Çin'in küçük kentlerde yaşayan orta sınıfının, önümüzdeki süreçte, büyük kentlerde yaşayanlara göre daha fazla harcama yapacağı tahmin ediliyor. Boston Consulting Group (BCG) tarafından yapılan bir araştırmaya göre, Çin'in küçük kentlerindeki orta sınıf vatandaşların tüketim harcamaları, büyük kentlerdeki aynı sosyal sınıftaki eşlerine göre daha fazla olacak. BCG'ye göre, Çin'in küçük kentlerine yatırım yapmayan şirketler, orta sınıfın gelir artışı ve buna bağlı olarak tüketim harcamalarının artışından faydalanamayarak, bu pazarı rakiplerine kaptırmış olacaklar.
Hong Kong merkezli BCG danışmanlık şirketinin Genel Müdürü Carol Liao, Çin'de orta sınıfa mensup bir ailenin 60 bin yuanı (9 bin ABD Doları) bulan yıllık ortalama hane gelirinin üç katına çıkacağını tahmin ediyor. Liao, 10 yıl içinde Çin'deki orta sınıfın toplam gelirinin yılda 150 milyon yuandan 400 milyonun üzerine çıkacağına, bu gelirden pay alan orta sınıfa mensup vatandaşların üçte ikisinin de küçük kentlerde yaşadığına dikkat çekiyor. Liao, orta sınıftan gelen tüketicilerin, Çin'in iç pazarının can damarı olduğunu da sözlerine ekliyor.
Rapora göre 2020 yılında 800 yeni kent merkezi ortaya çıkacak ve buralarda yaşayan insanların gerçek tüketilebilir gelirleri bugün Shanghai'da yaşayan bir vatandaşınkinden daha fazla olacak. 2009'da Shanghai'da kişi başına düşen tüketime ayrılabilecek gelir miktarı 28 bin yuandan fazlaydı.
İstatistikler, bugün orta sınıfa mensup Çinli tüketicilerin yüzde 80'ine ulaşmak için herhangi bir şirketin 340 kentte şube açması gerektiğini söylüyor. Kentleşme hızı ve diğer faktörler nedeniyle 10 yıl içinde bu rakam 550'ye çıkacak. Kısacası, Çin'deki orta düzeyde gelir seviyesine sahip tüketicilerin yüzde 80'ine ulaşmak isteyen bir firmanın 550 kentte faaliyet göstermesi gerekiyor; dev ve hızlı gelişen bir pazardan bahsediyoruz. Buradan, firmaların başarılı olmak için yapması gerekenin bu kentlerde mağaza açmak olduğu kanısına varılması pek doğru olmaz. Küçük kentlerdeki tüketicilerin alışveriş alışkanlıkları, marka bilinci ve tüketim tercihlerinin büyük kentlerdekilere göre daha farklı olduğu unutulmamalı. İşletmelerin bu farklı tüketici davranışlarına verecekleri çabuk ve yerinde tepkiler, firmaların kaderlerini belirleyecek. 28 kentte 7000 kişiyle yapılan bu pazar araştırması örneğinde olduğu gibi, firmaların bu tip çalışmaları biran önce yapması gerekiyor.
Küçük kentlerdeki mağazalar daha çok yerli firmalar ve ulusal markalardan oluşuyor. Uluslararası büyük firmalar açısından, rekabetin büyük kentlerdeki kadar yoğun olmaması nedeniyle de cazipler. Tek sorun alım gücünün henüz büyük kentlerdeki tüketiciler kadar yüksek olmaması. Uluslararası markaların ürünleri ulusal ürünlere göre daha yüksek fiyattan satılıyor. Bu sorunun da, Çinli orta sınıfın gelirinin artmasıyla çözülmesi bekleniyor. Tüm bu gelişmeler, küçük kentlerde de büyük, uluslararası firmalara yeni pazar fırsatlarının ortaya çıkacağını gösteriyor.