Çin'in resmi gümrük verilerine göre, 2011 yılının ocak, şubat ve mart aylarında toplam 1 milyar dolar ticaret açığı ortaya çıkmıştı. Açık, Çin'in 2005 yılından bu yana çeyrek bazında verdiği ilk ticaret açığı oldu. Çin'in dış talebindeki canlanma, ticaret açığının başlıca nedenlerinden birini oluştururken, geçen haftaya kadar yüksek seyreden emtia fiyatları da dış açıkta pay sahibi olmuştu.
Öte yandan, Çin, ileri teknoloji ürünlerinin ithalatının teşvik edilmesine büyük önem veriyor. Konu, Çin ekonomisinin yeniden yapılanması çerçevesinde de büyük önem taşıyor. Bu arada, Çin'in dış ticaretinde yüksek teknoloji ürünlerinin payı, özellikle son 10 yılda giderek artıyor. Çin'in 2011 yılındaki ileri teknoloji ürünleri ithalatı 100 milyar dolar civarındaydı. 2010 yılına gelindiğinde, rakamlar, 900 milyar doları gösteriyordu.
Öte yandan, Asya Kalkınma Bankası, Asya ülkelerinin 2050 yılında küresel gayri safi yurt içi hasılanın yarısından fazlasını oluşturabileceğini bildirdi.
Asya Kalkınma Bankası'nın yayımladığı ''Asya 2050'' raporunda, Asya'nın büyük ekonomilerinin mevcut büyüme oranlarını sürdürmeleri durumunda, Asya'nın gayrisafi hasılasının 2050 yılında 148 trilyon dolara yükseleceği ve küresel gayrisafi hasılanın yüzde 51'ini oluşturacağı belirtildi.
Raporda, söz konusu senaryonun gerçekleşmesi halinde 2050'de 3 milyar insanın yoksulluktan kurtulacağına dikkat çekilerek, satın alma gücü paritesine göre kişi başına düşen milli gelirin de 38,600 dolara yükseleceği ifade edildi.
Önümüzdeki 5-10 yıllık süreçte Asya'nın en hızlı büyüyen ekonomileri Çin, Hindistan, Vietnam ve Endonezya'da büyüme oranlarının yavaşlaması ve ücret seviyelerinin duraksaması halinde ise, 2050 yılında Asya'da toplam GSYH'nin 61 trilyon dolar olacağı ve küresel GSYH'nin yüzde 32'sini oluşturacağı vurgulandı. Raporda, satın alma gücü paritesine göre kişi başına düşen milli gelirin de yalnızca 20,300 dolara yükseleceğine dikkat çekildi.
Küresel bazda kişi başına düşen ortalama milli gelirin 2050'de 36,600 dolar olacağı tahmin ediliyor.
Asya geçen yıl 16 trilyon dolar tutarındaki toplam GSYH'si ile küresel gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 27'sini oluşturdu.
Bu arada, ABD Merkez Bankası'nın Başkanı Ben Bernanke, bankanın para politikasında değişiklik yapmadığını ve ABD ekonomisinin gelecek yıl ve 2013 yılında büyümeyi sürdürmesini beklediklerini söyledi. Açıklama, Çin için büyük önem taşıyordu. Çünkü, ABD'nin başlattığı niceliksel genişleme politikasının yarattığı likidite bolluğu Çin'deki enflasyonun başlıca nedenleri arasında yer alıyor. Bernanke'nin açıkladığı para politikasında değişiklik yapmama kararı, bu açıdan önem taşıyor.
Bu yüzden, Bernanke'nin açıklamasına kısaca göz atalım.
Fiyatları kontrol altında tutmanın istihdam piyasası açısından önemli olduğunu belirten Bernanke, ''İstihdamda yüksek oranda artışı içeren uzun vadeli sürdürülebilir bir ekonomik toparlanma yaratmada başarılı olmak istiyorsak, enflasyonu kontrol altında tutmamız gerekiyor'' diye konuştu. Bernanke, Fed'in işsizlik oranlarında düşüş öngörülerine rağmen, işgücü piyasasının hala ''iyi bir durumda'' olmadığını kaydetti.