odak20130906b.m4a
|
Dünyanın gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerini bir araya getiren 8. G-20 Zirvesi dün (5 Eylül) Rusya'nın St. Petersburg kentinde başladı.
G-20'ye üye ülkelerin liderleri başta olmak üzere Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Birliği (AB) ve Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşların yetkililerinin katıldığı zirvede, "ekonomik büyümeyi hızlandırma ve istihdam yaratma" konuları görüşüldü. ABD Başkanı Barack Obama, G-20 ülkelerine ABD'nin mantıklı bir çerçevede adım adım gevşek para politikasına son vereceği taahhüdünde bulundu.
G-20 Zirvesi gündemine göre dün görüşmelerin ilk aşaması tamamlandı. Toplantıda ağırlıklı olarak makro ekonomi politikaları tartışıldı. Toplantıda dönem başkanlığını yürüten Rusya'nın sunduğu ve çekirdeği "ekonomik büyümeyi hızlandırma ve istihdam yaratma"nın oluşturduğu St. Petersburg Eylem Planı da ağırlıklı tartışma konularından biri oldu.
Konuşmasında 2012'de Meksika'nın Los-Kabos kentinde düzenlenen G-20 Zirvesi'ni değerlendiren Putin, G-20 liderlerinin söz konusu toplantıda aldığı uluslararası finans krizine karşı bir dizi önlemin olumlu sonuçlar verdiğini söyledi. G-20 grubunun son derece hassas sorunları çözme yeteneğine sahip olduğunu ispat ettiğini ifade eden Putin, doğru ve yerinde tedbirlerle dünya ekonomisinin iyileştiğini, en acil sorunların çözüldüğünü veya kontrol altına alındığını kaydetti.
Putin, şu anki en önemli görevin ise küresel ekonominin sürdürülebilir ve dengeli bir şekilde büyümeye çevrilmesi olduğunu belirttti. Bu görevin henüz tamamlanmadığını kaydeden Putin, sistemik risk ve ekonomik krizin temellerinin tamamen çözülmediğine işaret etti. Dünya ekonomisinin yeni risklerle karşı karşıya bulunduğuna dikkat çeken Putin şöyle konuştu:
"Bugün burada St. Petersburg Eylam Planı'nı tespit etmemiz gerekiyor. Bu belgeyi araştırmak için her türlü hazırlığa sahip olduğumuz kanaatindeyim. Bu belge finans piyasasının bizden beklentilerini karşılayacak, Eylem Planı'na güveni arttıracak ve yatırımcıların gözlerinin reel ekonomiye çevrilmesini teşvik edecek. "
Rusya Maliye Bakanı Anton Siluanov zirvenin ilk aşamasını oluşturan toplantının ardından yaptığı konuşmada Rusya tarafından hazırlanan St. Petersburg Eylem Planı'nda ekonomik büyümeyi hızlandırma, işsizliği azaltma, özellikle Avro Bölgesi'nin krizden çıkmasına yardım etme gibi bir dizi önlem sunulduğunu kaydetti. Planda ayrıca tarafların yatırım yapmalarının teşvik edilerek sermayelerinin dışa akmasını önlemeleri çağrısında bulunulduğunu belirten Siluanov, toplantıya katılan tüm ülkenin plana destek verdiğini söyledi. Siluanov, şu anki tek sorunun planının nasıl hayata geçirileceğinin belirlenmesi olduğunu dile getirdi.
Dünkü toplantıda en büyük ilgiyi ABD'nin adım adım gevşek para politikasını bırakacağı yönündeki planı çekti. Çok sayıda ülke, özellikle yeni kalkınan ülkeler, ABD'nin bu planının diğer ülkelerin sermayelerinin dışarıya akması ve kendi ülkelerin parasının değer kaybetmesi gibi risklere yol açmasından kaygı duyuyor. Bu kaygılar üzerine Obama, diğer G 20 ülkelerine ABD'nin rasyonel bir çerçevede adım adım gevşek para politikasından vazgeçeceği taahhüdünde bulundu. Obama'nın bu taahhüdü BRICS ülkeleri başta olmak üzere çok sayıda ülke tarafından olumlu karşılandı.
G-20 Zirvesi'nin ikinci aşaması Moskova saatiyle bugün 12:00'de yapılacak toplantı ile devam edecek. Toplantıda uluslararası ekonomik durum, finans sistemi reformu gibi her tarafı ilgilendiren sorunlar ele alınacak. Toplantının ardından bir ortak deklarasyon yayımlanacak. Putin de basın toplantısını yaparak zirvede elde edilecek sonuçları açıklayacak.
Suriye sorununun zirvenin ana gündem maddelerinden biri olmamasına ve dün yapılan ilk aşama toplantısında G-20 liderlerinin bu konuya hiç değinmemesine karşın, zirveyle ilgili basın toplantılarında en çok Suriye krizinin değerlendirilmesi dikkat çekti. BM ve Arap Birliği'nin Suriye Özel Temsilcisi Lakhdar Brahimi Rusya tarafından zirvenin kimi etkinliklerine davet edildi. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov tarafından davet edilen Brahimi bugünkü G-20 Dışişleri Bakanları çalışma kahvaltısına katılacak.
BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon, Avrupa Konseyi Başkanı Herman Van Rompuy ve AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso dahil olmak üzere zirveye katılan çok sayıda önemli lider yaptıkları konuşmalarda Suriye krizinin siyasi yoldan çözülmesinin önemine vurgu yaptı. Bazı katılımcılar ise G-20 Zirvesi'nde siyasi sorunlara değinilmemesi gerektiğini, Suriye sorununun BM'de görüşülmesinin en doğru yol olduğunu savundu.