Suriye'de bir hafta önce düzenlenen parlamento seçiminin sonucu açıklandı. Seçim sonucu, iktidardaki Baas Partisi'nin güçlü konumunu değiştirmedi. Bu nedenle Suriye'nin krizi aşmasına iyimser bakılmıyor.
Suriye Yüksek Seçim Komisyonu tarafından dün (15 Mayıs) düzenlenen basın toplantısında, Komisyon Başkanı Halaf El Azzavi, seçilen milletvekillerinin isimlerini açıkladı. Yeni parlamento, 30'u kadın toplam 250 milletvekilinden oluşuyor. Azzavi, 10 milyondan fazla seçmenden 5 milyon 186 bin oy alındığını ve seçime katılma oranının yüzde 51.26 olduğunu açıkladı. Azzavi ayrıca seçimin bağımsız adalet denetimi altında şeffaf, demokratik, adil şekilde gerçekleştiğine işaret etti.
7 Mayıs'da yapılan parlamento seçimi, Suriye'de bu yılın Şubat ayında yeni anayasanın çıkartılması ve çok partili yönetime geçilmesinden sonra düzenlenen ilk seçim. Baas Partisi dışında, hükümetin tanımasıyla yeni oluşturulan yedi muhalefet partisi de seçime katıldı. Suriye'deki en büyük muhalif örgüt "Suriye Demokratik Değişim İçin Ulusal Koordinasyon Komitesi" ve yurtdışındaki en büyük muhalif örgüt "Suriye Ulusal Konseyi" seçimi boykot etti.
Azzavi, basın toplantısında diğer siyasi partilere dağıtılan sandalye durumu hakkında bilgi vermedi. Kamuoyunda, seçim sonucunda Baas Partisi önderliğindeki İlerici Milli Cephe'ye bağlı yedi partiden oluşan "Milli Dayanışma Listesi"nin kesinlikle 250 sandalyenin çoğunluğunu kazanacağı görüşü hakim durumda.
Seçim sonucu, Baas Partisi'nin Suriye'deki siyasi yetkilerin dağılımındaki üstün konumunu değiştirmedi. Ancak seçim yapılmasının, bir yıl süren Suriye krizine son verilmesi için büyük önem taşıdığı kabul ediliyor. Çünkü yapılan çok partili parlamento seçimi, Suriye halkının taleplerini karşılamak için Suriye hükümetinin reform tedbirlerinden biriydi. Bu, Devlet Başkanı Beşar Esad'ın çeşitli siyasi gruplara alan sağlamak istediğini göstermesinin yanı sıra, bazı muhalif grupların da tutumlarını değiştirip gelecekte Suriye'nin mevcut yönetimiyle koalisyon hükümeti oluşturmasına yararlı oluyor. Aynı zamanda ateşkesin kapsamlı şekilde gerçekleştirilmesi ile ulusal siyasi diyalog için de uygun ortam yaratacak.
Suriye'deki muhalif gruplardan "Suriye Halk Kurtuluş ve Değişim Cephesi" tarafından gösterilen 46 aday seçime katıldı. Milletvekili olarak seçilen muhalif grubun lideri Kadri Jameel de, daha önce yaptığı konuşmada, parlamento seçiminin Suriye'nin siyasi sürecinin başlangıcı olarak görülebileceğini dile getirmişti.
Diğer yandan, Suriye'deki kanlı şiddet olayları hâlâ devam ediyor. Birleşmiş Milletler (BM) ve Arap Birliği'nin ortak elçisi Kofi Annan'ın sunduğu barış planının uygulanmasında yine büyük engel bulunuyor. Edinilen bilgilere göre, son zamanlarda Suriye'nin birçok yerinde kanlı çatışmalar meydana geldi ve her gün onlarca kişi öldü ve yaralandı. Bazı belirtilere göre, muhalif silahlı kuvvetler saldırılarını Şam gibi büyük kentlere taşıyarak, durumu daha da karışık hale getirmeye çalışıyorlar. 15 Mayıs'da, BM gözlemci heyetine ait bir araç Hama kenti yakınlarındaki bir kasabada düzenlenen bombalı saldırıya uğradı, ancak saldırıda BM gözlemcileri arasında ölen ve yaralı olmadı.
BM gözlemcilerinin sayısının artması ve Suriye'deki kalma süresinin uzatılmasına karşın, Suriye'deki güvenlik durumu hiç iyileşmedi. Suriye yönetimi ve muhalif kuvvetler birbirlerini ateşkes anlaşmasına aykırı davranmakla suçladılar. Bazı muhalefet mensupları ise, Annan'ın planının prestijini kaybettiğini söylediler.
Bunun yanı sıra, Suriye'deki belli başlı muhalif örgütler bazı ülkelerin de destekleriyle, Esad'ın iktidardan ayrılmasını ülkede demokratik sürecin ilerletilmesinin ön şartı olarak görmekte ısrar ediyorlar. Suriye dışındaki en büyük muhalif grup olan "Suriye Ulusal Konseyi" üyeleri 15 Mayıs'da İtalya'nın başkenti Roma'da oluşumu görüşmek üzere bir araya geldi. Burhan Ghalioun, yeni dönem Konsey "Başkanı" olarak yeniden seçildi. Ghalioun, Esad yönetimini siyasi yolla devirmek için yurtiçindeki muhaliflerle olan temasları arttıracaklarını ifade etti.
Gözlemciler, şu an, Suriye durumunun kritik bir dönemde bulunduğuna işaret ederek, tarafların zor varılan ateşkes anlaşmasına uyarak, krizi diyalog yoluyla aşması gerektiğini belirtti.