Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) 18'inci Kongresi yabancı basın organlarının yoğun ilgisi çekiyor. Siyasette değişimin yanı sıra, ekonomi alanı da ilgi odağı. Bazı analistler, Kongre'de ortaya konulacak ekonomik politikaların, Çin'de ve dünyada ekonomik gelişmenin geleceğine doğrudan etki edeceğini dile getiriyor.
New York Times gazetesi, liderlik katında ekonomiye verilen önem ve yerel ekonomik kalkınma deneyimlerinin, Çin'in küresel çaptaki finans krizinden istikrarlı biçimde geçmesinin teminatı olduğunu bildirdi.
Pek çok Çinli için, ülkenin şuan bir dönüm noktasında olduğuna işaret eden haber ajansı AP ise, Çin hükümetinin yürüttüğü ekonomik büyüme modelinin yüz milyonlarca insanı yoksulluktan çıkardığının altını çizdi. Çin'in dünyanın büyük ekonomilerinden biri haline geldiğini belirten AP, dünya ekonomisinin cansızlığı karşısında bu büyüme modelinin zorluklarla karşı karşıya kaldığına işaret etti. AP, Çin ekonomik sisteminde reformun hangi yönde devam edeceği, örneğin piyasalaşma reformu yönünde ısrarın sürdürülüp sürdürülmeyeceği gibi konularla yakından ilgileniyor.
Çin Komünist Partisi 18'inci Kongresi Raporu'nda yer alan "Ekonomik sistem reformunun çekirdeği hükümet ve piyasa ilişkisinin oturtulması, piyasa ilkelerine daha fazla saygı gösterilmesi ve hükümetin rolünün daha iyi düzenlenmesidir" ifadesi, Çin'deki ekonomik reformun yurdışında çektiği ilgiyi açıklamaya yeter.
Çin Maliye Bakanlığı Maliye Politikası Araştırma Enstitüsü Başkanı Jia Kang, Kongre Raporu'nda ekonomik reformun yönü ve ekonomik kalkınma tarzının değişimi konularına önemli açıklamalar getirildiğini belirtti. Enstitü Başkanı Jia, Çin'in, ÇKP'nin çizdiği temel çizgide piyasalaşma yolunda ısrarı sürdürmesinin, bu açıdan reform ve dışa açılmanın somut ifadesi olacağını söyleyerek, sözlerine şöyle devam etti:
"Reform ve dışa açılma politikasının ilk ayağı, yani 'reform', esasen piyasa yolunun tutulmasıdır. Deng Xiaoping'in 1992 yılındaki Güney Turu'yla teyit edilen piyasa ekonomisi hedefi, söz konusu temel çizgide başlıca hedef olarak yer alıyor."
Uzmanlara göre, Kongre Raporu'ndaki ekonomik kalkınmaya ilişkin ifadelerde, reform hedefi ve yönü konusundaki kararlılığa ilave olarak, ekonominin gelecekteki kalkınma modelinde büyük bir dönüşüm öngörüldü. Rapor'da, "ülke içi ve dışındaki ekonomik değişime ayak uydurabilmek amacıyla, yeni ekonomik büyüme modeline hızla geçilmesi ve büyümenin ağırlık noktasının nitelik ve verimlilik doğrultusunda kaydırılması" talebi yer alıyor. Bu, ekonomik yapıda dönüşüm evresine girildiğini, reform ve dışa açılma politikasından beri geçerli olan hızlı büyümeye dayalı modelde değişimin meydana geldiği anlamına geliyor. Çin ekonomisi, böylece niceliksel değil, niteliksel anlamda büyümeye dayalı yeni bir kalkınma safhasına giriyor. Bu doğrultuda dönemin ana karakteristiklerinden biri, son 10 yılda ortalama yüzde 10,7 genişleyen ekonomide büyüme oranının tek haneye düşmesi. Jia Kang, Rapor'da yer alan, "2020 yılında gayri safi yurtiçi hasıla ile kentsel ve kırsal gelirin 2010 yılına göre ikiye katlanması" ifadesine atıfta bulunarak, şunları söyledi:
"Ekonomide bütünsel genişlemenin yanına, kişisel gelirde büyümenin eklenmesi yeni bir söylem. Bu doğrultuda, büyüme yılda ortalama yüzde 7,2'yi yakaladığı takdirde, 10 yılda iki kat hedefi gerçekleşecek."
Öte yandan, Amerikan John Hopkins Üniversitesi Profesörü Bao Taili, Çin ekonomisinin gelecekteki büyüme hızı konusunda yaptığı değerlendirmede, Çin'in küresel ekonominin temel katılımcılarından olduğunu söyledi. Çin pazarındaki talebin küresel toparlanmayı desteklediğine işaret eden Profesör, "Çin ekonomisinde istikrarlı büyüme, küresel ekonomiyi gün ışığına çıkaracak en önemli itici güç" dedi. Kore Cumhuriyeti haber ajansı KBS de, Barclays Paris Bankası raporuna dayanarak, Çin'in kalkınma modelinin "ekonomik mucize" durumundan, "olağan kalkınma" durumuna geçtiğini vurguladı. KBS, Çinli liderler enerjilerini yapısal düzenlemeye ve sanayide basamak atlamaya yönelttikleri takdirde, Çin ekonomisinde büyümenin olgunluk yoluna gireceğini ve bunun dünya ekonomik kalkınmasına katkıyı sürdüreceğini ifade etti.