Modern toplumda yeni bir ulaşım tarzı olarak benimsenen yüksek hızlı trenler, güvenli, hızlı, tasarruflu ve çevre dostu özellikleriyle göz alıcı avantajlara sahip. Yüksek hızlı tren sistemi, yeni yüzyılın başından beri Çin ekonomisi ile hızla bütünleşiyor. Çin Demiryolları Bakanlığı, bu çerçevede yüksek hızlı trenler için demiryolu inşasını temel hedeflerinden biri olarak seçti. Bu doğrultuda, son 10 yılda inşa edilen demiryolları, Çin'i dünyanın en uzun hızlı tren ağına sahip ülkesi haline getirdi. Üstelik, Çin, bu başarıyı öz kaynakları ve yaratıcı yenilik gücüyle gerçekleştirdi.

Dünyanın en büyük altyapı projelerinden Beijing-Shanghai yüksek hızlı treni başta olmak üzere, 2011 yılında hizmete açılacak yeni hatlarla, Çin'in hızlı tren ağı uzunluğu 13 bin kilometreyi aşacak.

Geniş yüzölçümüne ve kalabalık nüfusa sahip Çin'de, ekonomik gelişme bölgesel dengesizlikler gösteriyor. Ülkenin temel ulaşım altyapılarından demiryolu, büyük baskı altında bulunuyor.

Çin, yakın tarihe kadar devam eden yaklaşık 20 yıllık bir süreçte, hızlı tren teknolojisi ve altyapısı bakımından birçok gelişmiş ülkenin gerisinde kaldı. Çin Devlet Konseyi tarafından 2004 yılı başında ortaya konulan 'Orta ve Uzun Vadeli Demiryolu Ağı Planı', ülke tarihinin ilk orta ve uzun vadeli gelişme programı olma üzelliği taşıyor. Planda, ülkede hizmete giren demiryolu ağı uzunluğunun 100 kilometreye ulaştırılması öngörüldü.

Çin Demiryolu Bakanlığı'ndan baş mühendis He Huawu, başlıca şehirlerin yüksek hızlı tren hatları ile entegrasyonunun, planın başlıca amaçlarından biri olarak belirlendiğini, yalnızca 4 4 içinde bu hedefin gerçekleştirildiğini vurguladı.

He şöyle konuştu:

'Amaçlarımız doğrultusunda büyük bir kararlılıkla yoğun çaba gösteriyoruz. 4 yıl gibi kısa bir zaman dilimi içinde, yaratıcı yenilik gücümüzü de kullanarak dünyanın en gelişmiş yüksek hızlı tren yollarından Beijing-Tianjin Şehirlerarası Hızlı Tren hattını inşa ettik. Büyük bir başarı örneği olan Beijing-Tianjin hattı, Çin'in ilk yüksek hızlı treni oldu. Uzunluğu 120 kilometre olan tren yolu, Çin'in başkenti Beijing'i doğrudan Tianjin kentine bağladı. İnşası 4 Temmuz 2005'te başlayan proje, ileri teknolojiye dayalı tekniklerle yürütülerek 15 Aralık 2007'de tamamlandı. Tren hattı, 1 Ağustos 2008'de hizmete açıldı

Çin'in kendi gücüne dayanarak tamamladığı bu tren yolu, dünyada ilk kez 350 kilometre hız yapabilen trenlerin kullanılmasına olanak verdi. Bu, Çin'in demiryolu teknolojisinde ulaştığı seviyenin bir göstergesi niteliği de taşıyor.

Proje, ülke tarihinde aynı zamanda bir atımın anlamına da geliyor. Çin Demiryolları Bakanlığı'na bağlı Taşımacılık Dairesi Müdürü Zhang Shuguang, bakanlığın uzun süren kapsamlı tartışmaların sonucunda projeyi uygulamaya geçirme kararı aldığını söyledi.

Zhang sözlerini şöyle sürdürdü:

'Bizim dışımındaki bir ülkenin, Çin'de bu projeyi gerçekleştirmesi mümkün değil. Çünkü, Çin'in kendi şartlarına uygun bir yüksek hızlı demiryolu, pek çok sektörün bir araya gelecek yaratacağı itici güce dayanarak inşa edilebilirdi. O nedenle, böylesine önemli bir projeyi kendi ellerimizle yürüttük.'

2010 yılında, saatte 350 kilometre hıza olanak veren Shanghai-Hangzhou yüksek hız tren yolu ve saatte 250 kilometre hız sağlayabilen Guangzhou-Zhuhai hızlı tren yolu gibi demiryolu projeleri ardı ardına tamamlanarak hizmete açıldı. Henüz hizmete sokulmayan Beijing-Shanghai yüksek hızlı tren yolunde yapılan test bir sürüşünde, saatte 486.1 kilometre hıza çıkılarak, bu alanda yeni bir dünya rekoru kırıldı. Bu rekor, Çin'in demiryolu teknolojisi konusunda, dünyada öncü konuma yükselmesine katkı yaptı.

Beijing'de 2010 yılının sonunda düzenlenen 7. Uluslararası Yüksek Hızlı Tren Konferansı'nda, Uluslararası Demiryolu Federasyonu Genel Sekreteri, Çin'in yüksek hızlı demiryolları alanında elde ettiği başarıları takdirle değerlendirerek, şunları şöyledi:

'Çin, dünyadaki en uzun hızlı tren şebekesine sahip. Bu şebeke, önümüzdeki 10- 20 yılda iki veya üç kat genişletilecek. Çin, yüksek hızlı demiryolları alanında dünyada öncü konumda bulunuyor.'

Resmi tahminlere göre, Çin'in işler durumdaki demiryolu şebekesinin toplam uzunluğu 110 bin kilometreyi aşacak.

Bohai Bölgesi, Yantze Nehri Deltası, Zhu Jiang Nehri Deltası ve ülkenin kuzeydoğu kesimi gibi ekonomik açıdan gelişmiş, kalabalık nüfusa sahip bölgelerde şehirler arası tren yolları peş peşe hizmete sokulacak. Çin, bu adımlarla yüksek hızlı tren sektörünün lokomotifi gövevi görüyor.

Yüksek hızlı demiryolları, Çin'in ulaştırma haritasını da değiştiriyor. Taşımacılıkta kaynak tasarrufu sağlamasının ötesinde, yüksek hızlı demiryoları çevre dostu özelliği ve pek çok sektörü canlandırıcı etkisi nedeniyle önemli avantajlar taşıyor.

Çin Başbakan Yardımcısı Zhang Dejiang, bu konuda şu bilgileri verdi :

'Çin'in yüksek hızlı tren teknolojisi alanında kaydettiği ilerlemeler, ülkenin modernleşme seviyesini ve demirolu taşıma kapasitesini yükseltti. Taşıma kapasitesindeki genişleme, ekonomik ve toplumsal kalkınmanın önündeki engelleri de azalttı. Ayrıca, makina ve donanım imalatı, AR-GE çalışmaları ve çeşitli hizmet sektörlerine ivme kazandırdı.

Ekonomik ve toplumsal verimliliği artıran yüksek hızlı demiryolu sektörü, teknolojik yeniliğe, sektörel yeniden yapılanmaya, toprakların verimli kullanılmasına, enerji tararrufuna ve çevreye zararlı maddelerin boşaltımının azaltılmasına da zemin hazırladı.'

Ekonomiyi canlandıran demiryolu projeleri, halkın yaşamını da kolaylaştırdı. Seyahat, aile ve arkadaş ziyareti, işyeri ve okula gidiş-dönüş gibi gündelik faaliyetlerde halkın yaşamına önemli katkılar sağladı.

Araştırmalar, 2011 yılının Babar Bayramı tatilinde, Shanghai kenti çevresindeki Yantze Nehri Deltası bölgesine yapılan gezilerde, yüksek hızlı trenin tercih edildiğini ortaya çıkardı.

Çin, yüksek hızlı trenlerle, yeni bir ulaşım aracının ötesinde, yeni bir yaşam tarzı yarattı.