Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK), Batılı ülkeler tarafından "Suriye halkının meşru temsilcisi" olarak kabul edildi. Muhalif güçler ile ordu arasındaki çatışmalar ise, 12 Aralık gününün akşam saatlerinden dün (13 Aralık) öğle saatlerine kadar, ülkenin çeşitli yerlerinde kesintisiz olarak sürüyor. ABD, Suriye hükümetinin muhaliflere karşı Scud füzesi kullandığı eleştirisinde bulunurken, Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı, Suriye hükümetin kontrolü yitiriyor olabileceğini söyledi.
İçişleri Bakanı yaralandı iddiası
Önceki gün geç saatlerde, Şam'da bulunan Suriye İçişleri Bakanlığı binası yakınlarında üç ayrı patlama meydana geldi. Suriye basınında yer alan haberlere göre, bu patlamalardan biri, bomba yüklü bir aracın İçişleri Bakanlığı'nın girişinde infilak etmesi sonucu gerçekleşdi. Patlamanın tesiriyle 5 kişi öldü, 23 kişi yaralandı. İçişleri Bakanı İbrahim El Şaar'ın da olayda ciddi şekilde yaralandığı iddia edildi; ancak Suriye resmi makamları, bu iddiayı yalanlayarak, Şaar'ın sağlık durumunun iyi olduğunu açıkladı.
Suriye ordusu ile muhalifler arasındaki çatışmalar sürüyor. Başkent Şam ve banliyölerinde, Halep'te, Türkiye ile Irak sınırlarına yakın bölgelerde ve özellikle bu bölgedeki Deyrizor eyaletinde silah sesleri kesilmiyor. Son günlerde yaşanan çatışmalarda, 20'den fazla Suriye askeri ölürken, 9 muhalif militan da çatışmalarda hayatını kaybetti.
Öte yandan muhalifler, Halep'te orduya bağlı önemli bir kurum olan Kara Kuvvetleri Akademisi'ni ele geçirmek üzere olduklarını iddia etti. Muhalifler ayrıca, İdlib kentinde stratejik bir noktayı kontrol altına aldıklarını ve ülkenin doğusundaki önemli bir liman olan Latakiya'ya giden yolu açmak üzere olduklarını duyurdu.
Yerel basında dün yer alan haberlere göre, ABD askeri makamlarından bir yetkili, Suriye ordusuna bağlı bir askeri birliğin, muhaliflere karşı Scud füzesini kullandığını, bunun çatışmaların başından bu yana ilk kez kullanıldığını iddia etti. Ancak Beyaz Saray sözcüsü, bu iddianın ortaya atılmasından kısa süre sonra yaptığı açıklamada, ilgili haberi doğrulamayı reddetti. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü ise, füzenin tipi hakkında açıklama yapmaktan kaçındı. Aynı gün muhalifler de ordunun Scud füzesini kullandığını doğrulayarak, hükümetin bazı yerleşim merkezlerinde yangın bombası kullandığı iddiasında da bulundular.
Suriye Dışişleri: Scud iddiası bir komplo
Suriye Devlet Televizyonu'nun verdiği son habere göre, Suriye Dışişleri Bakanlığı, Suriye ordusunun füze sistemi kullandığı iddiasını yalanlayarak, "teröristler"e karşı böyle bir füze kullanmanın gereksiz olduğunu ifade etti. Suriye Dışişleri, söz konusu iddianın Suriye hükümetini uluslararası toplum nezdinde itibarsızlaştırmak ve gözden düşürmek amacı güden bir "komplo" olduğunu belirtti.
Füzeyle ilgili soru işaretleri
Suriye hükümetinin muhaliflere Scud füzesiyle saldırdığı iddiasında çelişikli noktalar bulunuyor. Meselâ füzenin fırlatıldığı yer, yöneldiği somut hedef ve yol açtığı sonuç hakkında somut bilgi bulunmuyor. Özellikle fırlatmayla ilgili deliller ve fotoğraflar paylaşılmadı. ABD hükümetinin ilgili birimleri, konuyla ilgili herhangi bir doğrulama yapmadı. Scud iddiasının gerçekliği belirsiz.
Rusya: "Esad kontrolü kaybediyor"
Suriye'de bunlar yaşanırken, Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mikhail Bogdanov'un dünkü (13 Aralık) açıklamaları dikkat çekti. Bogdanov, muhaliflerin Suriye'deki çatışmalardan zaferle ayrılma olasılığı bulunduğunu söyledi. Bogdanov, Rusya'nın olaya gerçekçi yaklaştığını ve mevcut durumun Beşar Esad yönetimini giderek daha fazla toprak kaybetmeye zorladığını ifade etti. Rusya'nın bu tavrı, bu zamana kadar izlediği politikadan farklı. Rusya ilk kez, muhaliflerin çatışmalardan zaferle ayrılabileceğini açık bir şekilde dile getirdi.
Rusya'nın tutumu değişiyor mu?
Elbette Bogdanov'un bu çıkışı, Suriye'de herhangi bir tarafa destek veya karşı çıkma olarak yorumlanmamalı. Bogdanov aynı açıklamasında, muhalif güçlerin arasına sızmış teröristlerin, orduya ait bir cephaneliği ele geçirmesinden endişe duyduklarını da belirtti. Bu, Rusya'nın Suriye konusunda en başından beri izlediği "terör eylemlerini kınama" tutumuna uyuyor. Rusya'nın tavrını doğru anlamak için şunu da eklemek gerekir; önceki gün düzenlenen "Suriye'nin Dostları" toplantısında, SMDK ülkenin meşru temsilcisi olarak kabul edildiğinde, Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, Batılı ülkelerin bu "tek taraflı" davranışına karşı çıktıklarını söylemişti.
