İran'da dün (11 Ocak) meydana gelen patlamada, nükleer araştırmalar yapan bir bilim adamı daha öldürüldü. Patlamada, İranlı bilim adamının dışında şoförü de hayatını kaybederken, bir kişi yaralandı. İran hükümeti ve farklı çevrelerden şahsiyetler saldırıyı kınayarak, suikasttan Batılı ülkeleri ve İsrail'i sorumlu tuttu.
İran basınında yer alan habere göre, patlama dün sabah Tahran'ın kuzeyindeki bir mahallede meydana geldi. Patlamada öldürülen Mustafa Ahmedi Ruşen adlı 32 yaşındaki bilim adamı bir nükleer fizikçiydi. Uranyum zenginleştirmede kullanılan polimer gazlarının ayrıştırılması konusunda ülke çapında tanınan Ruşen, Natanz Nükleer Tesisi'nin satın almadan sorumlu ticari işler müdür yardımcısı olarak görev yapıyordu.
Görgü tanıklarına göre motosiklet iki kişi, Ruşen'in aracına seyir halindeyken manyetik bir bomba yapıştırıp uzaklaştı. İnfilak eden araçta, polisin verdiği bilgilere göre üç kişi bulunuyordu. Ruşen, olay yerinde hayatını kaybederken, şoförü hastaneye kaldırıldıktan bir süre sonra öldü. Araçta yer alan ve kimliği belirsiz bir kişinin ise tedavisi halen sürüyor. İran polisi olayı soruşturuyor.
Şu ana kadar hiçbir örgüt ya da kişi olayı üstlenmedi. Ancak İran yönetimi, bu suikastın Batılı ülkeler ve İsrail tarafından düzenlendiğini düşünüyor. Bazı İranlı uzmanlar, suikastın yapılış yönteminin, İsrail istihbarat örgütü Mossad'ın eylemleriyle benzerlikler taşıdığına işaret ediyor.
2007 yılından bu yana, İran'da bilim adamlarını hedef alan altı saldırı düzenlendi. Bu saldırılar arasında yer alan ve 2010 yılının kasım ayında meydana gelen bir suikastla dünkü saldırı arasında epey benzerlikler bulunuyor. 2010 yılının kasım ayında, Tahran Şehit Beheşti Üniversitesi akademisyenlerinden Mecit Şehriyari, işyerine gitmek üzere yoldayken, aracına manyetik bir bomba yapıştırılmıştı. Mecit Şehriyari, bu saldırıda hayatını kaybetmişti. İran istihbarat birimi tarafından daha sonra yapılan açıklamada, Şehriyari'ye yapılan suikastın Mossad, Amerikan Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA) ve İngiliz istihbaratı tarafından düzenlendiği bildirilmişti.
Dünkü patlamadan sonra, İran hükümetinin yanı sıra farklı çevrelerden şahsiyetler de yaptıkları açıklamalarla saldırıyı kınadılar. Tahran Belediye Başkan Yardımcısı Sefer Ali Bratloo, suikastta kullanılan manyetik bombanın 2010 yılında yine İranlı bir bilim adamına düzenlenen saldırıda kullanılan bombaya benzediğini ve ikisinin de İsrail tarafından üretildiğini belirtti. Bratloo, İran'daki güvenlik durumunun kötüleşmesini bekleyen İsrail'in, mart ayında Tahran'da yapılacak meclis seçimini engellemeyi amaçladığına dikkat çekti.
İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı Muhammed Rıza Rahimi saldırıyı kınarken, olayda ölenlerin yakınlarına başsağlığı diledi. Batılı ülkelerin ve İsrail istihbarat biriminin bu terör saldırısını düzenlediğini iddia eden Rahimi, bu saldırının "nükler ilerlemelerini durdurmayacağını" vurguladı.
İran Meclisi'nin dünkü toplantısında milletvekilleri de olayı kınadılar. İran Meclis Başkanı Ali Laricani, İranlı bir bilim adamının daha, düşmanlar tarafından yapılan suikastlarla öldürüldüğünü söyledi. Laricani, bu suikastların İran'a olan düşmanlığı gösterdiğini, ancak ülkesinin iradesini etkilemeyeceğini ifade etti.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Victoria Nuland, dün erken saatlerde yapılan basın toplantısında, ülkesinin saldırıya dahli olup olmadığı yönündeki soruyu yanıtlamayı reddetti. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ise daha sonra yaptığı açıklamada, ülkesinin söz konusu suikastla ilgisinin bulunmadığını bildirdi.