Türkiye Ekonomi Bakan Yardımcısı Adnan Yıldırım, CRI muhabirine yaptığı özel açıklamada, İpek Yolu Ekonomik Kuşağı'na büyük önem verdiklerini söyledi. Yıldırım, gelecek umutlarını şu sözlerle dile getirdi: "İpek Yolu sayesinde birlikte hareket ederek, bölge ülkeleri, Türkiye ve Çin'in sürükleyeceği, daha hızlanmış ekonomik gelişmeyi görmek mümkün olacak."

Adnan Yıldırım, 4. Çin-Avrasya Fuarı nedeniyle Urumçi'ye geldi. Fuarın açılış törenine ve Fuar kapsamında düzenlenen Çin-Türkiye İş Forumu'na katılan Yıldırım, Çin-Türkiye ilişkilerine ilişkin sorularımızı yanıtladı.

"Fuar çok faydalı oldu"

CRI: Türkiye'nin son fuara katılımı konusunda kısaca bilgi verebilir misiniz?

Adnan Yıldırım: Dördüncüsü yapılan bu fuara her sene Türkiye'den katılım oldu. Bu sene de katılım oldu. 10 Türk firması bugün fuarda var. Biz de dün açılışını yaptık, onlarla açılışta beraberdik. Bugün standlarında beraberdik. Standlarının açılışını, Türk pavyonunun açılışını beraber yaptık ve pavyonları tek tek dolaştık. Türk işadamlarımızın da burada Xinjiang bölgesinde, Çin'de birlikte iş yaptıkları ortaklarıyla, bayileriyle, dağıtıcılarıyla görüşme ve konuşma fırsatı oldu. Onların bizden bazı istekleri oldu. Ticareti artırmak için bazı çalışmalarımız olması gerektiğini gördük. Bu vesileyle çok da faydalı oldu.

"Çok benzerliklerimiz, ortak yönlerimiz var"

CRI: Bugüne kadar Çin-Avrasya Fuarı sayesinde, iki ülke arasında ne gibi ilerlemeler veya sonuçlar kaydedildi?

Yıldırım: Tabii ki iki ülkenin ilişkileri tek boyutlu değil. Hem ekonomik ilişkilerimiz var. Biz bugün fuar nedeniyle ekonomik ilişkileri konuşuyoruz. Ama geleneksel, tarihten gelen ilişkilerimiz var. Çok benzerliklerimiz, ortak yönlerimiz var. Gelecekte de bu ortak yönlerimiz, hem toplumlar arası, ülkeler arası görüşmelerin güçlendirilerek sürdürülmesine, hem de ekonomik ve ticari ilişkilerimizle karşılıklı yatırımların artırılmasına sebep olacak. Zaten, son yıllardaki gelişmeler de bunun gelecekte çok daha olumlu olacağına işaret ediyor. Çinli firmalar Türkiye'de yatırım yapmaya başladılar, proje yapmaya başladılar. Türk firmaları Çin'de iş yapıyorlar. Ticaret hacmimiz son 10 yılda 20 katın üzerinde artış gösterdi.

Ama bizim Türk cephesinden bakarsak, daha çok işadamlarımız Çin'e gelmeli. Bu büyük Çin pazarına daha çok mal satabiliyor olmamız gerekiyor. Türkiye'nin Çin ile ticaret dengesinde iki ülke büyüklüğüyle ters bir durum var. Biz Çin'e çok daha mal satıyor olabilmeliyiz. Çünkü Çin çok daha büyük bir pazar. Bizim rakamımızın Çin'in rakamından çok büyük olması gerekirken, bugün Çin'in Türkiye'ye sattığı mallar daha büyük. Bizim bu konuda çalışma yapmamız, daha çok çalışmamız gerekiyor. Heyetler, tanıtım toplantıları, ortak organizasyonlar. İpek Yolu gibi yeni projelerin içerisinde, Asya'nın iki ucunda iki önemli devlet olarak birlikte, ortak çalışmalar yapmamız gerekiyor.

Biz bugün 4. Çin-Avrasya Fuarı'nda kısmen bu fonksiyonu yerine getirmeye çalıştık. Ama biliyorsunuz ki, yapacağımız daha çok şey var. Bugün Türkiye'de yatırım yapmanın imkânlarını anlattık. Çin'in her yerinde bakanlık olarak organize olduk. Eylül ayı içerisinde, Ekim ayı içerisinde önemli tanıtım toplantıları yapacağız.

"İpek Yolu, Türkiye'nin vizyonu içerisinde"

CRI: Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping, İpek Yolu Ekonomik Kuşağı stratejik düşüncesini ortaya koydu. Türk tarafının İpek Yolu'ndan beklentileri nelerdir ?

Yıldırım: Türkiye için İpek Yolu Ekonomik Kuşağı projesi, önemli bir proje. Türkiye'nin vizyonu içerisinde olan bir projedir.

Çin, İpek Yolu'nun bir ucunda önemli bir ülke, Türkiye İpek Yolu'nun öbür ucunda yine önemli bir ülke. Ekonomileriyle, toplumsal yapılarıyla, ülke varlığıyla, imkânlarıyla her iki ülke, İpek Yolu konseptinde iki önemli ülkedir. Türkiye açısından bakıldığında, biz Orta Asya'daki, bu coğrafyadaki ülkelerle çok yakın ilişkiler içerisindeyiz. Sadece Çin ile değil, bu ülkelerin hemen hemen tamamıyla ortak değerlerimiz, ortak geleneklerimiz, pek çok ortak alışkanlıklarımız, ortak hayat tarzlarımız var. Önümüzdeki yıllarda bu proje sayesinde birlikte hareket ederek, bölge ülkeleri, Türkiye ve Çin'in sürükleyeceği, daha hızlanmış ekonomik gelişmeyi görmek mümkün olacak.

"İki ülkenin avantajlarını kullanalım"

CRI: Önümüzdeki günlerde iki ülke arasında ticari ilişkilerin pekiştirilmesi için ne gibi yeni planlarınız var, bu planların uygulanmasında nelere öncelik verilecek?

Yıldırım: Her şeyden önce, karşılıklı yatırımlara ihtiyaç var. Fuarlar, heyetler, iki ülkede yapılan toplantılar... İki ülkenin ekonomi bakanlıkları, ticaretle ilgili sivil toplum kuruluşları, odaları, birlikleri, bunlar daha yoğun çalışmalı, bu faaliyetleri artırılmalıyız. Ama tabii ki daha önemlisi, iki ülkenin özellikle Çin'in bölgemizde yatırım yapması. Sadece Türkiye'yi kasetmiyorum. Bölge ülkelerinde Türkiye'nin Çin ile beraber ortak proje, ortak yatırım ve ortak ticaret yapma imkânları mevcut.

Önümüzdeki yıllarda iki ülke arasındaki ticareti ve yatırımı artırarak fırsatları daha iyi değerlendirebiliriz. Hem karşılıklı olarak iki ülkede, hem de iki ülkenin bulunduğu coğrafyada iki ülkenin avantajlarını kullanarak, ilişkilerimizi daha da büyüteceğiz. Bölgedeki diğer ülkelerde de bunun olumlu yansımaları olur. Hem ticari anlamda, hem de ülkeler arasındaki ilişkilerin gelişimi için olumlu katkıları olur.