Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın ileri sürdüğü yeni barış çağrısı, uluslararası toplumda farklı tepkilere yol açtı.
Esad 6 Ocak'ta yaptığı konuşmada, ulusal diyalog aracılığıyla aşamalı çözüm çağrısında bulundu. Esad, ilk aşamada, ilgili bölgesel güç ve ülkelerin Suriye'deki muhalif silahlı kuvvetlere sermaye veya silah yardımlarını kesip, terör eylemlerini durdurmasını istedi. İkinci aşamada, mevcut hükümetin başkanlığında, kapsamlı ulusal diyalog yapılması çağrısı yapan Esad, ulusal güvenlik ve toprak bütünlüğünü savunma, dış müdahale ve her türlü terör, şiddet girişimlerinden vazgeçme temelinde milli anayasa üzerinde anlaşmaya varılmasını talep etti. Üçüncü aşamada, anayasaya göre yeni hükümet oluşturulmasını öngören Esad, Milli Çıkarlar Konferansı düzenleyerek genel af uygulanmasını taahhüt etti.
Gözlemciler, bunun Suriye krizinin başladığı yaklaşık 22 aydan beri Suriye hükümeti tarafından ileri sürülen görece kapsamlı bir siyasi çözüm çağrısı olduğuna işaret etti. Esad'ın yeni çağrısı, Suriye ve uluslararası toplumda farklı tepkilere yol açtı.
Esad'ın çağrısı, yurtdışındaki muhalefet tarafından kabul görmedi. Suriye Demokratik Değişim İçin Ulusal Koordinasyon Komitesi Lideri Hasan Azim, "Esad yönetimine güvenmiyoruz. Siyasi çözüm ve barışçıl geçişi ancak Arap dünyası, bölgesel veya uluslararası kuruluşların teminatıyla kabul edeceğiz."dedi.
İran tarafından dün yapılan açıklamada, Esad'a yönelik destek belirtilerek, çeşitli taraflara fırsatı değerlendirip barışı gerçekleştirme ve krizin yayılmasını önleme çağrısında bulunuldu. İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Salihi, dün yaptığı açıklamada, İran'ın, Suriye Devlet Başkanı'nın ileri sürdüğü kapsamlı çözüm planını tamamen desteklediğini belirtti.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ramin Mehmanperest aynı gün yaptığı konuşmada, somut gerçeklerin Suriye sorununu çözebilecek askeri çare olmadığını kanıtladığını, bölgedeki ülkelerin Suriye'deki siyasi topluluklarla müzakere edip, Esad'ın yeni çağrısını yerine getirmek için koşul yaratmaya çalışması gerektiğini kaydetti. Başta ABD olmak üzere, Batılı ülkelerin Esad'ın konuşmasına yönelik tepkilerini eleştiren Mehmanperest, Suriye halkının hak ve demokrasi gerçekleştirmesini desteklediklerini iddia eden bu ülkelerin, Suriye halkının seçim yoluyla kendi geleceğine karar vermesi için uygun ortam yaratması gerektiğini ifade etti.
Mısır Devlet Başkanı Muhammed Mursi 6 Ocak'ta CNN'e verdiği demeçte, Esad'ı "savaş suçunu işlemek"le suçlayarak, "Suriye halkının Esad'ı uluslararası ceza mahkemesine sevk etme arzusu"nu desteklediğini söyledi. Suriye'de en sonunda birlik, özgürlük ve sosyal adaletin gerçekleştirileceğini vurgulayan Mursi, Suriye'nin içişlerine askeri müdahaleye karşı çıktığını ve Suriye sorununun siyasi yolla çözülmesinin gerekliliğini vurguladı.
Suriye hükümetine öteden beri sert tutum takınan Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan dün yaptığı açıklamada, Suriye muhalefetini desteklediğini belirtti. Erdoğan, Esad'ın tek yolunun halkın niyetlerine saygı göstermesi olduğuna işaret etti.
ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından 6 Ocak'ta yapılan açıklamada, Esad'ın yeni çağrısının sadece Esad yönetiminin yetkilerini korumak için yaptığı "yeni çaba" olduğu bildirildi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Victoria Nuland, Esad yönetiminin "meşruiyetini kaybettiği"ni, Esad'ın iktidardan ayrılması ve ülkenin Suriye halkının iradesine uygun olması şartıyla, şu anki krizin demokratik siyasi yolla çözülmesi gerektiğini söyledi. Ancak Nuland, Suriye sorununun Cenevre Bildirisi çerçevesinde siyasi görüşmelerle çözülmesini ve Suriye sorunu özel elçisi Lahdar Brahimi'nin çalışmalarını desteklediklerini dile getirdi.
Avrupa Birliği tarafından 6 Ocak'ta yapılan açıklamada, Esad'dan iktidardan ayrılması kararlılıkla istendi. İngiltere Başbakanı Cameron da yaptığı konuşmada Esad'ın iktidardan ayrılmasını istediğini ve elinin kanlı olduğunu söyledi.
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hong Lei dün yaptığı konuşmada, Çin'in Suriye'deki bütün tarafların geniş şekilde kabul edeceği çözüm önerilerini aktif ve açık tavırla karşılayacağını, Suriye sorununun çözülmesinin tek yolunun siyasi çözüm olduğunu vurguladı.