Yavuz ÇEKİRGE-Hürriyet 10 Nisan 2009
B. H. Obama 'nın Türkiye ziyareti bir ölçüde G.W Bush döneminde oluşturulan her "hedef"in yönünü değiştirdi.
Ilımlı İslam" cumhuriyetinin değil ,"Demokratik Toplum " cumhuriyetinin daha geçerli olduğu anlaşıldı.
Türkiye için AB yerine Nato 'nun daha önemli olduğu anlaşıldı.
İsrail 'in değil de Azerbeycan 'ın stratejik ortağımız olduğu anlaşıldı.
Terörün hedefinin artık "Irak " değil "Afganistan " olduğu anlaşıldı .
Şimdi önümüzdeki bir iki hafta içinde tüm gözler Afganistan 'a ve pakistan 'a dönecek .
Afganistan 'ı ne kadar tanıyoruz ?(1)
Çok fazla değil. Hollywood filmlerinden anımsadığımız;
O sarp dağlık bölgelerde "Rambo" ile birlikte "Sovyet Ordusu" na karşı mücadele veren başı sarıklı sakallı Mücahid savaşcıları Peştunların ülkesi.
Bugünkü adı Afganistan İslam Cumhuriyeti ,ülkenin 1700 yıllarından bu yana hiç bitmeyen acılar işgaller,savaşlarla huzur yüzü görmeyen halkının ve dünyaya kapalı ekonomisiyle fakir ve unutulmuş, dünyanın en geri rejimlerinden biri olan Taliban rejimini belirli nedenlerle koruyor olması da en büyük talihsizliği olarak görülmektedir. Peştun kabileleri ülke sınırlarının çok ötesinde Pakistan ve Çin sınır bölgelerine kadar etki alanı oluşturmuştur.Özellikle Pakistan 'daki geçen yıl meydana gelen Lal camii işgalinin arka planında Taliban'ı destekleyen Peştun unsurların olduğunu iddaa eden siyasi yorumcular vardır. Pakistan sınırına konuşlanan kabilelerin kimler tarafından korunduğu da ayrı bir muamma olarak karşımıza çıkmaktadır.Pakistan devlet başkanı Pervez Müşerref 'in kabusu Peştun Taliban savaşcılarının yaşadığı sınır köyleri."No mans land " kanununun geçerli olduğu sarp dağlar.
Obama yeni Orta Doğu stratejisini Afganistan ekseninde Taliban üzerine yoğunlaştırıyorsa,kesin olarak Taliban güçleriyle hesaplaşmayı göze alıyor demektir.Bu hesaplaşmayı da Türkiye, Pakistan ve İran 'ın yardımı olmadan yapması oldukça güç olacaktır.
Karmaşık etnik ve inanç yapısıyla dünyanın en geri kalmış ülkesinin neden Ortadoğu'daki huzurun anahtarı olduğunu anlayabilmek için geçmiş siyasi olaylara çok yakından bakmak gerekir.
Sanırım önümüzdeki günlerde gündeme oturacak olan Afganistan ve Taliban Sorunu Irak 'ı ve Irak'da yaşananları unutturacak şiddette olacaktır.
(1) Ülkenin etnik yapısı ve demografisi konusunda bibiriyle çelişen sayılar kesin bir sonuca varmamızı engellemektedir.
Aralarında BM ve UNESCO 'nun da bulunduğu kaynaklara göre ülkenin kesin olmayan demografik yapısı şöyle:
Nüfus 18-20 Milyon
1. Peştun %38-42 : Pers kökenli bu grup büyük kabilelerden oluşuyor. En önemli kabileler arasında Durani,Gilzai,Vardak kabileleri sayılabilir.Peştun kabileleri dağlarda hayvancılıkla geçimlerini temin eden en savaşcı grup olarak bilinmektedir.Peştun kabileleri büyük ölçüde Taliban 'ı destekleyen Sünni Müslüman tarikatlere bağlıdırlar.
2. Tacikler % 24 -33
3. Hazaralar % 8- 14
4. Özbekler % 6-9
5. Diğer (Türkmen ,Aymak,Balock) % 11
Konuşulan Diller :
Farsca,Peştunca,Hazaraca,Özbekce , Türkmence ve bir çok bölgesel dil konuşulan coğrafyada etnik kökenlerine göre diller farklılık göstermektedir.
İnanç sistemleri :
Afganistan'da genel anlamda İslam dininin yaygın olduğu söylenebilir.İslam dinine bağlı çok çeşitli mezhep ve tarikatlerin de görüldüğü coğrafyada ait olunan kabile kökenine göre inanç bağlılığı da çeşitlenmektedir.Peştun kabileleri genel anlamda Sünni mezhepten ve Taliban yanlısıdır.
Yine kesin olmayan istatistiklere göre ülkenin % 90-98 i Müslüman dinine bağlı ,
%70-75 Sünni ,% 20-25 Şia ,%5-8 Hindu ve geri kalan Zerdüşt,Sih,Yahudi ve Hıristiyan dinlerine mensup kabileler olduğu bildirilmektedir.