Hazır giyim ve tekstilde dönüşüm süreci. Son yıllarda ihracattaki payı gerileyen sektör, dünya çapında markalar yaratarak büyümeyi hedefliyor.
Tekstil ve hazır giyim sektörü, yakın zamana kadar Türkiye'de ekonominin itici gücüydü. Sektörün ihracattaki payı, 9 yıl içinde yüzde 37'den yüzde 20'ye kadar geriledi. Kimi çevreler bu gerilemeyi farklı yorumlasa da sektör temsilcileri, gelecekten umutlu.
Türkiye moda ve hazır giyim federasyonu başkanı Nedim Örün, "Bazı kişilerin, bazı çevrelerin dediği gibi 'tekstil sektörü Türkiye'de artık devrini tamamlamıştır ve doğudaki, Uzakdoğudaki ülkelere kayıyor' söylemi yanlış. Böyle olsaydı, bu doğru olsaydı eğer, İtalya, hala daha dünyanın 2. büyük moda ve hazır giyim sektörü olmazdı." dedi.
Örün, "Türkiye, tekstil ve hazır giyim sektöründen asla vazgeçemez. Hatta ve hatta özel statü içine alınıp, gözbebeği gibi bakılması gereken bir sektör" değerlendirmesinde bulundu.
Dünyada söz sahibi olmak için yola çıkan tekstilcilerin hedefi Çin ya da Hindistan değil İtalya...
Denizli Tekstil ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Raşit Gündağ, "Sektörümüz çok önemli bir transformasyon, kabuk değişimi içinde hem de köklü, radikal bir değişim içinde. O değişim sadece üreten bir sektör olmaktan çıkıp, tasarlayan, pazarlayan ve üreten, bunların 3'ünü birarada gerçekleştiren sektör olmak" dedi.
Tekstilin yeni yol haritasında, fason üretimin yerini dünya markaları ve katma değeri yüksek ürünler alıyor.
Sektör temsilcileri, hükümetten de özellikle enerji maliyetlerinin azaltılmasına yönelik adımlar bekliyor.