım etme fikri çerçevesinde şekillendiği değerlendirmesinde bulundu. Dinin coğrafi sınırları olmadığını, ancak vatana bağlılığın İslam'ın bir parçası olduğunu söyleyen Tumniaz, bu nedenle din eğitmenlerinin de öncelikle bulundukları ülkeye bağlı olması gerektiğini sözlerine ekledi.
"Xinjiang'da Müslümanlar özgürce ibadet edebiliyor"
Xinjiang'daki Müslümanların yaşam koşulları konusuna da değinen Tumniaz, Xinjiang'da 13 etnik grubun yer aldığını ve 10 tanesinin Müslüman olduğunu söyleyerek, Müslüman halkın camilerde ibadetlerini gerçekleştirebildiğini, her yıl hac vazifesi için başvuran belirli sayıda kişinin Mekke'ye gittiğini, ayrıca Ramazan aylarında vatandaşların özgürce oruç tutabildiğini belirtti.
Tumniaz, geçtiğimiz Ramazan ayında Türk sosyal medyasında Xinjiang'la ilgili çıkan birtakım haberlerin gerçeklerle uyuşmadığını, Türk vatandaşlarının Xinjiang'a gelip bu duruma yakından tanık olabileceğini vurguladı. Türkiye'de çıkan söz konusu haberlere karşılık yaptığı yorumda: "Allah neden bizlere iki göz, iki kulak, iki burun deliği vermişken, yalnızca tek ağzımız var?" sorusunu yönelterek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Allah bize iki göz, iki kulak verdi; etrafımızdakileri daha iyi görüp, daha iyi duyabilmemizi, böylece gerçekler üzerinden dünyaya bakabilmemizi istedi. Tek ağzımızın olmasının sebebi ise, gördüklerimizi ve duyduklarımızı tartıp biçerek, yalnızca gerçekleri konuşmamız gerektiğidir."
"Okulumuz, Çin hükümeti sayesinde gelişiyor"
Tumniaz, açıklamalarının devamında Xinjiang İlahiyat Fakültesi'nin eğitim sistemi ve Çin hükümetinin okula yaptığı destek konusunda bilgi verdi.
1987 yılında kurulan fakültenin, 28 yılda 635 mezun verdiğini ve bu mezunlarının yüzde 80'ini Uygur öğrencilerin oluşturduğunu dile getiren Tumniaz, mezunların şu anda Xinjiang'da bulunan 24 bini aşkın camide imamlık yaptığını bildirdi.
Xinjiang'ın imam ihtiyacını karşılayabilmek için Çin hükümetinin ayrıca imam hatip liseleri açtığını sözlerine ekleyen Tumniaz, Çin yönetiminin Xinjiang bölgesini her açıdan geliştirmeye odaklandığını, bu kapsamda, 30 yıl sonra ilk defa fakülteyi genişletme çalışmalarının başlatıldığını, yakın zamanda öğrencilerin yeni kampüste eğitimlerini sürdürebileceğini ifade etti.
Öğretim yılı beş yıl olan fakültede verilen derslerin yüzde 70'i din, yüzde 30'u ise kültürel ağırlıklı, bu dersler arasında Arapça, Uygurca, Çince, fıkıh, tecvid, usul-ü hadis dersleri yer alıyor. Xinjiang'da eğitim dili Uygurca olan tek eğitim kurumu ünvanına sahip fakültede öğrenciler, diğer bölgelerden gelen 18-22 yaş arası kişiler arasından sınavla seçiliyor.