Çin Milli Nükleer Acil Durum Koordinasyon Kurulu tarafından 29 Mart günü yapılan açıklamaya göre, ülkenin bazı bölgelerindeki havada düşük düzeyde radyoaktif iyot-131 maddesi tespit edildi. Açıklamada, düşük düzeydeki radyoaktif iyot-131'in Japonya'nın Fukuşima Santrali'ndeki reaktörlerden sızdığı belirtilirken, Çin'de çevreye ve halk sağlığına etkisi olmadığı vurgulandı.
Çinli uzmanlar, ana hava akımlarının batıdan doğuya olmasına rağmen, Japonya'nın kuzeydoğusunda oluşan küçük bir ters akımın düşük miktardaki radyoaktif maddeleri Çin'e getirdiğini savundu. Çin Çevre Koruma Bakanlığı'na bağlı Nükleer Güvenlik ve Radyasyon Merkezi'nden Chen Xiaoqiu, hava akımlarıyla okyanus üzerinde taşınırken, nükleer maddelerin radyasyon oranının çok düşük seviyeye düştüğünü belirtti. Chen Xiaoqiu, Çin'de tespit edilen radyoaktif iyot-131 maddesinde, kaya, toprak, konut, gıda ve güneş gibi kaynaklardan doğal olarak yayılanın 100 binde biri kadar radyasyon tespit edildiğini ifade ederek, bunun herhangi bir önlemi gerektirmediğine dikkat çekti.
"Tespit edilen radyasyon oranı, günlük yaşamımızda maruz kaldığımız doğal radyasyonun sadece 100 binde birine denk düşüyor. Şöyle düşünün: Doğal ortamda var olan radyasyon miktarından bile etkilenmiyoruz. Bu miktarın 100 binde bir oranında artması, insanları nasıl etkileyebilir? O yüzden, tespit edilen radyasyon, insan sağlığı için tehlike teşkil edecek düzeyden çok uzak. Ülkemizin ilgili yönetmeliğine göre, 2 günde alınan radyasyon dozu 10 milisiverte ulaştığı takdirde, insanlar kapalı yerde kalmalı. Ancak, mevcut miktar, 10 milisivert sınırının yalnızca 10 milyonda biri kadar. Bu miktar, halkın dikkat etmesini gerektirecek düzeyde değil."
Jiangsu ve Guangdong gibi eyaletlerde röportajlar yapan Çin Uluslararası Radyosu (CRI) muhabiri, halkın nükleer sızıntı konusunu büyük dikkatle takip ettiğini bildirdi. CRI muhabiri, hükümetin halkı zamanında ve açıkça bilgilendirmesi sayesinde, vatandaşların paniğe ve endişeye kapılmadığını vurguladı.
"Başlangıçta biraz endişeliydim. Fakat, gazetelerden ve radyolardan aldığımız haberlerle, radyasyon oranının çok düşük olduğunu ve insan sağlığına zararlı olmadığını kavradık. Ülkemizde yapılan tetkik çalışmalarını, haberler aracılığıyla günlük olarak takip ediyoruz. Bilgiler açık ve şeffaf şekilde veriliyor. Bu nedenle artık pek endişelenmiyoruz."
"Fazla endişelenmemize gerek yok. Hükümet kuruluşları gerekli önlemleri alır. Şu aşamada, radyasyon sızıntısından paniğe kapılmamızın gereği yok."
"Hükümetimizin analiz ve ölçüm çalışmalarını büyük bir dikkatle aralıksız olarak yapmasını ve bu çalışmaların bilimsel sonuçlarını halk kitlelerine kapsamlı biçimde duyurmasını istiyoruz.
Çin hükümeti, Japonya'daki şiddetli depremin ertesinde radyasyon izleme sistemini devreye soktu ve izleme sonuçlarını kamuoyuna zamanında sundu. Çin Sağlık Bakanlığı'na bağlı Nükleer Kazalara Tıbbi Müdahale Merkezi Başkanı Su Xu, bu konuda şu bilgileri verdi.
"Havadaki radyoaktif maddeleri tespit edebilen çok sayıda izleme istasyonu, ülke çapına yayılmış durumda bulunuyor. İstasyonlar, radyoaktif madde tespit edince hemen rapor eder. Günde bir kez yenilenen raporlarda, radyasyon seviyesi bildirilir. Ayrıca, atmosferdeki hava akımlarından örnekler alınır. Tespit edilen radyoaktif maddeler anında tetkik edilir."
Kalite Kontrolü ve Karantina Genel Müdürlüğü, Japonya'dan ithal edilen gıda ürünlerinin sağlık kalitesinin garanti altına alınması için, Japonya'nın ilgili bölgesinden süt ürünleri, sebzeler ve su ürünlerinin ithalatını yasakladı. Çin'in sağlık kuruluşları da su ve gıda ürünlerine sıkı denetim uyguluyor.
Çin Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Deng Haihua, olağanüstü durumlarda derhal vatandaşları bilgilendireceklerini vurguladı.
"Japonya'daki nükleer sızıntı olayıyla ilgili gelişmeleri yoğun şekilde takip ediyoruz.Ülkedeki 14 idari bölgede, gıda ve su ürünlerine sıkı denetim ve tetkik yapmaya başladık. Şimdiye kadar herhangi bir olağanüstü hal tespit edilmedi."