Açıklanan bazı ekonomi verilerine göre son birkaç ayda Çin ekonomisinde olumlu belirtiler arttı. Bu nedenle bazı uzmanlar Çin ekonomisinin dibi gördüğünü ve kısa süre içinde toparlanacağını savunuyor, fakat farklı görüşlere sahip olanlar da Çin'in ekonomik duruma iyimser bakmıyor. Bu yılın ilk yarısı geride kalmak üzereyken benzeri tartışmalar yoğunlaştı. Muhabirimiz, bu konuyla ilgili olarak farklı görüşlere sahip birkaç uzmanla görüştü.
Çin Devlet İstatistik Müdürlüğü'nden uzman Guo Tongxin, müdürlüğe ait internet sitesinde 23 Haziran'da yayınladığı makalede, yılın ikinci çeyreğinde Çin'in gayri safi yurtiçi hasılasının (GSYH) yaklaşık yüzde 8 artacağını kaydetti. Guo, makalesinde Çin'in GSYH durumu, sanayi üretiminde kaydedilen artış, çelik üretimi, elektrik üretimiyle ilgili verileri tahlil ederek, Çin ekonomisinin artık dibi gördüğünü, en sıkıntılı dönemin geçtiğini ve önümüzdeki dönemde ekonominin istikrara kavuşacağını ve toparlanacağını savundu. Guo'nun görüşüne katılan Çin Sosyal Bilimler Akademisi Finans Araştırmaları Enstitüsü'nden araştırmacı Yi Xianrong, muhabirimize şunları söyledi:
"Ekonominin istikrara kavuşarak toparlanması sorun değil. Geçen yıl yaptığımız tahminlere göre, ekonomi bu yılın üçüncü çeyreğinde dibi görebilir. Şimdiki durum, beklenilenden daha iyi. Bu, hükümetin yaptığı yatırımın, tahmin edilenden daha iyi sonuç almasından kaynaklanıyor. Bu nedenle, gayri safi yurtiçi hasılanın artış oranı, yılın ikici çeyreğinde yüzde 8'e yaklaştı. Ekonomik büyüme hızının yüzde 8'i korumasının sorun olmadığını geçen Aralık ayında söyledim. Tüm yıl ekonomik büyüme hızının yüzde 8'e ulaşmasında da problemi yok."
Tabii bu görüşe katılmayanlar da var. Çin Sosyal Akademisi Makro Ekonomi Araştırma Enstitüsü'nden araştırmacı Yuan Gangming, yılın ikinci çeyreğinde GSYH'nin artışının, birinci çeyrekteki yüzde 6.1'i aşabilmesine rağmen en fazla yüzde 7'ye ulaşabileceğini kaydetti. Yuan, şöyle konuştu:
"Açıklanan verilerde çelişkili noktalar var. Bazı kurumlar veya bazı yerel hükümetler tarafından sunulan yüksek miktardaki sanayi katma değeri ve yatırım rakamlarına göre basit olarak, ekonominin artık toparlanmaya başladığı sonucuna varılamaz. Ekonomimiz halen sıkıntı çekiyor."
Çin ekonomisinin dibi görüp görmediği konusunda farklı görüşlere sahip olmalarına rağmen uzmanlar, Çin ekonomisinin istikrara kavuşarak toparlanmasının önünde bazı engeller bulunduğunu ve merkezi hükümetinin bu konuda yeni önlemler alması gerektiğini savunuyor. Çin Sosyal Bilimler Akademisi Finans Araştırmaları Enstitüsü'nden araştırmacı Yi Xianrong, şu an için en önemli engelin, Çin'in ekonomik büyümesini sağlayan önemli noktalardan biri olan emlak piyasasında halen durgunluk yaşanması olduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şu anda en önemli olan, vatandaşların konut talebinin artmasını sağlamaktır. Fakat emlak sektöründe şöyle bir durum vardı. Konut talebi artır artmaz fiyatlar hemen yükselmeye başladı. Böylece talep hemen azaldı. Eğer vatandaşların konut talebi karşılanmazsa emlak sektöründe spekülasyon ortaya çıkabilir. Bu sektörde "balon" büyütülerek patlama riski artacak. Böylece ekonominin genel büyümesinde engeller oluşacak."
Dış ekonomik durumun Çin ekonomisi üzerinde yaptığı etkiler konusunda iki uzman da farklı görüşü savunuyor. Dünya Bankası tarafından 22 Haziran'da yayınlanan raporda, küresel ekonomi tahmini düşürülerek finans krizinin etkisiyle bu yıl dünyanın ekonomik büyüme hızının eksi yüzde 2.9 olacağı bildirildi. Uzman Yi, bunun, Çin ekonomisine pek büyük etki yapmadığını ve geniş piyasaya sahip olan Çin'in yükseliş döneminde bulunduğunu ifade ederek, hükümetin ekonomiyi teşvik eden ve iç talebi genişleten politikaları sayesinde ekonominin hemen toparlanma dönemine girebileceği görüşünü dile getirdi.
Ancak uzman Yuan, Çin'in, dış ekonomik ortamından önemli oranda etkilendiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Küresel ekonominin gerilemesinden ciddi şekilde etkilenen ülkelerden biriyiz. Yabancı ülkelere bağımlılığı fazla olan Çin'in ekonomik durumu, dış ekonomik duruma bakmadan değerlendirilemez. Dış ekonomik durumun iyi olmadığı koşullarda, Çin'in ihracatta yaşanan düşüşü kendi olanaklarıyla telafi etmesi mümkün değil. Bu nedenle dış ekonomik durum iyileşmedikçe ülkemize üzerindeki olumsuz etkiler devam edecek."