BM'nin Suriye'deki insan hakları durumuna ilişkin dördüncü raporu dün (15 Ağustos) yayımlandı. 102 sayfalık raporun içeriğinde, daha önceki üç rapora göre değişiklikler görüldü. Bu değişiklikler arasında, hem Suriye yönetiminin hem de muhalefetin savaş suçu işlediğinin vurgulanması dikkat çekti.
Raporda, Şam yönetiminin ve Esad yanlısı Şabiha milislerinin, uluslararası insancıl hukuka aykırı olarak suikast, işkence ve savaş suçunun yanı sıra, Uluslararası İnsan Hakları kurallarına aykırı suçlar işlediği hatırlatıldı.
Raporda, Suriye'de muhalefete bağlı silahlı güçlerin ise cinayet, yargısız infaz ve işkence gibi savaş suçları işlediği kaydedildi.
Rapora göre, şubat ayından bu yana, Suriye'deki insan hakları durumu giderek kötüleşti. Ülkedeki şiddetli çatışmalar da tırmandı. Daha önce, ara sıra meydana gelen çatışmalar artık bir savaş durumu haline geldi. Çatışmanın iki tarafı da vahşice girişimlerde bulundu ve daha fazla silahlı güç kullandı. Çatışmaların tırmanmasıyla Suriye'deki gerginlik arttı.
Suriye ordusu ve hükümete bağlı silahlı güçler ile muhalifler, çatışmalarda yeni silahlar kullandı. Soruşturma komisyonu, Suriye'deki çatışmalar genel olarak bilinen çatışmalardan daha şiddetli olduğu için, uluslararası insancıl hukuk ve uluslararası insan hakları hukukuna dayanarak değerlendirme yaptığını açıkladı.
Uluslararası toplumun, Suriye sorunu üzerinde ortak bir eylemde bulunması gerekliliğinin yinelendiği raporda, bunun Suriye'deki çatışmalara son vermek ve siyasi geçiş sürecini başlatmak için bir temel atacağı vurgulandı. Raporda, uluslararası toplumun Suriye konusunda fikir birliğine varmasının, krizin sona ermesi için hayati önem taşıdığına işaret edildi.
Raporda, ayrıca mayıs ayında Hula kasabasında yaşanan katliamın sormluluğunu, Suriye hükümetinin ve hükümet yanlısı Şabiha milislerinin üstlenmesi gerektiği belirtildi.
Uzmanlar Paneli, BM İnsan Hakları Konseyi'nin kararıyla 2011 yılının eylül ayında kuruldu. Panel, aynı yılın mart ayında Suriye'de çatışmaların başlamasından bu yana, ülkedeki insan haklarına aykırı girişimleri soruşturmayı amaçlıyor.
Panelin, 2011 yılının kasım ayında ve bu yıl şubat ve haziran aylarında yayımladığı üç raporda, Suriye yönetimi ve ordusu insanlık suçu işlemekle itham edildi. Ancak, daha önce muhaliflerin eylemlerine pek değinmeyen raporların, adil olmadıkları görülüyordu.
Dün yayımlanan raporda ise muhalefetin eylemlerinden de bahsedildi. Raporda, hükümet karşıtı silahlı güçlerin cinayet, yargısız infaz ve işkence gibi savaş suçları işlediği, ancak muhaliflerin işlediği savaş suçlarının hükümet yandaşları tarafından işlenen suçlara oranla daha az olduğu ifade edildi. Bu ifade, raporun yorumlarının yine tarafsızlıktan çok uzak olduğunu ortaya koydu.
Yeni rapor, Suriye'deki şubat ve temmuz ayları arasında yaşanan çatışmaların soruşturulmasından sonra hazırlandı. Soruşturma komisyonu, Suriye'ye giriş izni alamadığı için raporu sadece 700 kişiyle görüşerek tamamladı. Rapor, 17 Eylül'de İnsan Hakları Konseyi'nin 21. toplantısına sunulacak. Panel, eylül ayında görevini tamamladığında, BM'nin insan hakları işlerinden sorumlu yüksek komiserine söz konusu suçları işleyen kişilerin ve grupların bulundukları gizli bir liste verecek.
Ancak rapor, herhangi bir bağlayıcılığı bulunmadığından, Esad yönetimine sadece kamuoyu üzerinden baskı yapabiliyor. Bu yüzden, son rapor da krize somut bir etki yapamayacak.