İran nükleer sorunuyla ilgili görüşmeler dün (19 Haziran) Moskova'da bitti. İki gün süren toplantıda, yine somut bir ilerleme kaydedilemedi. Taraflar, 3 Temmuz'da uzman düzeyinde görüşmeler yapılması konusunda, fikirbirliğine vardı.
Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, tarafların tutumları arasında büyük mesafe bulunduğunu söyledi. Görüşmelerin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Ashton, müzakerelerin ayrıntılarının bilim adamlarına bırakılması gerektiğini ve müzakerenin sonucuna göre sonraki adımı atacaklarını söyledi.
Ashton'a göre, altı ülke Bağdat turunda ileri sürülen önerileri yineleyerek, İran'ın saflığı yüzde 20 zenginleştirilmiş uranyum faaliyetinden vazgeçmesini istedi. Ashton, İran'ın elinde bulunan zenginleştirilmiş uranyumu da yurtdışına sevk etmesini talep ettiklerini belirtti. Ashton, İran'ın verdiği cevaplar üzerinde durmadı .
İran Nükleer Başmüzakerecisi Said Celili, basın toplantısında, ülkesinin uranyum zenginleştirme hakkını çeşitli düzeydeki görüşmelerde vurguladıklarını söyledi. Celili, İran'ın son müzakerelerde çok sayıda delil sunarak ülkesine karşı uygulanan tedbirlerin yasadışı olduğunu kanıtladığını belirtti. Celili; İran'ın barışçı nükleer programında bulanıklık olduğunu iddia edenlerin ise hiçbir bahane ileri süremediğini kaydetti.
Celili, uzman düzeyinde görüşmeler yapılması önerisinin kabul edilmesini, Moskova müzakeresinde kaydedilen en büyük sonuç olarak değerlendirdi. Celili, uzmanlar müzakeresinde herkesçe kabul edilebilecek sonuçlar ortaya çıkarılarak, yeni tur müzakere için koşullar yaratılmasını arzuladıklarını söyledi.
Rus "Kommersant" gazetesi, 18 Haziran günü yayımlanan haberde, taraflar arasında bir anlaşma taslağının hazırlandığını öne sürerek, taslağın birkaç kritik maddesini açıkladı: Birincisi, İran'ın Natanz fabrikasında yapılan uranyum üretiminde saflığın yüzde 20'den yüzde 3.5 veya yüzde 5'e kadar indirmesi; ikincisi, Fordo fabrikasında uranyum zenginleştirme faaliyetinin tamamen durdurulması ya da fabrikanın kapatılması. İddiaya göre, bütün bunların karşılığında, İran, elinde bulunan zenginleştirilmiş uranyumdan faydalanarak Tahran araştırma reaktörü için yakıt serbestçe üretebilcek. Fakat bu süreç, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın denetimi altında yürütülecek. Rus "Kommersant" gazetesinin haberine göre taslağın herhangi bir maddesi yerine getirilirse, İran'a uygulanan yaptırımlar kaldırılacak.
Anlaşma taslağının başka kaynaklarca doğrulanmamasına rağmen, uzmanlar, anlaşma taslağı üzerinde fikirbirliği sağlanması durumunda, İran nükleer sorunu müzakerelerinde büyük ilerleme elde edilebileceğine işaret etti.
İran ve Batılı ülkeler, Moskova müzakeresi öncesinde olumlu bir atmosfer yaratmak için esnek tutum aldılar. İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad, ülkesinin nükleer araştırma reaktörlerine yakıt sağlanması durumunda, yüzde 20'lik uranyum zenginleştirme faaliyetini durdurmaya hazır olduklarını ifade etmişti. Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton'un sözcüsü, İran'ın olumlu cevap vermesi durumunda, AB'nin yaptırımları kaldıracağını dile getirdi.
Moskova'da yapılan son tur müzakerede somut ilerleme kaydedilememesi, iki tarafın da ötekinin yeterli tavizi vermediğini düşünmesinden kaynaklanıyor. Uzmanlar, bazı ayrıntılar üzerindeki fikir ayrılıklarını kapatmak için uzman görüşmesinin çok yararlı olacağını ifade ediyorlar.
Şimdi gözler bir sonraki müzakereye çevrildi.