56 etnik gruba mensup halkın birlikte uyum içinde yaşadığı bir ülke olan Çin'de, çekirdeği milli eşitlik, dayanışma, özerklik ve çeşitli etnik gruplara mensup halkın ortak refahı olan milli politikalar belirlendi. Uzmanlar, Çin Halk Cumhuriyeti'nin kurulmasından bu yana geçen 60 yıl içinde yaşama geçirilen pratiklerin ve Çin'de uygulanan milli politikaların Çin'in somut koşullarına ve çeşitli etnik gruplara mensup halkın ortak çıkarlarına uygun olduğu gibi, etnik gruplar arasındaki eşitliği ve dayanışmayı ilerlettiğini ve etnik gruplara mensup halk tarafından içtenlikle desteklendiğini belirtiyor.
Çin Merkezi Milliyetler Üniversitesi'nden Prof. Dr. Yang Shengmin Çin'de uygulanan milli politikalar hakkkında şu bilgiyi verdi:
"Çin'deki milli politikaların temeli siyasi hakların eşitliği, ekonomik ve kültürel gelişme fırsatları, toplumsal konum da dahil olmak üzere milli eşitlikten oluşuyor. Çin'de yaşayan çeşitli etnik gruplara mensup halk birçok siyasi hakka sahip ve Çin Ulusal Halk Meclis'nde de temsilcileri var."
Çeşitli etnik gruplara mensup halkın siyasi eşitliğini güvence altına almak için, Çin'de ayrıca azınlık milliyetlerin toplu halde yaşadıkları bölgelerde milli özerklik politikası uygulanıyor.
Siyasi haklardaki eşitliğin yanı sıra, Çin hükümetinin azınlık milliyetlerin toplu halde yaşadıkları bölgelerde uyguladığı bir dizi tercihli politikalar sayesinde bu bölgelerde ekonomik eşitlik de sağlanmış oldu. Çin Sosyal Bilimler Akademisi'nden Prof. Hao Shiyuan, bununla ilgili olarak şunları söyledi:
"Milli özerkliğin uygulandığı bölgelerdeki ekonomi, devlet tarafından destekleniyor. Bu gibi destekleme politikaları, azınlık milliyetlerin Han milliyeti gibi toplumda kendi gücüyle gelişmesini sağlamayı amaçlıyor. Bu destek politikaları azınlık milliyetlerin toplu halde yaşadıkları bölgelerde tarihi unsurların ve doğal koşulların yol açtığı az gelişmişliğin giderilmesine yardımcı olarak ekonomik eşitliği de gerçekleştiriyor."
Tarihi nedenlerden dolayı, Çin Halk Cumhuriyeti'nin kurulmasından önce bazı azınlık milliyetler kölelik toplumunda ve hatta ilkel toplumunun son aşamasında bulunuyordu. Bu bölgelerdeki ekonomik yapılar da son derece az gelişmiş durumdaydı. Azınlık milliyetlerin toplu halde yaşadıkları bölgelerin hızla gelişmesine yardım edilmesi amacıyla Çin hükümeti tarafından Ülkenin Batı Kesiminin Kalkındırılması Stratejisi de dahil olmak üzere çeşitli yardım ve destek önlemleri alındı ve azınlık milliyetlerin toplu halde yaşadıkları bölgelerde mali destek, vergi indirimi ve vergi muafiyeti gibi tercihli politikalar uygulandı. Çin'de reform ve dışa açılma politikalarının uygulandığı 30 yıl içinde azınlık milliyetlerin toplu halde yaşadıkları bölgelerde ekonomik büyüme hızı ülkenin genel düzeyinin üzerine çıktı ve toplam ekonomik değerler de 90 kattan fazla artarak, 32.4 milyar yuandan 3 trilyon 62 milyar 600 milyon yuana ulaştı.
Çin'de uygulanan milli politikaların başarılı ve etkili olduğu söylenebilir. Ancak son yıllarda bazı insanlar Çin'de uygulanan milli politikalara çamur atarak, bu politikaların başarısız olduğunu öne sürdü. Çin Sosyal Bilimler Akademisi'nden Prof. Hao Shiyuan, buna şu sözlerle karşılık veriyor:
"Bazı çevrelerde son yıllarda azınlık milliyetlerin toplu halde yaşadıkları bölgelerde, 14 Mart 2008'de Tibet'te ve 5 Temmuz 2009'da da Xinjiang Urumçi'de sabotaj ve şiddet olayları gibi bazı ciddi olayların meydana geldiğine dikkat çekilerek, Çin'de uygulanan milli politikaların başarısız olduğu ileri sürülüyor. Bence bu gibi görüşler çok yüzeyseldir. Çin hükümeti tarafından kısa süre önce milli özerklik sisteminin iyileştirilmesinde ısrar edilmesi ve milli politika sisteminin devamlı zenginleştirilmesi genel bir doğrultu olarak belirlendi. Bu doğrultu hiç değişmeyecektir."
