Hindistan Petrol Bakanı Sudini Jaipal Reddy, İran'la olumlu işbirliği eğilimini koruduklarını ve İran'dan petrol ithalatını durdurmayacaklarını belirtti.
ABD ve Avrupa ülkelerinin İran'a yaptırım talepleri karşısında Hindistan taviz vermedi. Petrol Bakanı Reddy 27 Şubat'ta mecliste yaptığı konuşmada, Hindistan'ın yaptırımlar konusunda sadece BM kararlarına göre hareket edeceğini, bunun dışında başka ülkelerin ortak yaptırımlarına katılmayacağını söyledi. Reddy, kendilerine yönelik herhangi bir dış baskının, İran'la ticari ilişkilerini etkilemeyeceğini vurguladı.
ABD ve Avrupa ülkelerinin uygulayacağı yaptırımın getirebileceği etkileri önlemek için Hindistan önlem almaya başladı. ABD ve AB'nin, İran Merkez Bankası'nın uluslararası finans sistemiyle bağlantısını kesecek olmasından dolayı, Hindistan ile İran arasındaki petrol ticaretinde ödeme konusu, iki ülkenin karşılaşacağı büyük bir sorun olacak. Bu sorunu aşmak için, iki ülke arasında yapılan çeşitli görüşmelerin ardından, ilk etapta yeni bir ödeme mekanizması kurulduğu öğrenildi. Bu mekanizmaya göre, Hindistan ödemenin yüzde 45'ini Rupi ile yapacak. İran ise bu Rupi'yle Hindistan'dan demir çelik, makina ve tarım ürünleri ithal edecek.
Hindistan, ikili ticaretin boyutunu genişletmek ve daha fazla anlanda işbirliği yapmak için Tahran'a ticari bir heyet göndererek geniş kapsamlı görüşme yapmaya hazır olduklarını ifade etti. Ayrıca petrol taşımacılığı yapan şirketlerin risklerini azaltmak için Hindistan hükümeti, gemi sigortası ve tazminat sigortası verme taahhüdünde bulundu. Bu önlemler, Hindistan hükümetinin İran'dan petrol ithalatının sorunsuz sürdürülmesini sağlamak için ne kadar istekli olduğunu gösteriyor.
Öte yandan, Hindistan'ın bu tutumu, ABD ve AB tarafında memnuniyetsizliğe yol açtı. ABD eski Dışişleri Bakanı R. Nicholas Burns kısa süre önce yayınlanan bir yazısında, Hindistan'ın tutumunun, ABD'ye "tokat atma" niteliğinde olduğunu belirtti.
Gözlemciler, Hindistan'ın Batılı ülkelere aykırı bir tutum içinde olmasının, esasen ekonomik sebeplerden kaynaklandığı görüşünde. Bir yandan Hindistan'ın İran petrolüne büyük oranda bağımlılığı var. Hindistan'ın yıllık petrol ithalatının yüzde 11'i İran'dan gerçekleşiyor. İran'dan günde ortalama 350 bin varil ham petrol ithal eden Hindistan'ın, bu alanda İran'la yıllık ticaret hacmi 12 milyar 700 milyon doları buldu. Bu durum hesaba katılırsa, Hindistan için İran'ın yeri kısa süre içinde doldurulamaz. Öte yandan İran'ın karşılaştığı büyük yaptırım baskısı, Hindistan'a büyük bir fırsat sağlıyor. Hindistan bu fırsat sayesinde İran'la ekonomik ilişkilerini daha da geliştirebilecek.
Siyasi açıdan bakıldığında, Hindistan, ABD'yle ilişkileri geliştirmek suretiyle aynı sorunun çözümü konusunda, öncelikle kendi çıkarlarını göz önünde bulunduruyor. Bu nedenle şu anda yaşanan petrol ticareti konusunda, Hindistan da, tıpkı diğer gelişmekte olan ülkeler gibi, ABD ve AB'nin baskıları karşısında kendi çıkarlarını korumak istiyor. Öte yandan, İran, Hindistan'ı Afganistan'a ve Orta Asya'ya bağlayan önemli bir kanal. İran'ın coğrafi konumu, Hindistan için büyük stratejik önem taşıyor.
Gözlemciler, İran nükleer sorununda yaşanan krizin tırmanması ve BM'nin İran'a kapsamlı yaptırım uygulamaya başlamasıyla birlikte, Hindistan'ın da daha büyük bir baskıyla karşılaşacağını ifade ediyor. Uzmanlara göre, bu durumda Hindistan'ın mevcut tutumunda ne gibi değişiklikler olacağını zaman gösterecek.