Çinli sporcular, Vancouver'da özellikle kısa pist sürat patenindeki başarılarıyla öne çıktı. Bu dalda bayanlar kategorisi yarışlarının tamamını Çinliler kazandı. Üç altın madalyalı patenci Wang Meng, bu sezonun ardından emekli olacağına ilişkin söylentiler hakkında yorum yapmadı.
İlk kez katıldığı olimpiyat oyunlarında 2 altın madalya kazanan 19 yaşındaki Zhou Yang ise 4 yıl sonra Rusya'nın Sochi kentinde başarısını tekrarlamanın planlarını yapıyor. "Çok çalışmak dışında, başarıya giden kestirme bir yol bilmiyorum" diyen Yang, "Sıkı antrenman yapmaya devam edeceğim ve kendimi daha üst düzeye çıkaracağım" ifadelerini kullandı.
Artistik patinajda çiftler şampiyonu olan Shen Xue ve Zhao Hongbo ise kariyerlerine nokta koyma kararı aldı. Çinli patenciler, bundan sonra sadece gösteri etkinliklerine katılacak ve ülkelerinde artistik patinajın popülerlik kazanması için çalışacak. Çin hükümeti de kış sporlarına daha fazla yatırım yapma sözü verdi.
Oyunların yapıldığı Şubat ayında Çin gazetelerinin ilk sayfaları Kış Oyunlarıyla ilgili haber ve fotoğraflarla doluydu. 2008 Beijing Olimpiyatlarından sonra Çin kamuoyu yine spora yoğunlaştı. Kış Oyunlarında bugüne kadar öne çıkan ülkelerin başında ABD, Kanada, Almanya, Kore Cumhuriyeti ve Norveç geliyordu. Çinli sporcular son başarılarıyla bu alanda bu ülkeler arasına katıldıklarını gösterdi.
Kış oyunlarında yarışan Çinli sporcular ülkelerine döndüklerinde havalimanında hayranları ve aileleri, çiçekler ve bayraklar ile karşıladı. Çin Kış Sporları İdaresi'nde de tablo farksızdı.
Yurt içinde ve dışında İngilizce yayımlanan China Daily gazetesi manşetinde "Altın standardı" ifadesini kullanarak Çin'in kış sporlarında yeni bir seviyeye ulaştığını müjdeledi. Ancak bazı spor yorumcuları Çin'in önünde kat etmesi gereken uzun bir yol olduğunu belirterek, temkinli değerlendirmelerde bulundu.
Çin sporunda son dönemde kazanılan başarılar Kış Oyunlarıyla sınırlı değildi. Avustralya Açık Tenis Turnuvası'nda Zheng Jie ve Li Na'nın yarı finale yükselmesi, Çin Milli Futbol Takımının geçen ay Japonya'da düzenlenen Doğu Asya Futbol Şampiyonası'nda elde ettiği başarı spor ve ekonomi yorumcularına 2010'un Çin spor endüstrisinde dönüm noktası olabileceğini düşündürttü.
Bu başarıların masa tenisi, atletizm veya jimnastik gibi Çin'n zaten iddialı olduğu olduğu branşlar yerine, daha önce adının pek geçmediği spor dallarınde elde edilmesi dünya kamuoyunun ilgisini çekti.
Hürriyet gazetesinin tenis yorumcusu Engiz Kratzer, Çinli bayan tenisçilerin başarısıyla ilgili olarak yazdığı "Teniste Çin devrimi" başlıklı makalde şu satırlara yer verdi.
"Na Li çeyrek finalde Venus Williams'ı yenerek Williams kardeşlerin yarı finalini engelledi. Çinli Jie Zheng ise inanılmaz bir geri dönüş yapan Belçikalı Justine Henin ile karşılaşacak. TEK bayanlarda ilk kez 2 Çinli tenisçi, bir Grand Slam turnuvasında yarı finale adını yazdırdı. Na Li çeyrek finalde Venus Williams'ı yenerek Williams kardeşlerin yarı finalini engelledi. Yarı finalde bu motivasyon ve agresif oyun tarzı ile birinci seri başı Serena'ya karşı şansı var. Diğer yarı finalde de başka bir Çinli Jie Zheng kortlara inanılmaz bir geri dönüşü yapan Belçikalı Justine Henin ile karşılaşacak.
Zheng, 2008 Wimbledon Turnuvası'nda yarı final oynadığından dolayı tecrübeli bir tenisçi. İster misiniz; iki Çinli finale çıksın ve tek bayanlar şampiyonası bir Asya Grand Slam'ine dönüşsün.
Zaten başta Çinliler olmak üzere Asya ülkeleri uluslararası arenada 5.nci bir Grand Slam'in peşindeler.
Çin tenisini dünya elit standardı ile karşılaştırdığımızda henüz telafi edilecek bir boşluk olduğu gerçek. Ancak, Asyalı tenisçilerin zirvede yarışacak potansiyelleri var."
Çin spor teşkilatı teniste de sistemli ve disiplinli bir çalışma içerisinde. Antrenörler bütün tenisçilerin gelişimini ve gidişatlarını videoya çekerek en ufak detayları bile takip ediyor. Sürekli antrenman yapıyorlar. En büyük eksiklikleri ise halen çok az yurtdışı turnuva oynamaları. Erkek tenisi giderek daha süratli, kaliteli bir seyir içerisinde. Federer, Nadal gibi tenisçilerin bile sürekli oyunlarını geliştirmek ve yeni oyun planlarını üretmek mecburiyetindeler. "
Yorumcular Çin'in dünya sahnesinde kalıcı başarılar elde etmesi ve bu başarılardan ekonomik yararı sağlayabilmesi için yerel profesyonel liglere yatırım yapması ve güçlü markalar yaratması gerektiğne işaret ediyor.
China Daily gazetesindeki konuyla ilgili makalede, sporun artık büyük bir endüstri haline geldiği hatırlatılarak, futbolda Manchester United veya beyzbolde New York Yankees gibi markalara sahip olan ABD ve İngiltere'de sporun gayri safi yurt içi hasıladaki payının yüzde 2 civarında olduğuna dikkat çekildi. 1.3 milyar nüfuslu Çin'de ise sporun gayri safi milli yurt içi hasıladaki payı 20 milyar dolarla yüzde 0.7 düzeyinde.
Çin'in spordaki en önemli markası hiç şüphesiz basketbolcu Yao Ming. 2002'de NBA takımlarından The Huston Rockets'a transfer olan Yao ming beş yıl boyunca 360 milyon yuan gelirle Çin'in en zenginleri arasında yer aldı. Geçen yıl önemli bir sakatlıkla boğuşan ünlü basketbolcu geçen yıl daha önce oynadığı Shanghai Sharks kulübünü satın aldı.
Yorumcular Çin'in üniversitelerde arama ve eğitim kampanyası başlatarak yeni basketbol yıldızları bulması gerektiği görüşünde.
1960'larda ve 70'lerde Çin milli takımları "ulusal gurur" olarak kabul ediliyordu. O zamanlar milli takımların turnuvalara katılması, müsabakaları Batı dünyası ile temasın önemli bir kanalını oluşturuyordu. Hatta Çin Halk Cumhuriyeti ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki ilişkilerin 1970'lerin başında "pinpon diplomasisi" sayesinde başladığı halen anlatılır.
Günümüzde ise sporda pazarlamaya ve küresel pazarda daha fazla pay almaya ağırlık veriliyor. Hatta bazı yorumcular Çin'in 170'den fazla olimpiyat madalyasıyla hünerini zaten gösterdiğini ve artık ticari başarılara yoğunlaşması gerektiğini savunuyor.
Örneğin "Çekiç" lakaplı bayan voleybolcu Lang Ping 1980'lerde Çin milli takımının beş yıl arka arkaya dünya şampiyonu olmasında başrolü oynamıştı ve "milli kahraman" ilan edilmişti.
Lang Ping, 2008 Beijing Olimpiyat Oyunları'nda Amerikan bayan milli takımını çalıştırıyordu ve grup maçlarında Çin'i yenerken bile Çinli seyircilerden büyük destek gördü. Lang Pang, şu anda Çin'in ilk tam profesyonel bayan voleybol takımı Evergrand'ı çalıştırıyor ve yılda yaklaşık 5 milyon yuan kazanıyor.
Çin futbolunda son dönemde ortaya çıkan şike iddiaları futbolun marka değerine ciddi zarar verdi. Çinli yetkililer etkili önlemler ve ağır cezalar yoluyla bu skandalın yaralarını en kısa sürede sarmaya çalışıyor.
Sevgili dinleyiciler Çin'de ve Dünyada Spor programını atletizmden bir haberle kapatacağız. Ünlü Çinli atlet Liu Xiang, Beijing Olimpiyatları sırasında geçirdiği sakatlığın ardından ilk kez uluslararası arenada yarışıyor.
Liu Xiang, Beijing Olimpiyatları'nda, Çin'in atletizmdeki en büyük altın madalya umuduydu. Ancak eski dünya rekortmeni, henüz eleme serileri sırasında aşil tendonundan sakatlandı. O günden sonra ciddi ameliyatlar geçiren Liu, geçen eylül ayında Shangai'da düzenlenen yarışla pistlere döndü. Ardından da, eski formunun çok uzağında olmasına karşın bir kez daha Asya Şampiyonu oldu. Liu, sakatlık sonrası ilk ciddi uluslararası yarışına Doha'da yapılan Dünya Salon Atletizm Şampiyonası'nda çıkıyor. Çinli atlet, 60 metre engellide şampiyonluk unvanını korumaya çalışacak.
Kendisinden beklentilerin yüksek tutulmamasını isteyen Liu, eski formuna ulaşması için önünde hala çok zaman olduğunu söyledi. Amacının finale yükselmek olduğunu belirten Çinli atlet, "Şu anda hem 60 metrede hem de 110 metrede Dayron Robles'a kaybedeceğime şüphe yok" diye konuştu.
Valencia'da 2 yıl önce düzenlenen şampiyonada, şu anda dünya rekorunu elinde tutan Dayron Robles, eleme serileri sırasında hata yapınca, şampiyon Liu Xiang olmuştu.
Liu Xiang, Çin Halk Siyasi Danışma Konferansı delegeliğine de seçildi.
