ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Suudi Arabistan ziyaretini dün (4 Mart) tamamlayarak Abu Dabi'ye geçti. Kerry, iki günlük Suudi Arabistan ziyareti sırasında, Suriye sorununun barışçı yollarla çözülmesini istediklerini belirtti. Gözlemciler, Kerry'in Ortadoğu ziyaretinin, farklı ülkelerin Suriye konusundaki tutumunu öğrenip, kriz hakkında uygun çözüm arayışında bulunmayı amaçladığı kanısında...

    Kerry, dün Suudi Arabistan Veliaht Prensi Salman bin Abdülaziz ve Dışişleri Bakanı Prens Suud El Faysal ile görüşmelerde bulundu. ABD'li bakan, aynı zamanda Riyad'da Körfez İşbirliği Teşkilatı Dışişleri Bakanları Toplantısı'na katılan liderlerle Suriye krizi ve İran'ın nükleer programı gibi önemli bölgesel sorunları ele aldı.

    Öte yandan, Kerry, dün Riyad'a sürpriz ziyarette bulunan Filistin Ulusal Yetki Organı Başkanı Mahmud Abbas'la da görüştü. Yerel basında çıkan haberlerde, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun da bu gelişmeye önem verdiği belirtildi.

    Kerry ile Suudi Arabistan Kralı Faysal bin Abdülaziz, yaptıkları görüşmenin ardından ortak bir basın toplantısı düzenledi. ABD ile Suudi Arabistan'ın, Suriye krizinin çözümü için uygulanması gereken acil önlemleri tartıştığını hatırlatan Kerry, iki ülkenin Suriye'deki muhaliflere siyasi ve ekonomik yardımı sürdüreceğine işaret etti. Ancak, ABD'nin muhaliflere silah temininde bulunmayacağını kaydeden Kerry, Suriye sorununun en kısa süre içinde barışçı yollardan çözülmesini beklediklerine dikkat çekti. Kerry ile Kral Faysal, muhaliflere sağlanan para yardımıyla ilgili ise ayrıntılı bilgi vermedi.

    ABD'li bakan, 28 Şubat'ta Roma'da düzenlenen "Suriye'nin Dostları" toplantısında, ülkedeki muhaliflere 60 milyon dolarlık "ölümcül olmayan" yardım sağlamaya karar verdiklerini ilan etmişti. Suudi Arabistan ise geçen aralık ayında Fas'ta yapılan "Suriye'nin Dostları" toplantısında, Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu'na 100 milyon dolarlık yardım sağlayacaklarını açıklamıştı.

    Görüşmelerde, İran'ın nükleer programı üzerinde de duran Kerry, konuyla ilgili müzakerelerin süresiz şekilde uzatılmasının imkansız olduğunu vurguladı. Kerry, ABD ile Suudi Arabistan'ın, Tahran'ın nükleer programı sorununun en kısa sürede çözülmesini istediklerini dile getirdi.

    John Kerry, bunun dışında Filistin ile İsrail arasındaki anlaşmazlıkları çözebilecek bir yol bulmak üzere, ABD Başkanı Barack Obama'nın Filistin ile İsrail arasında çatışma yaşanan bölgeleri ziyaret edeceğini hatırlattı.

    Gözlemciler, ABD Dışişleri Bakanı Kerry'in ziyaretinin, Ortadoğu ve Avrupa'daki toplam dokuz ülkeyi kapsadığını belirtiyor. Gözlemcilere göre Kerry, farklı ülkelere yaptığı ziyaretler sırasında sürekli olarak Suriye krizini gündemde tuttu.

    Dolayısıyla ziyaretlerin ana gündem maddesinin, Suriye sorunu olduğu ve Washington'un krizin gidişatına büyük önem verdiği söylenebilir. Suriye'deki farklı muhalif partiler arasında, Cumhurbaşkanı Beşar Esad'ı devirmenin haricinde, birçok konuda büyük fikir ayrılıkları bulunuyor. ABD, ayrıca diğer ülkelerin Suriye'deki muhaliflere verdikleri yardım malzemelerinin, teröristlerin eline geçmesinden endişeleniyor.

    Son günlerde, Suriye'deki gerginlik yine tırmanmaya başladı. Bu nedenle, hem Şam yönetimi hem de muhalifler, barış görüşmeleri yönündeki isteklerini göstermeye başladı. Bu koşullar altında John Kerry'in Ortadoğu ziyaretinin, farklı ülkelerin Suriye konusundaki tutumunu öğrenmeyi amaçladığı ifade edilebilir. Sonuç olarak ise Washington, bu ziyaretlerle Suriye krizine nihai bir çözüm bulmayı hedefliyor.