G-20 Grubu Zirvesi, çalışma öğle yemeğiyle başladı. Yemekte tartışmalar, dünyanın ekonomik durumuna yoğunlaştı. Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, ekonomik büyümenin yavaşlamasından duyulan kaygılar karşısında, G-20 Grubu ülkelerinin eşgüdümlü önlem alma niyetlerini gösterdiklerini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu kaygılar karşısında, G-20 Grubu ülkeleri eşgüdümlü ekonomik politikalar konusunda niyetli olduklarını belirtti. Ancak bu, G-20 Grubu ülkelerinin tam olarak aynı politikaları uygulayacakları anlamına gelmiyor. Bazı ülkeler mali sistem reformunu sürdürürken, diğer ülkelerin ise ek önlemler alması gerekiyor. Bütçesi fazla olan ülkeler ise tüketimi teşvik etme önlemini almalı."
Son zamanlarda, Yunanistan, Avrupa finansal yardım planını referanduma götüreceğini açıkladığı için, Avrupa'daki borç krizi daha da tırmanıyor. ABD Başkanı Barack Obama zirveden önce yaptığı konuşmada, Cannes Zirvesi'nde en önemli görevin Avrupa'daki finans krizini aşma yolunun aranması olacağına işaret etti. Sarkozy, toplantıda görüşülen diğer önemli sorunun, Avrupa'daki borç krizinin aşılması olduğunu belirtti. Sarkozy, konuyla ilgili olarak şöyle konuştu:
"Toplantının odağı avro bölgesine yoğunlaştı. Almanya Başbakanı Angela Merkel ve ben, 27 Ekim'de yapılan avro bölgesi liderleri toplantısı hakkında diğer ülkelerin liderlerine bilgi verdik. Avrupa Finansal İstikrar Fonu'nun genişletilmesinin hızlandırılmasını vurguladık. Yakınlarda sermaye hazırlıklarını yapmak için, öğleden sonra Fransa Maliye Bakanı François Baroin, Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble ve AB'nin ekonomik ve parasal işlerden sorumlu üyesi Olli Rehn bir araya gelecek."
Gelişme sorunu, 3 Kasım'daki toplantının ikinci aşamasında ele alınan diğer bir konu. Fransa, finansman sorununun ticaret vergisinin uygulanmasıyla çözülmesinde ısrar etti. Ancak buna ABD ve İngiltere gibi ülkeler şiddetle karşı çıktı. Sarkozy, bu konuda fikir birliğine varılamadığını kaydederek sözlerine şunları ekledi:
"Fransa, ticaret vergisi uygulanmasını bir kez daha öne sürdü. Bu, teknik açıdan uygulanabilir, mali bakımdan gerekli, ahlaki açıdan ise kaçınılmaz bir önlem. Şu ana kadar çeşitli taraflar arasında bu konuda anlaşmaya varılamadı. Bazı ülkeler şiddetle karşı çıkıyorlar. Çeşitli taraflarla sıkı temasları sürdürerek, belli başlı ülkelerin liderleri grubunu oluşturmaya çalışacağız."
Toplantının ikinci aşamasında, ticaret sorunu da görüşüldü. Sarkozy, G-20 Grubu ülkelerinin bu konuda vardıkları fikir birliği hakkında şu bilgileri verdi:
"Uluslararası ticaret konusunda, bütün üye ülkeler, ticari korumacılığın çözüm olmadığını, ticaretin serbestleşmesinin hızlandırılması gerektiğini savunuyor. Ancak ticaret yöntemi değiştirilmeli. Çünkü, aynı stratejiyi izlememiz gerekmiyor. Yıllar boyunca elde ettiğimiz deneyimlere göre, aynı strateji benzer başarısızlığa yol açabilir. Bu nedenle ihracat artışının serbest ticarete bağlı olduğu yoksul ülkeleri korumak amacıyla, yeni ticaret yöntemine sağlam bir temel oluşturacağız, çok taraflı kuruluşu genişleteceğiz ve yeni görüşme konularını ortaya koyacağız."
4 Kasım'da, toplantının üçüncü aşaması yapılacak. Toplantıda esas olarak finansal denetim ve yönetim, enerji ile iklim ve yolsuzlukla mücadele gibi konuların ele alınması bekleniyor.
Zirve, Cannes Deklarasyonu'nun yayınlanmasıyla sona erecek.