Çin-ABD Stratejik ve Ekonomik Diyalog toplantılarının ikincisi 24-25 Mayıs tarihleri arasında Beijing'de yapıldı. İki gün süren toplantı boyunca iki ülkeyi ilgilendiren stratejik ve uzun vadeli sorunlar üzerinde görüş alışverişinde bulunuldu ve yedi adet işbirliği belgesi imzalandı. Görüşmeler Çin Cumhurbaşkanı Hu Jintao ve Başbakan Wen Jiabao'nun toplantı için Amerika'dan gelen konukları kabuluyle başladı. Cumhurbaşkanı Hu Jintao, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile Maliye Bakanı Timothy Geithner'i kabul etti.
Hu Jintao görüşmede, iki tarafın, diyalog toplantısının ikinci turundan alınan sonuçları ciddiyetle hayata geçirerek, mekanizmayı daha verimli hale getirmesini ve ikili ilişkilerin gelişmesinde daha büyük rol oynamasını beklediklerini söyledi. Amerikalı konuklarla bir görüşme yapan Başbakan Wen Jiabao da benzer temennilerde bulunarak, Çin ve ABD arasındaki temasları yoğunlaştıran önemli bir yol ve ikili işbirliğini geliştiren bir platform niteliği taşıyan diyaloğun, ikili ilişkilerin sağlıklı ve istikrarlı gelişmesi için yararlı olduğu gibi dünyada barış ve refahın sağlanmasına da katkısı olduğunu belirtti. Toplantı sonunda Clinton ve Geithner tarafından yapılan açıklamalara bakılırsa, toplantı ikili ilişkilerin gelişmesi bakımından amacına ulaşmış gibi görünüyor. ABD'nin iki bakanı yaptıkları açıklamada, diyalog toplantısında Çin-ABD ilişkileri ile her iki tarafı ilgilendiren sorunlar üzerinde derinliğine fikir alışverişinde bulunduğunu, diyaloğun, karşılıklı anlayışı arttırmanın yanı sıra işbirliğini de derinleştirdiğini belirtti. Konuk bakanlar Çin'le birlikte her alanı kapsayan diyalog ve temasları güçlendirerek, ikili ilişkilerin ilerlemesi için çabalarını sürdüreceklerini kaydetti.
Detaylara bakacak olursak son zamanlarda sık sık gündeme gelen bazı tartışmalı konularda da fikir alışverişinin arttığı gözlemleniyor. Örneğin, Çin Ticaret Bakanı Chen Deming, ABD'nin ihracat kontrol sisteminde reform yapmasını olumlu karşıladıklarını söyledi. Toplantının ilk günü bir açıklama yapan Chen, toplantıda Çin'in ihracatına karşı alınan önlemlerin ve uygulanan kontrolün ortadan kaldırılması ve yüksek teknoloji ürünlerinin Çin'e ihraç edilmesi konusunun ele alındığını belirtti. Chen bunun, Çin ve ABD arasındaki ticaret dengesinin anahtarı olduğunu vurguladı. ABD'nin ihracat kontrol sistemini tekrar gözden geçirdiğini ve sistemde köklü reform yapmak istediğini ifade eden Chen, bunu olumlu karşıladıklarını ve ABD'nin Çin'e karşı ayrımcı politikalardan vazgeçerek, özel ihracat kontrol uygulamalarını kaldırmasını beklediklerini kaydetti.
ABD tarafında da yüzlerin güldüğü bazı konular vardı. Çin'in resmi para birimi Renminbi'nin değerinin düşük tutulduğunu öne süren ABD, Çin Maliye Bakan Yardımcısı Zhu Guangyao'nun son gün yaptığı konuşma sonucu sorunun diyalogla çözülebileceği sinyalini aldı. Zhu yaptığı açıklamada, Çin ve ABD'nin, Çin'in döviz kuru reformu konusunda kararları bağımsızca ve kendi çıkarları doğrultusunda ancak bunula beraber dünyadaki ekonomik durumu ve Çin'in kalkınma eğilimini de göze alarak vereceği konusunda konsensusa varıldığını açıkladı. Buradan şu anlam çıkarılabilir; Çin, döviz kuru reformundan bahsederek bu alanda gelişmeler olacağını söylüyor, ABD'de baskı yapmayı denemek yerine Çin'i bu konuda kendi kararını almak için serbest bırakması gerektiğini anlıyor.
Görüşmeleri değerlendiren Çin Modern Uluslararası İlişkiler Araştırma Enstitüsü ABD Araştırma Merkezi Başkanı Yuan Peng, Çin ve ABD'nin son görüşmelerle güçlü bir işbirliği sinyali verdiğini belirtiyor. Yuan, "Ülkeler arasında bazı çelişkiler ve fikir ayrılıkları bulunuyor, ancak iki ülkenin dünya için üstlendiği ortak sorumluluklar bundan etkilenmez. Böyle bir sorumluluk ve işbirliği bilinci de, dünyaya verilmiş olan güçlü sinyallerdir" diyor.
Dilerseniz, Başbakan Yardımcısı Wang Qishan'ın değerlendirmesiyle programımızın dosya bölümünü noktalayalım. Başbakan Yardımcısı Wang, "Taraflar dünya ekonomisindeki son gelişmeler, ekonomik büyüme tarzının değiştirilmesi, ekonomik ve ticari işbirliğinin güçlendirilmesi, ekonomi yönetiminde küresel reform yapılması gibi her iki tarafı ilgilendiren sorunları ele alarak, geniş fikir birliğine vardı. Bu, her iki ülkenin ekonomilerinde görülen canlanma eğiliminin korunması, dünya ekonomisinin güçlü, sürdürülebilir ve dengeli büyümesinin hızlandırılması için son derece büyük önem taşıyor" söleriyle ikinci Çin-ABD Stratejik ve Ekonomik Diyalog toplantısını özetliyor.