Oylarını kullanan Suriyeli gençler
Suriye, 40 yıl aradan sonra çok partili seçim için sandık başına gitti. Dün (7 Mayıs) yapılan seçim sakin bir ortamda geçerken, oy verme işlemi akşam saatlerine kadar sürdü. Uzmanlar, seçimin, ülkede bir yıldır süren çalkantılı duruma olumlu etkisi olacağını, ancak krizin kökünden çözülmesinin önünde halen çeşitli sorunlar bulunduğunu belirtiyor.
Meclis koltuklarının yarısı işçi ve köylüye
Suriye'de toplam 7 bin 195 aday, 250 koltuk için yarışıyor. İşçi ve köylüye 127 koltuk, diğer kesimlere ise 123 koltuk ayrılıyor. Suriye'deki 15 seçim bölgesinde 12 bin sandık kurulurken, kayıtlı seçmen sayısı 14 milyonu geçti. Ordu mensupları ve polisler seçime katılamıyor.
Meclis seçimi, şubat ayında yeni Anayasası'nın yürürlüğe girmesinden sonra ilk kez düzenlendi. Yeni Anayasa'ya göre, devletin siyasi rejimi çok partili temelde kurulurken, seçim yoluyla demokratik bir iktidar kurulması amaçlanıyor. Yeni Anayasa, Baas Partisi'ne dayalı tek parti sistemini ortadan kaldırıyor. Bazı muhalif partilerin de seçime katılmaları nedeniyle, seçim 40 yıldır bu ülkede düzenlenen ilk çok partili meclis seçimi niteliğinde.
Dün sabah yerel saatle 7'de başlayan oylama, akşam saat 10'a kadar sürdü. Oy verme işleminin sakin bir ortamda yapıldığı gözlendi. Suriye Seçim Komitesi Başkanı Halaf El Azavi dün devlet televizyonuna verdiği demeçte, oylamanın "normal" ve "sakin" bir şekilde yapıldığını söyledi.
Muhalifler önce ateşkes diyor
Suriye hükümeti tarafından daha evvel yapılan açıklamada, seçimin "şeffaf ve adil" olacağı garantisi verilmişti. İktidarda bulunan Baas'ın yanı sıra, yeni kurulan ve resmen tanınan yedi parti de seçime katıldı. Özellikle muhalefet partisi olan "Reform ve Kurtuluş Cephesi"nden 46 adayın seçime katıldığına dikkat çekildi. Fakat yurt içindeki en büyük muhalefet partisi olan "Demokratik Değişim İçin Ulusal Koodinasyon Komitesi" ve yurt dışındaki en büyük muhalefet partisi "Suriye Ulusal Konseyi" seçimi boykot etti. Suriye Ulusal Konsey'i tarafından yapılan açıklamada, ateşkes tamamen sağlanmadan, seçim yapılmasının meşru olmadığı savunuldu.
Meclis seçimini değerlendiren uzmanlar, seçimin, Suriye halkının taleplerini karşılamak ve siyasi reformları hızlandırmak için atılan önemli bir adım olduğunu belirterek, bunun bir yıl süren krizi olumlu etkileyebileceğine işaret ediyor. Mart 2011'de hükümet karşıtı büyük protesto olaylarının başlamasından bu yana, Suriye'de kanlı çatışmalar durmadan şiddetleniyor. Çatışmalar ciddi can kaybına neden oluyor. Birleşmiş Milletler ve Arap Birliği'nin özel elçisi Kofi Annan'ın arabuluculuk çabasıyla, ordu ile muhalif millitanlar arasında 12 Nisan günü ateşkes gerçekleştirilmişti. Ardından BM gözlemci misyonu ateşkes denetimi için bu ülkeye girdi. Gözlemci heyetin ülkeye girişinin ardından, güvenlik durumu genel olarak iyileşmekle birlikte, ufak çaplı çatışmalar devam ediyor. Bu şartlar altında yapılan meclis seçimi, Devlet Başkanı Beşar Esad'ın, başka siyasi taraflara uzlaşma iradesini gösteriyor. Esad'ın bu eğilimi, muhalif partilerin tutum değiştirmesine olanak sağlıyor ve ülkede siyasi diyalog yapılması için olumlu bir atmosfer yaratıyor.
Elbette bu seçim, Baas Partisi'nin mutlak egemenliğinin bitmesi anlamına gelmiyor. Suriye'nin yurtiçinde ve yurt dışındaki iki büyük muhalif kuruluşu, seçimi boykot etmekle birlikte, Esad rejiminin devrilmesini, demokratik sürecin ön koşulu olarak görmekte de ısrar ediyor.
Seçim, tek başına yeterli değil
Seçim günü bile ülkenin bazı bölgelerinde şiddetli olaylar meydana geldi. Merkezi Londra'da bulunan Suriye İnsan Hakları Gözlem Örgütü'nun açıklamalarına göre, Suriye'nin doğusunda yer alan Deir El Zor'da, üç protestocu askerler tarafından öldürüldü. Hama gibi vilayetlerde, ordu ile muhalifler arasında çatışmalar devam ediyor.
Meclis seçiminin Suriye'yi bir anda krizden kurtarması mümkün değil. İlgili tarafların, tamamen ateşkes gerçekleştirilmesi için çaba göstermesi ve bir an evvel diyalog masasına oturması gerekiyor.