Suriye Uluslararası Soruşturma Komisyonu tarafından dün (17 Eylül) Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi'ne, Suriye'deki insan hakları durumuna ilişkin rapor sunuldu. Raporda, Suriye hükümeti ve muhalif gruplar savaş suçu işlemekle suçlandı ve raporun BM Güvenlik Konseyi'ne sunulması istendi. Suriye Uluslararası Soruşturma Komisyonu kurulduğu geçen yılın Eylül ayından bu yana toplam dört rapor sundu. Bu, Suriye'nin çatışmaların yol açtığı insan hakları konusunda uluslararası toplumdan gelen büyük baskıyla karşı karşıya bulunduğunu gösteriyor.
BM İnsan Hakları Konseyi tarafından yetkilendirilerek geçen yılın Eylül ayında kurulan Suriye Uluslararası Soruşturma Komisyonu, geçen yılın Mart ayında Suriye'de çatışmaların patlak vermesinden sonra, çeşitli tarafların insan haklarına aykırı girişimlerini soruşturmayı amaçlıyor. Yeni sunulan söz konusu raporun içeriği, geçtiğimiz 15 Ağustos tarihinde açıklanmıştı. Suriye Uluslararası Soruşturma Komisyonu Başkanı Paulo Sergio Pinheiro, raporu dün Cenevre'de düzenlenen İnsan Hakları Konseyi'nin 21. Toplantısı'na sundu. Raporda 20 Temmuz'a kadar edinilen veriler kullanıldığı için, Pinheiro raporu açıklamanın yanı sıra, Suriye'deki son durum hakkındaki bilgiler ekledi. Pinheiro, Suriye hükümetinin savaş, insan hakları ve insanlığa karşı suçlar işlediği konusunda bol delillere sahip olduklarını dile getirdi. Pinheiro ayrıca, hükümet karşıtı silahlı örgütlerin de suikast, yasadışı idam ve işkence dahil olmak üzere savaş suçlarını işlediklerine işaret etti. Pinheiro, raporun BM Güvenlik Konseyi'ne sunulmasını istediğini ve Suriye sorununun Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne sunulup sunulmamasına Güvenlik Konseyi tarafından karar verileceğini söyledi.
Suriye hükümeti temsilcisi toplantıda yaptığı konuşmada, adaletsiz raporda temel delil eksikliklerinin bulunduğunu, ne bazı ülkelerin Suriye'deki kışkırtma faaliyetlerine militan göndermelerinden söz edildiğini, ne de Batılı ülkelerin yaptırım eylemlerinin BM Tüzüğü ve uluslararası insan hakları ilkelerine aykırı olmasından bahsedildiğini ifade etti. Suriye temsilcisi, Suriye hükümetinin krizin aşılması konusunda açık tavır aldığını, bütün yapıcı çabaları olumlu karşıladığını kaydetti.
Daha sonra çeşitli ülkelerin temsilcileri sırasıyla konuşmalar yaptılar. Birçok ülkenin temsilcisi, şu üç konuyu dile getirdiler: Suriye Uluslararası Soruşturma Komisyonu'nun görev süresinin uzatılması; Suriye'ye Uluslararası Soruşturma Komisyonu'nun ülkeye girmesine izin verme çağrısı yapılması; Suriye krizi özel elçisinin çalışmalarına destek verilmesi. Bazı Avrupalı ülkelerin temsilcileri, konuşmalarında Suriye'deki çatlışmalardan sorumlu kişilerin, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasını istediler. ABD temsilcisi ise, savaş suçu işlemekle sadece Suriye hükümetini kınadı, Suriye'deki muhalif grupların işledikleri savaş suçlarını ise hiç dile getirmedi.
Çin'in Cenevre'deki Büyükelçisi Liu Zhenmin toplantıda yaptığı konuşmada şu birkaç ilkeyi vurguladı:
---Suriye'deki siyasi süreci Suriye halkı yönlendirmeli.
---Uluslararası toplum Suriye'nin bağımsızlığı, egemenliği, birliği ve toprak bütünlüğüne olduğu gibi, Suriye halkının siyasi sistem ve gelişme yolunu tercih etme haklarına saygı göstermeli.
---Çeşitli taraflar, yeni elçi Lahdar Brahimi'nin diplomatik arabuluculuk çabalarına yönelik desteği artırarak, Güvenlik Konseyi'nin ilgili kararları ile Kofi Annan'ın altı maddelik önerisi ve Suriye Sorunu Eylem Grubu Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda yayınlanan açık bildirinin içeriği yerine getirmeli.
Liu Zhenmin, Çin'in Suriye'ye silahlı müdahale etmeyi veya "iktidar değişimi"ni zorla uygulamayı kabul etmediğini, yaptırım veya yaptırım tehdidinin sorunun uygun şekilde çözülmesine yardımcı olamayacağını söyledi.
Suriye Uluslararası Soruşturma Komisyonu raporu hiç zorunluluk taşımadığı için, amacı kamuoyu aracılığıyla Suriye'ye baskı yapmaktır. Ancak geçen yılın Mart ayında Suriye'de çatışmaların patlak vermesinden sonra, Suriye'deki insan hakları durumu İnsan Hakları Konseyi'nde tartışılan odak konulardan birisi haline geldi. İnsan Hakları Konseyi, özel toplantı ve oylama toplantısı gibi yollarla Suriye hükümetine sürekli olarak baskı yapıyor. Bu yüzden, Suriye hükümeti zor bir durumla karşı karşıya bulunuyor.