Çin'in hızla büyüyen ekonomisini, banka kredileri besliyor. Buna karşın, kredilerin yarattığı likidite bolluğu, ekonomi üzerinde olumsuz etkiler doğurabiliyor. Bu olumsuz etkilerin en başında, enflasyon ve geri ödenmeyen kredilerin yarattığı bankacılık riskleri geliyor.
Çin'de merkez bankası görevi yapan Çin Halk Bankası, bu olumsuz etkilerin önüne geçmek için çeşitli önlemler alıyor. Bankaların, merkez bankası nezdinde tutmak zorunda oldukları munzam karşılıkların artılması, bu önlemlerden birini oluşturuyor. Nitekim, Çin'in merkez bankası, geçen haftasonunda zorunlu karşılık oranlarını son bir yılda 9'uncu kez artırdı. Bu, bankaların halktan topladığı mevduatın daha az bir kısmını, kredi olarak piyasaya dağıtabilecekleri anlamına geliyor. Başka bir anlatımla, bankaların elinde, acil durumlarda
Bu çerçevede, Batılı yorumcuların, Çin'de bir bankacılık krizi çıkabileceği tahminlerine de değinmeli. ABD kaynaklı finans krizi öncesinde, Amerikan bankaları, topladıkları mevduatın neredeyse tamamını krediye dönüştürmekle kalmayıp, mevduatları, bir de türev piyalarda çarpan etkisiyle büyütüyordu. Oysa, Çin'de bankalar, topladıkları her 100 yuanlik mevduatın 20 yüenlik kısmını güvence olarak bir kenara ayırmak zorundalar. Üstelik, Çin'de türev piyasalar da bulunmuyor.